Esat Kaya adlı öğrenci ise, "AKP'nin gerçeği yansıtmayan 'dershaneleri kapatacağız' söylemi, içi boş eğitim sistemini değiştirecek mi? Bizler parasız ve bilimsel bir eğitim istiyoruz" diye belirtti.
Milli Eğitim Bakanlığı, dershane sayısının 6 Kasım 2013 tarihi itibariyle 3 bin 640 olduğunu açıkladı. Adana'da ise, 133 tane dershane bulunuyor. Meclis'in gündemine getirilmesi planlanan taslağa göre, dershaneler ve bütün etüt merkezleri, 2013-2014 eğitim-öğretim yılı bitiminde kapatılacak. Karara uymayanlara 500 bin TL'den başlayan astronomik cezalar verilecek. Dershanelerin kapatılması konusunu öğrenciler ve eğitim emekçileri değerlendirdi.
'Bizler parasız ve bilimsel bir eğitim istiyoruz'
Üç kez dershaneye kayıt yaptırdığını ifade eden Esat Kaya adlı öğrenci, okulda verilen eğitimin yetersiz oluşu nedeniyle binlerce öğrenci gibi kendisinin de dershaneye gitmek zorunda kaldığını söyledi. Öğrencilerin ve ailelerinin "dershaneye gitmesem üniversiteyi kazanamam" algısının olduğunu söyleyen Kaya, öğrencilerin ve ailelerinin zorunlu olarak dershanelere kayıt yaptırdığını dile getirdi. Kaya, "Dershanelerin kapatılmasının gündeme getirilmesi, AKP'nin kendi rantları doğrultusunda ilerleyen bir durumdur. Çünkü söylemlerinde şöyle bir durum var. Diyorlar ki, 'kapasitesi özel liseye uygun dershaneler bundan sonra kolej olarak tanımlanır.' Bu da AKP'nin kendisine yakın olan kesimi güçlendirmesidir. Dershaneler kapatılırsa, bizler sınavsız geçiş istiyoruz. Ayrıca eşit, parasız, bilimsel ve anadilde eğitim istiyoruz. AKP'nin gerçeği yansıtmayan 'dershaneleri kapatacağız' söylemi içi boş eğitim sistemini değiştirecek mi?" dedi.
'Kar amacıyla kurulmuş işletme'
11 yıllık AKP iktidarı döneminde özel dershane sayısının iki kat arttığını ifade eden Eğitim Sen Adana Şube Sekreteri Yalçın Alçiçek de, AKP'nin her fırsatta özel okullara yönelik teşvik politikaları geliştirmek için olmadık yollar denediğini ve son olarak da dershanelerin özel okullara dönüştürülmesi ya da kapısına kilit vurulması formülü üzerinde durulduğunu dile getirdi. Alçiçek, "Taslağa göre, dershanelerin özel okula dönüşümleri için 3 yıl süre tanınmış. Bu sürede özel okula dönüşemeyenlerin kapatılması planlanıyor. Dershanelerin kapatılmasıyla işsiz kalan öğretmenlerin, KPSS şartı aranmaksızın MEB kadrolarına mülakatla atanmasının planlanması yeni tartışmaları gündeme getirecektir. Hükümetin dershaneleri kapatma girişiminin arkasındaki gerçek, eğitim sistemini sınav odaklı olmaktan kurtarmak değil, özel öğretimi özendirmek ve özel okulları doğrudan kamu kaynaklarıyla desteklemektir. Hükümetin bu alanda yaptıklarını yapacaklarının teminatı olarak değerlendirirsek, hepsi 'kar etmek' amacıyla kurulmuş ve birer işletme olan, çok az sayıda istisna dışında çoğu zaman kontenjanlarını bile dolduramayan, kimi çevrelerce değişik amaçlarla kurulmuş özel öğretim kurumlarının güçlendirilmek, kamusal eğitim ise adım adım tasfiye edilmek istenmektedir" değerlendirmesinde bulundu.
'Saçma bir durum'
Adana Doruk Dershanesi sahibi Ziya Ballı ise, dershanelerin kapatılmasının çok saçma bir durum olduğunu ve eğitim sisteminin eksikliğini dershanelerin karşıladığını savundu. Ballı, "Devletin öncelikle eğitim kalitesini arttırması gerekir. Ondan sonra dershaneleri kapatsın. Öğrenciler dershaneye gelerek, eksiklerini gideriyor. Bence devletin dershaneleri desteklemesi gerekir. Dershaneler kapatılırsa onca öğretmen işsiz kalacak" diye belirti. DİHA
Güncelleme Tarihi: 20 Kasım 2013, 09:33
'İçi boş eğitim sistemini değiştirecek mi?'
"Dershanelerin kapatılması" tartışmasına ilişkin Eğitim Sen Adana Şube Sekreteri Yalçın Alçiçek, "Hükümetin dershaneleri kapatma girişiminin arkasındaki gerçek, eğitim sistemini sınav odaklı olmaktan kurtarmak değil, özel öğretimi özendirmek ve özel okulları doğrudan kamu kaynaklarıyla desteklemektir" dedi.
SIRADAKİ HABER