Aleviler: Ormanları yakanı da, bebek katilini de gördük

Cizre'den sonra Dersim'de giderek askeri hava saldırılarının yoğun olduğu bölgelerde engellemelere rağmen inceleme yapan Alevi örgütleri yöneticileri, pir ve dedeleri, yaşanan tüm olayların aslında Alevilere karşı devletin bakış açısını ortaya koyduğunu söyledi. Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Gani Kaplan, "Dersim'de ormanları kimin yaktığını da gördük. Bebek katilinin kim olduğunu da Cizre'de gördük" dedi.

Aleviler: Ormanları yakanı da, bebek katilini de gördük
AKP hükümetinin savaş politikalarını sürdürdüğü bölgelerden biri olan Dersim'de son zamanda yaşananlar, köylerden kentte kadar herkesin tepkisini çekmiş durumda. Dersim Valiliği tarafından başta 30 Ağustos-2 Eylül tarihleri arasında ardından ise 16-18 Eylül tarihleri arasında Pülümür-Ovacık karayollarını trafiğe kapatmış, ilçelerin kırsal bölgelerinde askeri operasyonların başlayacağı sinyalini vermişti. Karayollarının trafiğe kapatılması sonucunda ilçe köylerinde yaşayan köy sakinleri günlerce mağdur olmuş, kent merkezine giriş-çıkışları engellenerek seyahat özgürlükleri kısıtlanmıştı. Tüm bu yaşananları Dersim Valisi birde "Halkın güvenliği" adına gerçekleştiğini basına duyurmuştu. 

Asker bombaladı, halk yürüdü 

Daha aradan kısa bir süre geçmeden Ovacık ilçesine bağlı Aslıca ve Otlubahçe köyleri arasında kalan kırsal alan savaş uçakları ve kobra tipi helikopterler tarafından saatlerce yoğun bombardımana tutuldu. Uçaklardan atılan güdümlü bombalar ve füzeler sonucunda bölgelerde geniş çaplı orman yangınları meydana geldi. Orman yangınını söndürmek isteyen yurttaşlara "yasaklı bölge" gerekçesi ile izin verilmedi. Orman yangının büyümesi üzerine Ovacık halkı İlçe Kaymakamlığı'na yürüdü, kaymakamlık binası önünde oturma eylemi gerçekleştirdi.

Yangını engellemelere rağmen halk söndürdü 

Tüm bu engellemelere rağmen duyarlı yurttaşlar yangının olduğu bölgeye doğru gidip yangına müdahale etti. Bombardımanın bulunduğu alana gidildiğinde ise ne bir ağaç ne bir taş yerinde duruyordu. Füzelerin ve bombaların düştüğü alanda derin çukurlar oluşmuş, çevresindeki ormanlık alanın yerini ise çıplak alan almıştı. Çıkan yangının ardından valilik açıklamasına göre, Keban Barajı Gölü'nden su ikmali yapan yangın söndürme uçağının defalarca sorti yaparak, bölge üzerinde çıkan yangını söndürdü ardından ise askerler bölgeye arazi arama tarama faaliyetine başladığı belirtildi. 

Pir ve dedelere barikat 

Dün ise, Cizre'de dayanışma ziyaretinde bulunduktan sonra Dersim'e gelen Alevi örgütleri yöneticileri, kentin önde gelen pir ve dedeleri ile birlikte bombardıman alanına girmek istedi. HDP Dersim Milletvekili Edibe Şahin ve Dersim Belediye Eşbaşkanı Nurhayat Altun'un da aralarında bulunduğu grup ile birlikte Dersim kent merkezinden Ovacık'ta doğru yola çıkan Alevi örgütleri yöneticilerinin içerisinde bulunduğu araç, ilçenin girişinde özel harekat polislerince kurulan kontrol noktasında durduruldu. 

'Yaşananlar Alevilere bakış açısıdır'

Uzun süre polisler tarafından bekletilen heyet, Aslıca ve Otlubahçe mevkiine gitti. Burada incelemelerde bulunan heyet, Müslümanlar için camii, Hıristiyanlar için kilise, Aleviler ve Dersim için ise ibadet yerinin doğa olduğunu ifade ederek, "Devlet bizim kutsallarımızı hedef almıştır. Buradaki ana amaç budur. Varto'da cemevi imha edildi, burada ise doğa katlediliyor. Yaşanan tüm olaylar aslında Alevilere karşı bakış açısıdır" şeklinde tepki gösterdi. 

'Ziyaretler, mezarlıklar, kutsal yerler bombalanıyor'


Hacı Bektaşi Veli Anadolu Kültür Vakfı Genel Başkanı Ercan Geçmez, Kürdistan bölgesinde hemen hemen her yerin bombardımana tutulduğunu, doğayı katlederek insanlara gözdağı verildiğini ifade etti. Gittikleri bölgeyi anlatmanın zor olduğunu belirten Geçmez, "Devlet tarafından açılan savaş aslında hiç kutsallığa bakmıyor. Gözleri hiçbir şeyi görmüyor. Ziyaretler bombalanıyor, mezarlık alanları bombalanıyor. Ormanın içinde binlerce endemik türdeki bitki ve hayvanlar katlediliyor" dedi. 

'Alevilerde ağaç kesmek dahi günahtır'

Alevilikte ağaç kesmenin dahi günah olduğuna dikkat çeken Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Gani Kaplan, gittikleri alanda ağaçların kalmadığını, hepsinin yanmış olduğunu aktardı. Bölgeden yangının sönmesine rağmen bombardımanın yaşandığı bölgeye girdikleri anda boğazlarının yandığını belirten Kaplan, "Büyük bir ihtimalle bölgeye kimyasal atılmıştı. Biz Cizre'de de gördük, 5'er cm aralıklarla taranmıştı binalar ve bel hizasının altında yerler taranmıştı. 92 sürecinden beri Kürdistan bölgesindeyim ve ben bugüne kadar böyle bir şey görmedim" diye konuştu. 

'Ormanları yakanları da, bebek katilinin de kim olduğunu gördük'

Bölgeyi ziyaret etmelerindeki amacın burada yaşananları batıya anlatmak olduğunun altını çizen Kaplan, egemenlerin hareket alanını daraltmak için kendilerinin batıdan bir hareket başlatmaları gerektiğini belirterek, batıdaki nüfusun sadece basında ne gördüyse onunla sınırlı kaldığını vurguladı. Kaplan, "90'lı yıllarda Marmaris'te orman yangınları meydana gelirdi. İşte, PKK ormanı yaktı imajı veriliyordu. Biz ormanları kimin yaktığını da gördük. Bebek katilinin kim olduğunu Cizre'de gördük. Devletin farklı bir savaş taktiği uyguladığı ortada. Bu bir operasyon değil, bu iç savaşın bir provası" şeklinde konuştu.Diha

Güncelleme Tarihi: 21 Eylül 2015, 12:00
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER