"BU DAVRANIŞLAR ÇÖZÜM SÜRECİNE TERS DÜŞÜYOR"
Elmas,”Bilindiği üzere 26 Aralık 2014 tarihinde Cizre halkı şahsında tüm Kürt halkına ve demokratik güçlere yönelik planlı, provokatif ve çözüm süreci ruhuna ters düşen bir saldırı başlatılmıştır. Kürdistan halkının yabancı olmadığı 90’lı yıllarda ki jitem, hizbul-kontra tarzı sokak ortasındaki infazlar, katliamlar ve cinayetler dizisi halkımıza bu süreçte polis ve Hüda-Par eliyle tekrardan yaşatılmak istenmekte, ölümler sıradanlaştırılmakta ve halkımız korku ile sindirilmek istenmektedir”
“14 YAŞINDAKİ ÇOCUK HEDEF ALINARAK KATILEDİLDİ”
2 gün önce yani Salı günü Cizre halkının ve gençliğinin bu katliam girişimlerine karşı kendilerini korumak için mahallelerine kazdığı hendekler, Cizre halkının, demokratik kitle örgütü ve belediye eş başkanlarının Çözüm Sürecine olan duyarlılıklarından dolayı hendekleri
“BÖLGEDE POLİS ŞİDDETİ VARDIR”
Uğur Kaymaz, Ceylan Önkol, Berkin Elvan gibi sayısız çocuk katledilmiş ve hiçbirinin failleri yargı önüne çıkarılmamıştır. Kamuoyu ve halkımızın yakından izlediği ve tanık olduğu kontrolsüz polis şiddeti Bölgenin bütün kentlerinde Sıkıyönetimi aratmayan bir seviyeye gelmiştir. Her sokağın başında zırhlı polis araçları bekletilmekte, en demokratik kitle eylemlerine bile büyük bir tahammülsüzlükle onlarca gaz bombası ve gerçek mermilerle müdahale edilmektedir. Başta Cizre, Yüksekova, Hakkâri ve Diyarbakır da polisinin provakatif ve saldırgan tavrı net olarak görülmektedir. Tüm bu uygulamalar AKP hükümetinin çözüm sürecine samimi yaklaşmadığının göstergesidir”
“AKP YANDAŞI MEDYA”
Her ne kadar bu saldırılar AKP yandaşı medya tarafından ‘Kürtler arası çatışma gibi gösterilmeye çalışılsa da bu saldırıların 90 lardakihizbulkontra saldırılarının yeni güncel bir versiyonu olduğunu ve bu paramiliter güçlerin geçmiştede nasıl maşa olarak kullanıldığını bölge halkı çok iyi bilmektedir.Rojavada Kürt halkına özünde İslam karşıtı İŞİD çetelerini saldırtmak, Bölgemizde de halkımıza İslam karşıtı Hizbulkotra güçlerini saldırtmak kirli bir senaryonun tezahürüdür. Çözüm sürecini zamana yayarak, oyalayarak iktidarını güçlendirme derdi içerisine giren siyasal iktidar bu ve benzeri provakatif girişimlerden yarar sağlamaya çalışıyorsa bu çok tehlikeli ve çıkmaz bir yoldur diyor ve derhal çözüm sürecinin ruhuna uygun adımların atılmasının hayati olduğunu belirtiyoruz”
“YAŞANAN YARGISIZ İNFAZLAR SON BULSUN”
Biz Hakkâri’deki Demokratik Kitle Örgütleri ve Demokratik Sivil Toplum Kuruluşları olarak Bölgemizde yaşanan yargısız infazların son bulup, sorumluların bir an önce yargı önüne çıkarılmasını talep ediyoruz. Bütün demokratik kitle örgütlerini bu katliamlara karşı sessiz kalmamaya ve taraf olmaya çağırıyoruz. Başta Cizre’de katledilen Ümit Kurt’un ailesi olmak üzere tüm halkımıza başsağlığı diliyor, Halkımız ölümlerin olmadığı özgür yarınlar için mücadele etmeye çağırıyoruz” şeklinde konuştu.