BDP'den açlık grevleri için medya ve hükümete çağrı

BDP Genel Merkezi, PKK ve PAJK'lı tutsakların başlattığı açlık grevine ilişkin yazılı açıklama yaptı.

BDP'den açlık grevleri için medya ve hükümete çağrı
BDP Genel Merkezi, PKK ve PAJK'lı tutsakların başlattığı süresiz-dönüşümsüz açlık grevlerine, hükümetin ve medyanın sessiz kalmasını eleştirerek, "Dört duvar arasında olmalarına rağmen kendi koşullarının düzeltilmesi için değil, barışın koşullarını sağlamak amacıyla bedenlerini ölüme yatıranlar için duyarsız kalmamalıyız. Duyarsız kalan medya ve hükümet yaşanacak ölümlerden sorumludur" dedi.

BDP Genel Merkezi, PKK ve PAJK'lı tutsakların başlattığı açlık grevine ilişkin yazılı açıklama yaptı. "Yüreklerinin telleri ülkemizde yıllardır yakılan ağıttan ötürü gerilen ve yakılan bu ağıtların son bulması için 380 can 4 hafta yani 28 gün yani 672 saattir bedenlerini açlığın ve ölümün kollarına hesapsız ve kitapsız bir şekilde bırakmış durumda" denilen açıklamada, siyasi tutsakların PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki ağır tecrit koşullarının ortadan kaldırılması, özgür hareket edebilme koşullarının yaratılması, anadilde eğitim ve savunma taleplerini kamuoyuna duyurmak için süresiz ve dönüşümsüz açlık grevine girdikleri hatırlatıldı. Açıklamada, açlık grevi eylemlerinin toprak altında biriken basıncın dışa vurulmasını sağlayan deprem gibi olduğu vurgulanarak, ölümlerin yaşanmasının an meselesi olduğu kaydedildi.

'Ölümler olmasın diyorsak çaba sarf etmeliyiz'

"Açlık grevleri karşısında sessizliğe gömülen ve vicdanlarını cezaevlerinde yükselen çığlığa kapatan kamuoyuna sesleniyoruz" denilen açıklamada, "Açlık grevleriyle hayatlarını toplumsal barışın sağlanması için armağan eden 300'ü aşkın yüreğin cansız ve soğuk bedenleri ile karşılaşmak istemiyorsak ve arzumuz bu değilse; daha fazla çaba sarf etmeliyiz. Dört duvar arasında olmalarına rağmen kendi koşullarının düzeltilmesi için değil, barışın koşullarını sağlamak amacıyla bedenlerini ölüme yatıranlar için duyarsız kalmamalıyız" denildi.

Medyaya eleştiri

Açıklamada, Alex'in Fenerbahçe'den ayrılmasını en önemli gündem haline getiren medyanın açlık grevlerini görmezden gelmesi eleştirilerek, "Kuşkusuz Türkiye futbol tarihinde önemli bir yere sahip olan Alex'in bir haber değeri vardır. Ancak 2 saat 7 dakika Alex'in basın açıklamasını canlı yayınlarda veren ana akım medyayı kameralarının yönünü ve mikrofonlarını çok uzak da değil hemen yanı başımızda ölüm ile adeta dans eden insanlara da çevirmeye davet ediyoruz. Aksi halde yaşanacak ölümlerin sorumlularından biri üç maymunu oynayan medya olacaktır" ifadesi kullanıldı.

'Yaşanacak ölümlerin sorumlusu Başbakan ve hükümet olacaktır'

Hükümetin açlık grevlerinin son bulması için talepler doğrultusunda harekete geçmeye çağrıldığı açıklamada, taleplerin müzakere sürecinin önünün açılmasıyla sağlanacağına işaret edildi. Açıklamada, "Bu anlamda açlık grevleri dalga dalga bütün cezaevlerini kaplamadan tutsakların en temel taleplerinden biri olan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki ağır tecrit koşulları kaldırılmalıdır. Atılacak olan bu adım, giderek derinleşen ve önlem alınmazsa toplumsal kopuşu da getirecek bir sürecin önünü alacaktır. Aksi halde cezaevlerinde yaşanacak olan ölümlerin tek sorumlusu Başbakan ve hükümet olacaktır. Ancak Başbakan'ın haftalık grup konuşmasında 'ölen terörist için ağlamayız' diyerek nasırlaşan yüreğini bir kez daha göstermiştir. Başbakan, insani vasıflar ile bağdaşmayan bu sözleri ile kin lügatine yeni eklemeler yapmıştır. Toplumdaki milliyetçi damarı okşama adına ölümü kutsayan Başbakan'ın bu sözleri aynı zamanda cezaevlerinde yaşanması olası ölümlere ne kadar kayıtsız kaldığının da göstergesidir. İşte tam da bu noktada kendisine aydınım, demokratım ve vicdan sahibiyim diyen bütün kesimler, cezaevlerinde yükselen sese tereddütsüz bir şekilde ses katmalıdır" denildi.

"Toplumsal barışın sağlanması adına ölümü göze alıp açlık grevine giren partimizin üye ve yöneticilerini, kadın aktivistleri, çocukları, gazetecileri ve siyasetçilerimizi Başbakan'ın ölümler karşısında taş kesilen yüreğinin insafına bırakmayacağız" denilen açıklamada şunlar kaydedildi: "17 yaşında tutuklandıktan sonra ceza alan Ersin Yolu'nun açlık grevine başlarken kamuoyuna deklere ettiği 'Sürdürülen baskı ve zorbalığa karşı tepki gösterme koşulları sınırlı ve etkisiz kılındığı durumda bedenini ölüme yatırmaktan başka yol kalmıyor' sözleri Başbakan'ın eseridir."  / Diha

Güncelleme Tarihi: 10 Ekim 2012, 18:20
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER