Bianet’ten Ayça Söylemez’in haberine göre, evdekiler başına silah dayanarak tehdit edildi, eşyaları dağıtıldı.
İşeri Bianet’e olayın nasıl gerçekleştiğini şöyle anlattı:
‘Kalkanla itip yere yatırdılar’
“Sabah 4:30 civarı kapı kırarcasına çalındı, açmasak kıracaklardı. Zaten bizim evin kapısı değil ama mahallede baskın yapılan diğer evlerin kapısını kırarak içeri girmişler.”
“Kapıyı açınca eline silah ve kalkan olan bir polis bizi içeri doğru itti. Silahı da başımıza doğrulttu. O sırada yere yatın, ellerinizi kaldırın diye bağırıp, yere yatırdılar.”
Silahlarını üzerimize doğrulttular. Polis olduklarını söylemediler. Diğer tüm polislerin elinde de uzun namlulu silahlar vardı.”
“Arama emrini gösterdiler, DHKP-C operasyonu kapsamında baskın düzenlendiğini, bir kadını aradıklarını söylediler.”
“Ancak arama emrinde neden bizim evin basıldığına ve arandığına dair hiçbir açıklama yoktu.”
‘Polisiz, belli değil mi?’
İşeri, o an ölebileceklerini dahi düşündüğünü söyledi.
“İçeride yarım saat kadar kaldılar, birini aradıklarını söylemelerine rağmen evdeki her şeyin içine baktılar, poşetleri bile açıp kontrol ettiler. Daha sonra ‘Evde suç unsuru bulunmamıştır’ diye tutanak tuttular.”
“Tutanakta eve nasıl girdikleri, bizi tehdit ettikleri yazmıyordu. Tutanağın eksik olduğunu söyledim, içlerinden biri ‘Polisiz işte, belli olmuyor mu?’ diye bağırıp kimliğini gösterdi. O ana dek kimlik göstermemişlerdi.”
Gülşen İşeri polisin keyfi şekilde huzursuzluk yaratmak, tedirgin etmek istediğini ifade etti. Yapılanları şikayetle ilgili hukuki yollara başvurmak için avukatıyla görüşeceğini ekledi.
Gülşen İşeri
Gülşen İşeri’nin “Ateşin ve Sürgünün Gölgesinde”, “Metropol Sürgünleri” ve “Aleviler Aleviliği Tartışıyor” adlı üç kitabı bulunuyor.
İşeri kitap çalışmalarının yanı sıra BirGün gazetesi için söyleşiler yapıyor. BirGün’de yayınlanan “Antakya ve Köylerinde Babalarını Tanımayan Çocuklar” haberi ile Müşerref Hekimoğlu Ödülü almıştı.
Güncelleme Tarihi: 20 Ağustos 2015, 16:51