İnsan eğer İslam şartlarını yerine getirmezse Allah affedebilir. Ancak eğer bir insanın hakkı alınırsa Allah onu affetmez. İnsanlarımız anadilde savunma yapamıyor, anadilde konuşamıyor. Zaten ibadet değil bunu icraata da dönüştürmek lazım. Yoksa sadece namaz kılmak ile dini görev yerine getirilmez. Zulme sessiz kalmak da zulmün bir parçası olmaktır" dedi.
DkMM'nin Sümerpark'ta bulunan Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı binası 1 Nolu toplantı salonunda yaptığı toplantıda AKP hükümetinin 10 yılı değerlendirildi. Toplantıya, AKP Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Siyasi İşler Danışmanı Sema Kılıçer, DkMM Diyarbakır Koordinatörü Şemsettin Koç ile çok sayıda STK temsilcisi ve yurttaş katıldı. Toplantıda ilk önce, AKP'nin 10 yılına ilişkin sinevizyon gösterildi. Daha sonra ise kişilerin 5 dakika ile sınırlı olmak koşulu ile konuşmalarına geçildi. İlk önce Bağımsız Kamu Çalışanları Sendikası Diyarbakır temsilcisi Rüstem Garzanlı söz aldı. AKP'nin 2005 yılında Diyarbakır'da Kürt sorununa ilişkin yaptığı açıklamanın gerisine düşüldüğünü belirterek, Türkiye'de işsizlik dahil daha bir çok sorunun devam ettiğini söyledi. Tüm Bel-Sen Diyarbakır Şube Başkanı Medeni Alpkaya ise sunumunda, AKP'nin hükümete geldiği günden bugüne söylemlerinin 180 derece değiştirdiğini belirterek, AKP'nin oy oranının artmasıyla birlikte dilinin sertleştiğini söyledi. DGM'ler ile özel yetkili mahkemelerin yer değiştirdiğine dikkat çeken Alpkaya, DGM'lerde özel yetkili mahkemelerde yargılanan kişiden daha az kişinin yargılandığını söyledi. Meslek Yüksek Okulları Mezunları adına konuşan Hasan Basri Daban ise, kağıt üstünde hükümetin Diyarbakır'a teşvik verdiğini belirterek, ancak gerçekte böyle bir şeyin olmadığını söyledi. Diyarbakır'da 70 kişinin teşvik almak için başvurduğunu belirten Daban, Başbakan Erdoğan'ı kastederek, "Ancak sadece 1 kişinin projesi kabul edildi. Diyarbakır'da diyor ki: '70 kişiye teşvik verdim. Batıda ise 'Sadece bir kişiye teşvik verdim' diyor. Bu çift kartlı oynamaktır. Diyarbakır'da yatırım yapılmak istenirse yatırım yapılamaz, Çünkü ruhsat alınamaz" dedi.
Azizoğlu: Yeni eğitim sistemi ile asimilasyon arttı
Sıdkı Zilan ise, AKP'nin İslamcı bir parti olduğunu belirterek, "Ancak İslamcılığın gerekleri yerine getirilmiyor. Mesela kendilerine yakın bir STK'ya teşvik verilirken, muhalif İslamcı bir STK ise teşvik verilmiyor. Ya da muhalif bir Kürt STK'sı ise de teşvik verilmiyor. Eşit davranılmıyor. Alevilerin cem evi hakkı verilmiyor, Kürtlerin anadil hakkı verilmiyor" dedi. Remzi Azizoğlu ise, devletin vizyonun değiştiğini belirterek, bu vizyonun insanları iyi bir yere götürmeyeceğini söyledi. Sağlıkta olduğu gibi eğitimde de özelleştirilmeye gidildiğini belirten Azizoğlu, 4+4+4 eğitim sistemi ile asimilasyonun daha da arttığını vurguladı. Din Adamları Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (DİAY-DER) üyesi Mele Süleyman Ekinci ise Kürtçe konuşmasında, İslam'ın sadece namaz kılma, sadece oruç tutma ile sınırlı olmadığını vurgulayarak, "En kutsal hak insan hakkıdır. İnsan eğer İslam şartlarını yerine getirmezse Allah affedebilir. Ancak eğer bir insanın hakkı alınırsa Allah onu affetmez. İnsanlarımız anadilde savunma yapamıyor, anadilde konuşamıyor. Zaten ibadet değil bunu icraata da dönüştürmek lazım. Yoksa sadece namaz kılmak ile dini görev yerine getirilmez. Zulme sessiz kalmak da zulmün bir parçası olmaktır" dedi.
Tüm konuşmaların ileri bir tarihte internete aktarılacağı ve rapor haline geleceği kaydedildi. DİHA
Güncelleme Tarihi: 05 Ocak 2013, 15:27
SIRADAKİ HABER
heber için sağolun,
dr şemsettin bey moderatördü koordinatür eyüphan kaya'dir düzeldirseniz iyi olur.