Köye dönüş öze dönüştür

38 Katliamı başta olmak üzere defalarca toprağından zorla kopartılan on binlerce Dersimli, insansızlaştırma politikalarına karşı toprağını, suyunu, inancını korumak ve yaşamak için köye dönüş kampanyası başlattı

Köye dönüş öze dönüştür

Dersim’de 1938 Katliamı sırasında on binlerce kişi kendi topraklarından kopartılarak göç ettirilirken, 1990’lı yıllarda tekrar zorunlu göç ile karşı karşıya bırakılan Dersimlilerin, yüzlerce köyü ateşe verilerek haritadan silindi. Dersim’de insansızlaştırma ve asimilasyon politikalarına karşı Dersimli siyasi parti ve sivil toplum örgütleri “Köyüne dön özüne dön” kampanyası başlattı. Kampanyayı değerlendiren BDP Dersim İl Eşbaşkanı Ergin Doğru, Dersim’de 1938 yılından bu yana devletin insansızlaştırma politikası olduğunu söyleyerek, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın barış çağrısı üzerine, topraklarına geri dönüş projesinin de hayata geçmesi için sürece destek vermek istediklerini vurguladı.

 

Köy komünleri örgütlenecek

 

Kampanyanın temel amacına da işaret eden Doğru, “Daha çok bürokratik engellerinin aşılması ve köylerde köy komünlerinin kurularak kendi içlerinde bir dayanışma ağının kurulmasını sağlamaya çalışacağız” diye konuştu. İstihdam projeleri ve köy komünlerin gelişmesi için çalışma başlattıklarını söyleyen Doğru, Dersim’in yeniden yeşermesi, inancı ve kimliğine sahip çıkmak için gelmek isteyenlere herkesin destek vermesi gerektiğini kaydetti. Kampanya için halka da çağrı da bulunan Doğru, “Bu kampanyayı bulunduğunuz her yerde destekleyin, bulunduğunuz her yerden insanların geri dönüşünü teşvik edin. Bu topraklar bizler var oldukça, üzerinde yaşamı yeniden kurdukça ancak zenginleşecektir.” dedi.

 

Dersim’de köy boşaltmaların 38 katliamının devamı olduğunu söyleyen Ferhat Tunç ise, “Eğer dayanışma olursa bu insanlar öze dönüş gerçekleştirecek. Biz topluma güven verebilmeliyiz” dedi.

 

Hazıfa birliği oluşturulacak

 

Köylere geri dönüş eğilimleri ile sorunların tespit edilmesi amacıyla Göç Platformu tarafından Amed’de düzenlenen “Yerinden edilmenin tanımı çalıştayı” sona erdi. İki gün yapılan oturumlarla kültürel soykırım, yüzleşme-hakikat, koruculuk sistemi, hafıza birliği oluşturma, yoksulluk, madde bağımlılığı gibi  konu başlıkları altında tartışmalar yürütüldü. 

 

Kürdistan’da ölmek istiyorum

 

1993 yılında Amed’in Farqîn (Silvan) ilçesi Salikan köyünde, devletin çocuklarına işkence etmesi üzerine Bursa’ya göç etmek zorunda kalan Saklı ailesi, 21 yıl aradan sonra Amed’e döndü. 21 yıl boyunca 2 oğlu ile 7 torununu katleden devletin baskılarına maruz kalan Asiya Saklı (80), acılar içinde geçen yılların ardından topraklarına dönme kararı aldı. Saklı, acı ile geçen yılların geride kaldığını söyleyerek, geri dönmenin mutluluğunu yaşadığını belirtti. Bursa’ya göç ettiği ilk yıl oğlunun JİTEM tarafından katledildiğini, ikinci çocuğunun da baskılardan kaynaklı PKK saflarına katıldığını aktaran Asya ana, 7 torununun da farklı tarihlerde PKK’ye katılarak yaşamlarını yitirdiğini anlatttı. Kendilerini hiçbir zaman Bursa’ya ait görmediklerini ifade eden Saklı, geri kalan ömrünü Kürdistan topraklarında yaşayarak geçirmek istedikleri için geri döndüklerini ifade etti. Asya Ana, ‘’Tek isteğim eğer bir gün ölürsem birilerinin mezarımın başucuna gelip Önder Apo’nun özgürleştiğini ve Kürdistan’da özerkliğin inşa edildiğini kulağıma fısıldamasıdır’’ dedi.

Güncelleme Tarihi: 30 Haziran 2014, 13:13
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER