‘Dink soruşturmasında siyasi irade üzerine düşeni yapmadı’

Yazar Ali Bayramoğlu, Dink cinayetinin aydınlatılacağı şeffaf bir devlet yapısı ve ilişkilerinin olmadığını söyledi.

‘Dink soruşturmasında siyasi irade üzerine düşeni yapmadı’
Gündem Müzakere’nin dün akşamki ilk bölümünde Halkların Demokratik Partisi (HDP) Batman Milletvekili Ayla Akat Ata Cizre’deki olayları ve çözüm sürecini, ikinci bölümde ise gazeteci Yazar Ali Bayramoğlu Hrant Dink cinayeti değerlendirdi.

Uluslararası Hrant Dink Vakfı Ödül Komitesi Başkanı gazeteci yazar Ali Bayramoğlu Hrant Dink cinayetine ilişkin değerlendirmelerde bulunurken, “Dink cinayetini aydınlatacak şeffaf bir devlet yapımız ve siyasi ilişkilerimiz yok” dedi.

Bayramoğlu’nun değerlendirmelerinden öne çıkanlar şöyle:

‘Dink cinayeti vicdan cinayeti oldu’

“Dinkl cinayeti öyle bir cinayet ki bu toplumda yaşanan Kürt olsun, Alevi olsun, Çingene olsun, Türk olsun fanatikler dışında hiç kimsenin içinin üzülemeyeceği bir cinayet değil. Herkes sorumlusunu ister bu cinayetin. Hrant Dink cinayeti bu ülkede yaşayan herkes için bir vicdan cinayeti oldu.

“Bu cinayet sürekli olarak sitemin içindeki aktörler tarafından enstrümantalleştirilmiş, araçsallaştırılmış bir cinayet oldu.

‘Balans davası haline geldi’

“Hatırlayın ilk dönemde Ergenekon soruşturmaları sürerken ve daha sonra ortaya çıktı ki cemaat o soruşturmalara hakimken, cemaat ulusalcılara işaret ederken bugün siyasi iktidar-cemaat kavgasında, siyasi iktidarın cemaati katil zanlısı olarak işaret ettiğini muhalefetin konsorsiyum cinayetine işaret ettiğini yani bir tür Hrant Dink davasının çeşitli siyasi hesaplaşmalarda araç olarak kullanılan sistemin merkezinde bir balans davası haline getirildiğini görürsünüz. Böyle olunca da tabi çözülemez.

“Siyasi iradenin üzerine düşen çok önemli işler var ve bunları yerine getirmedi. Her ne kadar Cumhurbaşkanlığı Denetleme Kurulu, Başbakanlık Teftiş Kurulu devreye sokulmuş olsa da kimi bürokratlarla ilgili soruşturmalara izin verilmiş olsa da baktığınız zaman mesela bir Muammer Güler’in önce milletvekili sonra İçişleri Bakanı olduğunu görüyorsunuz. Dönemin Emniyet Müdürü Cerrah’ın Osmaniye Valisi yapıldığı görüyorsunuz. İstanbul İstihbarat Amirinin bugün İstihbarat Dairesi Başkanı olduğunu görüyorsunuz.

‘Doğru dürüst soruşturulması lazım’

“Tasfiye edilenler bu nedenle tasfiye edilmiş açığa alınmış insanlar değil. Yani cinayetin içinde sorumluluğu bulunan kişiler, ‘bu sorumluluk ihmal midir, kasıtlı ihmal midir, cinayetin içerisinde bir el midir?’ bunları bilmiyoruz. Bunları bilmek için bunların doğru dürüst soruşturulması lazım. Bu kişiler en üst mevkiye çıkarıldıkları zaman herhalde sorulacak ilk soru siyasi iktidarın neden bunu böyle yaptığıdır ve bu konuda siyasi sorumluluğunun altını çok belirgin bir biçimde çizmektir.

‘Yargı daha cesur olmalı’

“Aynı zamanda yargı daha cesur daha kararlı daha hukukun üstünlüğünden hareket eden her türlü cemaat anlamında cemaatleşmemiş, partizanlaşmamış bu tür dosyaları araçsal olarak kullanmayan ve bu gerçeğin üstüne gitme cesareti gösteren bir yargı dokumuz yok. Bu doku da bu güne işlemediği için bu sonuca ulaştık.”İmc

Güncelleme Tarihi: 20 Ocak 2015, 12:27
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER