Krizi yaratan hükümettir. Çünkü elinde bir çözüm politikası yoktur. Her gün isim tartışması yapıyorlar. Bunlarla sürecin ilerlemeyeceğini herkesin bilmesi gerekiyor" dedi. Siirt İl Kongresi'nde konuşan Eş Genel Başkan Gültan Kışanak ise, "BDP olarak, açıkça ilan ediyoruz. İmralı'da Sayın Öcalan'ın hükümet ile üzerinde mutabakata varacağı bir yol haritasının bir çözümün arkasında durur ve destekleriz. Kimse bizi bahane etmesin, bahane üretmesin, yalan yanlış yollar ile süreci heba etme lüksümüz yoktur" diye konuştu. Şırnak BDP İl Örgütü ve Ceylanpınar ilçe örgütlerinin kongresinde de Öcalan muhatap olarak gösterildi.
AĞRI
BDP Ağrı 2. Olağan Kongresi Kutlu Aktaş Spor Salonu'nda gerçekleştirildi. Kongreye BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, BDP Ağrı Milletvekili Halil Aksoy, BDP PM Üyesi Murat Öztürk, bölge belediye başkanları, BDP bölge il ve ilçe örgütü yöneticileri ile yüzlerce yurttaş katıldı. Salonda, "Türkiye'ye demokrasi, Kürdistan'a özgürlük", "Ez livir im", "Şehidên me rûmeta me ne" pankartlarının yanı sıra çeşitli yer ve zamanlarda yaşamını yitiren HPG'lilerin ve Sema Yüce, Viyan Soran, Zeynep Kınacı ile Fransa'nın başkenti Paris'te katledilen 3 Kürt kadın siyasetçinin fotoğrafları asıldı. Özgürlük ve demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenlerin anısına yapılan bir dakikalık saygı duruşundan sonra divan seçimi yapıldı. Sık sık "Bijî Serok Apo" sloganlarının atıldığı kongrede Divan üyeleri tarafından yapılan kısa konuşmalarda Paris'te katledilen 3 Kürt kadın siyasetçi anılarak, faillerin bir an önce bulunması istendi.
Aksoy: Barış konuşulacaksa operasyonlar durmalı
Divan üyelerinin ardından konuşan BDP Ağrı Milletvekili Halil Aksoy, tüm katılımcılara teşekkür ederek, her şeyden önce örgütlülüklerinin güçlü olması gerektiğini belirtti. Türkiye'nin en büyük sorununun Kürt sorunu olduğunu belirten Aksoy, Kürt sorununun uluslararası bir boyuta taşındığını ifade etti. Şimdiye kadar Kürt sorununda izlenen yolların artık bir tarafa bırakılması gerektiğinin altını çizen Aksoy, "Kürt halkı artık statü istiyor. Statüsüz ve özgürlüksüz bir yaşamı asla kabul etmeyeceğiz. Kürt halkı Sayın Öcalan'ın özgürlüğünü istiyor. 3 milyon kişi Sayın Abdullah Öcalan'ı iradesi olarak kabul etti. Artık Kürt ve Türk analarının gözyaşları dinsin. Yıllardır sürdürülen bu savaş son bulsun. Bizim bu isteklerimiz olurken devlet Roboski'de 34 yurttaşımızı katletti. Eğer barış dili konuşacaksak yapılan operasyonlar derhal son bulmalıdır. Barış ancak operasyonların durması ile gerçekleşecektir" dedi.
Demirtaş: Eğer belediyeler arasındaki farkı görmek istiyorsan gel Ağrı'ya bak!
Aksoy'un ardından konuşan BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Ağrı halkının Kürt mücadelesinde büyük bedeller ödediğini belirterek, yeni seçilecek yönetime başarılar diledi. Partilerinin yeni kongrelerle daha da güçlendiğini ifade ederek, Ağrı halkına karşı borçlarının olduğunu söyledi. Demirtaş, "Bu kongreyi Ağrı halkının en iyisine layık olmak için yaptığımızı belirtiyoruz. Partimiz kongre ile birlikte can ile baş ile çalışacaktır. Önümüzdeki yıl yerel seçimler var. Hem seçimlere hazırlanacağız hem de yüzyıllardır sürdürdüğümüz özgürlük mücadelesini devam edeceğiz. BDP'li belediyeler ile AKP'li belediyeler arasındaki farkı görmek için sokaklara bakmak lazım. Onun için önümüzdeki yerel seçimlerde belediyeyi kazanacağımıza inanıyorum. Belediyelerimiz kıt kanaat imkanlara rağmen halka hizmet etmekten vazgeçmiyor. Ancak Erdoğan her gittiği yerde BDP'li belediyeleri hedef alıyor. O zaman biz diyoruz ki eğer görmek istiyorsan gel Ağrı'ya bak. Ağrı halen AKP'nin dağıttığı kalitesiz kömürlerle kandırılıyor. Buradaki doğalgazı Ankara ve İstanbul'a kadar götürüyorsun da niye ağrıya yapmıyorsun. Bütün Ağrı halkı bizim onurumuzdur. Ağrı halkı ile el ele verip güçlendireceğiz. Bizim arkamızda halkın gücünden başka kimsemiz yoktur. Biz gücümüzü halkımızdan alıyoruz. Türkiye'nin en fakir illeri arasında Ağrı da bulunuyor. Hükümetin politikaları yüzünden Ağrı'da hayvancılık bitirildi" dedi.
'1927'den beri bölgeye karşı ekonomik, kültürel ambargo uyguladılar'
1927 yılından beri ekonomik politikalar ile bölgeler arasındaki ayrımcılığın devam ettiğine vurgu yapan Demirtaş, "İstanbul, Bursa, İzmir'e yatırım yaptılar. O zaman bile bölge illerine ambargo uyguladılar. O zamanlarda bölgeye karşı ekonomik, kültürel ambargo uyguladılar. Bugün niye yoksuluz, niye işsiziz?" dedi. Yıllardan beri devam eden politikaların şimdiki iktidar döneminde de yürütüldüğünü ifade eden Demirtaş, "AKP döneminde de bölge illeri en yoksul illeri arasında bulunuyor. Yüzyıldır Ağrı'nın kaderi aynıdır. Diğer illere baktığımızda yine aynı durumdur. Bunları anlatmamın sebebi de artık kendi gücümüzü ortaya koymalıyız. Bunlardan bir şeyler beklersek bunların bize vereceği ancak kömür ve makarna olur. Bu gidişata dur diyen bir hareket var. Sen beni toprağımda ikinci sınıf insan olarak göremezsin diyen bir mücadele var. Bunları kabul etmeyen sizsiniz. Onun için sizi copluyorlar ve sindirmeye çalışıyorlar. Kürt halkı artık uyandı özgürlüğünü almaya karar verdi" diye konuştu.
'Her şeyi çözecek güç halktadır'
Para ile bu halkı teslim almaya çalışanların politikalarının bilinçli olduğunu ifade eden Demirtaş, "Özellikle Ağrı'daki belli başlı ailelere sesleniyorum. Kürtlerin başına ne geldiyse birbirine düşmanlıktan geldi. Bizi birbirimize düşürdükleri için bizi parçaladılar. Şeyh Said yola çıktığında halk arkasında olsaydı başarırdık. Bazı aşiret ve aileler onu yalnız bıraktılar. Halen bunlardan ders çıkarmayan Kürt aileleri ve siyasetçileri var. Gelin Kürt halkının yanında yer alın hep beraber Ağrı'yı kalkındıralım. Yeni bir süreçten bahsediliyor. Her şeyi çözecek güç halktan geliyor. Artık biz Ağrı halkı kendini yönetsin istiyoruz. Biz bölge meclislerinin kurulmasını istiyoruz. Eğer bu isteklerimiz oluşursa Ağrı iki yılda en cazip turizm merkezi haline gelir. Bunları iktidarın insafına bırakırsak makarna veriyor. Yeni barış süreci deniliyorsa bu beklenti ve taleplerimizle çözüm sürecinin içinde olacağız. En fazla iki hafta içinde süreç netleşecektir. AKP'nin ne yapmak istediğini göreceğiz. Yıllardır barış istedik diye bize hakaretler edildi. Tutuklandık veya yok edildik" dedi.
'Her milletvekilimiz İmralı'ya gitmeye hazırdır'
Yeni süreçte geri adım olmayacağını dile getiren Demirtaş, İmralı görüşmelerine değinerek şunları söyledi: "Arkadaşlarımızın İmralı'ya gitmesiyle, her iki taraf için de iyi oldu, iyi bir iş yaptınız. 14 yıl önce Sayın Öcalan Türkiye'ye getirildiğinde bu adımları atsaydınız bu kadar asker ve gerilla yaşamını yitirmezdi. Şu noktada dikkatli olmamız lazım. Partimizden açıklama yapılmadıkça AKP'nin açıklamalarına kanmayın. Biz bu süreci ilerletmek istiyoruz. Bizde isim de önemli değil. Bizim her vekilimiz İmralı'ya gidecek güçte ve yetenektedir. Ortada bir kriz falan yoktur. Krizi yaratan hükümettir. Çünkü elinde bir çözüm politikası yoktur. Her gün isim tartışması yapıyorlar. Bunlarla sürecin ilerlemeyeceğini herkesin bilmesi gerekiyor."
'Anadilde eğitim olmazsa olmazlarımızdandır'
Yeni anayasa değişikliği tartışmalarına da değinen Demirtaş, "Yeni Anayasa tartışmaları ile birlikte kalıcı barış adımları atılacaksa, her şeyi ortaya koymak gerekiyor. Allah vergisi dilimizi bile konuşamıyoruz. Şimdi bunu kime sorsan bunun adaletsizlik olduğunu söyler. Eğer sen gerçekten Allah'a inanıyorsan bunların haksızlık olduğunu bilmelisin. Anadilde eğitim olmazsa olmazlarımızdandır. Bizim anadilimiz tarihimiz ve kültürümüzdür. Bir anadilde dünyanın en güzel türküsü ve masalı anlatılır. Eğer anadil elinden alınırsa elinde bir kuru beden kalır. Yeni çözüm süreci tartışılacaksa Kürtler anadilde eğitimden asla vazgeçmez. Bu topraklarda illa ki Kürtler anadillerinde eğitim görecektir. Bunların hepsi yakın zamanda gerçekleşecek şeylerdir. Bizi yetiştirenlere bir hayal olarak görünüyordu. Ancak artık bunlar gerçekleşecek. Artık Kürtleri dikkate almayan hiçbir ülke yoktur. Kürtler artık bir ulus da değil bir halktır. Bir iradedir. Bizi bu halimizle kabul edenler canımız kardeşimizdir. Ancak bizi kabul etmeyenler bizim gözümüzde zerre kadar değeri olmayan acizlerdir. Bizler bu süreçte daha fazla el ele verirsek kazanacağımız çok şey var. Bakın Suriye'de halkımız kendini yönetiyor. Bu da birlik ve beraberlikle geliyor. Biz bir zamanlar Mazlum Doğan, Sakine Cansız, Kemal Pir olarak tek başımıza cezaevlerinde direniyorduk. Şimdi on milyonlara ulaşmış bir halk olarak birbirimize güveneceğiz. Tarihini unutan geleceğini asla inşa edemez. Bu kongre ile birlikte daha da güçlenerek çalışmalarımızı sürdüreceğiz" dedi.
Yapılan konuşmaların ardından iki liste ile seçime gidildi. BDP Ağrı İl Eş başkanlığına Mensüre Aslan ve Halef Keklik yönetime ise; Necmettin Efe, Derya Oğul, Mustafa Uca, Yılmaz Dursun, Takyettin Alptekin, Mehmet Şahin, Hanefi Barış ve Fahrettin Yıldırım seçildi.
SİİRT
BDP Siirt İl Örgütü, BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak'ın katılımıyla Şelale Düğün Salonu'nda 2'nci Olağan Kongresi'ni gerçekleştirdi. "Örgütlendik, özgürleşeceğiz, özgürleştireceğiz" sloganıyla gerçekleştirilen kongreye BDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Ayhan Karabulut, Siirt Belediye Başkanı Selim Sadak, BDP PM Üyeleri, Siirt, Batman il, ilçe, belde yöneticileri, STK temsilcileri, mahalle muhtarları ve binlerce yurttaş katıldı. "Örgütlendik, özgürleşeceğiz, özgürleştireceğiz", "Sakine, Fidan, Leyla yoldaşlar ölümsüzdür", "Özgülük için direnişe devam, Öcalan'a özgülürk, kırıma son" pankartlarının asıldığı kongre salonunda sık sık "Bijî Serok Apo", "Öcalan", "Baskılar bizi yıldıramaz" ve "Şehit namirin" sloganları atıldı. 8 Aralıkta Siirt'te yapılan siyasi operasyonda tutuklanan Siirt eski İl Eş başkanları ve belediye meclis üyelerinin isimlerinin olduğu sandalyeler dikkat çekerken, kongrede divan seçiminin ardından saygı duruşunda bulunuldu.
Ardından konuşan Siirt Belediye Başkanı Selim Sadak, Kürt halkının sürdürdüğü 30 yıllık eşitlik ve özgürlük mücadelesi boyunca büyük bedeller ödemesine rağmen tutuklanan siyasetçilerine her alanda sahip çıktığını ifade ederek, Kürt siyasetçilerinin ve halkının yıllardır çözüm için PKK Lideri Abdullah Öcalan'ı muhatap gösterdiğini ve sonunda devlet yetkililerinin de bunu anladığını belirtti. Kürt sorununun çözümü, kalıcı ve onurlu bir barış için başta PKK Lideri Abdullah Öcalan olmak üzere tüm aktörler ile görüşülmesi gerektiğini söyleyen Sadak, akan kanın durması ve gençlerin artık yaşamlarını yitirmemesi için Öcalan'la başlatılan diyalog ve müzakerelerin şeffaf olarak toplumla paylaşılması gerektiğini kaydetti. Sadak, sorunun çözümü ve onurlu bir barış için Siirt halkı olarak her türlü katkı ve desteği sunmaya hazır olduklarını kaydetti.
Kışanak: Çözüm isteniliyorsa cezaevlerinin kapıları açılsın
Daha sonra konuşan BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak ise, Kürt halkının sürece çok güçlü bir hazırlık yaptığına inandıklarını belirterek, "BDP'de halka hizmet için görev alan arkadaşlarımız, hiçbir kaygıya kapılmadan bu mücadeleyi bu günlere getirdiler. Siirt'te görev yapan il başkanları yöneticiler ve belediye meclis üyelerimiz cezaevindeler. Onlara selamlarımızı sevgilerimizi ve dayanışma duygularımızı gönderiyoruz. Onların mücadelesini yüreğimizde mücadelemizde ve örgütümüzde taşıyoruz. Tüm yoldaşlarımızı mücadele ederek özgüleştirme sözü veriyoruz" dedi. Eğer bugün bir çözüm sürecinden bahsediliyorsa öncelikle cezaevlerinin kapılarının açılması gerektiğini dile getiren Kışanak, şunları aktardı: "Hepimizin en büyük arzusu bir an önce barışı sağlamak, özgür olarak topraklarımızda anavatanımızda Kürdistan ve Türkiye'de özgür olarak yaşamaktır. Bu arzunun ne kadar güçlü olduğunu biliyoruz. Bu arzu bu istek bu kadar güçlü olmasaydı, bu kadar büyük bedeller ödenerek, bu mücadele sürdürülemezdi. Barış ve çözüm konusunda, özgürlükler konusunda bu halk bu kadar istekli olmasaydı, tutuklanan her arkadaşımız yerine yüzlercesi talip olmazdı. Bizler barış konusundaki samimiyet sınavını ödediğimiz bütün bedellere rağmen mücadeleden vazgeçmeyerek gösterdik."
'Süreci sabote etme lüksümüz yok'
Kongre salonunda atılan "Bijî Serok Apo" sloganına atıfta bulunan Kışanak, "Yıllarca barış için, çözüm için doğru adresi gösterdik. Doğru sloganlar attık. İşte sizin bu sloganınız barış süreci için en büyük teminattır. Sizler Kürt halkı, Türkiye'de demokrasi ve özgürlük isteyen herkes bugün İmralı'da Sayın Öcalan'ın başlattığı müzakerelerin arkasındadır. Bizler buradan bir kez daha ilan ediyoruz. Sayın Öcalan'la yürütülen müzakereler, yapılan görüşmeler kalıcı olsun. Oyalama, öteleme zamana yayma mantığından vazgeçilsin. Başlatılan bu görüşmelerin çok daha düzenli ve daha organizeli bir müzakere süreci olarak yürütülmesini istiyoruz. BDP olarak, eş başkanlar olarak açıkça ilan ediyoruz. İmralı'da Sayın Öcalan'ın hükümet ile üzerinde mutabakata varacağı bir yol haritasının bir çözümün arkasında durur ve destekleriz. Kimse bizi bahane etmesin, bahane üretmesin, yalan yanlış yollar ile süreci heba etme lüksümüz yoktur. Ben kendim şahıs olarak burada oy aldığım Siirt'te halka söz veriyorum. Eğer sorun bensem yarın derhal hemen bütün görevlerim dahil olmak üzere vazgeçmeye hazırım. Ben asla ve asla hiç bir ananın gözyaşını kendi canımla bile değişmem. Hiç bir ananın yüreğindeki acıyı hiçbir görev ve makamla değişmem, hiç bir gencimizin ve insanımızın yaşamını, hiçbir politikayla, hiçbir makamla ve kendi canımla değişmem. En kıymetlisi onlardır. Dağdaki gerilla ve askerleri canımızdan daha falza korunması gereken canlar olarak görüyoruz. Bunu herkes böyle bilsin" şeklinde konuştu.
Yapılan konuşmaların arından faaliyet ve mali raporlarının okunması ardından 560 delege tarafından yapılan seçimde Mehmet Ata İnan İl Başkanlığı'na seçilirken, İbrahim Şen, Vasfiye Altay, Selahattin Cengiz, Sabri Ahı, Ziynet Teymur, Şemsettin Aykaç, Mehmet Emin Sezek, Mehmet Polat, Hasan Mut ve Şehmuz Gündüz yeni yönetime seçildi.
ŞIRNAK
BDP Şırnak İl Örgütü, 1'inci Olağanüstü Kongresi'ni Belediye Konferans Salonu'nda gerçekleştirdi. Paris'te katledilen Kürt kadın siyasetçisi Sakine Cansız, KNK Paris Temsilcisi Fidan Doğan ve gençlik hareketi aktivisti Leyla Şaylemez'e adanan konferansın salonuna PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın posteri, katledilen 3 Kürt kadın siyasetçinin fotoğrafı ile geçirdiği trafik kazası sonucu yaşamını yitiren BDP Şırnak İl Başkan Yardımcısı Yusuf Uğur'un fotoğrafı asıldı. Yeşil sarı, kırmızı flamalarla süslenen kongreye BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, Diyarbakır Milletvekili Altan Tan, BDP PM üyeleri, BDP il ve ilçe yöneticileri, sivil toplum örgütü temsilcileri, bölge belediye başkanları ile bini aşkın kişi katıldı. Kadınların giydiği yöresel kıyafetlerle katıldığı kongre, divan seçimiyle başladı. Yapılan bir dakikalık saygı duruşunun ardından konuşan Divan Başkanı Ali Damar, katılımcıları ve Rojava direnişini selamladı.
'Yeni özgür bir dünya inşa etmeye hazırız'
Ardından BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, Rojava direnişini selamlayarak tüm Kürtlerin Rojava halkıyla dayanışma içerisinde olması çağrısında bulundu. 21'inci yüzyılda Kürt halkının kendi kaderini tayin edecek düzeye geldiğini vurgulayan Kaplan, "Bu süreçte biz küçük şeyler peşinde koşmayacağız. Büyük davamız uğrunda onurlu bir mücadele vererek özgürlüğümüzü kazanacağız. Hak istenmez alınır. Biz de hakkımızı almak için mücadelemizi yükselteceğiz. İmralı'yla yapılan görüşmeler, süreci çok önemli bir duruma getirdi. Kürt halkı, Botan halkı ve sivil toplum kuruluşları barıştan yana olduklarını çok açık bir şekilde dile getiriyor. Çözüm için bir şeyler yapılmak isteniyorsa, AKP hükümeti elinde bu denli bir güç varken hiçbir bahanenin arkasına sığınamaz" dedi. Daha sonra konuşan BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan, İmralı'da yapılan görüşmelere dikkat çekerek, bu süreçte herkesin kafasında "bir oyun olacak mı" sorusunun olduğunu söyledi.
Başbakan Erdoğan'ın "BDP'yle referanduma gidebiliriz" sözlerini hatırlatan Tan, "Aklê sivik, barê giran" diyerek "Biz hep söyledik şimdi mi aklınıza geldi?" diye sordu. Yeni Anayasa tartışmalarına da değinen Tan, asıl sorulması gereken sorunun yeni Anayasanın hangi zihniyetle yapıldığı sorusu olduğunu vurgulayarak, "Yeni Anayasa Kemalist zihniyetin kopyası olmayacaksa biz varız. Bu yeni Anayasayla Avrupa'daki Kendal Nezan, Şivan Perver ve dağdaki Murat Karayılan ile Mustafa Karasuyu da gelsin. Biz barış için atılacak her adıma varız. Ana, baba ve kardeşlerimize yapılan insanlık dışı uygulamaları unutmadık. Unutan şerefsizdir. Ama yeni özgür bir dünya inşa etmeye varız" dedi.
Konuşmaların ardından tutuklu bulunan BDP Şırnak milletvekilleri Selma Irmak ve Faysal Sarıyıldız'ın kongreye gönderdiği kutlama mesajları okundu. Tutuklu vekillerin mesajı salondan yoğun alkış aldı.
Okunan mali ve faaliyet raporlarının ardından tek liste ile gidilen seçimde Şırnak İl Eş Başkanlığı'na Baki Katar ile Xeme Akti seçildi.
URFA
BDP Ceylanpınar İlçe Örgütü, 4'üncü Olağanüstü İlçe Kongresi'ni ilçe binası konferans salonunda gerçekleştirdi. Kongreye BDP Urfa Milletvekili İbrahim Binici, tutuklu Urfa Milletvekili İbrahim Ayhan'ın danışmanı Sıtkı Dehşet, BDP Urfa İl Eş başkanları Halit Yıldıztekin, Leyla Akça, BDP PM üyeleri Adnan Etli, Serhat Bingöl, Ceylanpınar ve Aligör Belediye başkanları, MEYA-DER temsilcileri, BDP ilçe başkanları, ilçe yöneticileri ile Serêkaniyê'den gelen sığınmacıların da aralarında bulunduğu çok sayıda yurttaş katıldı. Yapılan bir dakikalık saygı duruşunun ardından tutuklu Urfa Milletvekili İbrahim Ayhan'ının kongreye gönderdiği mesaj okundu. Dakikalarca alkışlanan mesajın ardından BDP Urfa İl Eş Başkanı Halit Yıdıztekin, PM üyesi Adnan Etli ve Ceylanpınar Belediye Başkanı İsmail Arslan birer konuşma yaptı.
Binici: Rojava'dan kirli elini çek
Okunan faaliyet raporlarının oylamaya sunulması ardından kongrede Rojava direnişini selamlayan BDP Urfa Milletvekili İbrahim Binici, Rojava'ya seslenerek "Dün sizlerle birlikteydik. Bugün sizlerle birlikteyiz ve özgürleşene kadar da birlikte olacağız. Ya hep birlikte özgürleşeceğiz, ya da hep birlikte yok olacağız" diye konuştu. Dünyada haklarından yoksun kalan tek halkın Kürtler olduğunu söyleyen Binici, Kürtlerin yıllardır verdikleri mücadele ve bedellerle zafere yaklaştığını belirtti. "AKP bir yandan müzakerelerden söz ederken, bir yandan da ikiyüzlülük yaparak Kürtlere saldırıyor. Siyasi ve askeri operasyonlara devam ediyor. Kürdistan dağlarını bombalıyor. Rojava'daki kazanımların üzerine çeteler göndererek saldırtıyor" diye konuşan Binici, Türkiye'nin Suriye'de yürüttüğü yanlış politikaların iflas ettiğine dikkat çekti. Rojava'daki Kürtlerin ne Esed ne de çetelerden yana tavır almayarak, AKP'nin Suriye'deki Kürt, Arap ve diğer halkları çarpıştırma politikalarının boşa çıkarıldığını kaydeden Binici, "Ceylanpınar'dan Rojava'ya geçirilen çeteler orada rejim güçlerine değil Kürtlere saldırıyor. Yaşadıkları toprakları ve kendilerini savunan Kürtlere saldırıyor. Bunun sebebi de AKP'nin yanlış politikalarıdır. Biz diyoruz ki bir an evvel kirli elini Rojava'dan çek" diye konuştu.
Konuşmaların ardından tek listeyle gidilen kongrede, Hizni Kılınç İlçe başkanlığına seçilirken, İbrahim Oğur, Abdurrahim Demir, Fatma Arslan, Mehmet Doluk, Süleyman Daş ve M. Hakkı Fırat yönetimde yer aldı. / Diha
Güncelleme Tarihi: 09 Şubat 2013, 16:34
SIRADAKİ HABER