AK Parti İl Başkanlığı’nı koruyan 6 polis, 25 yaşındaki Erdem Kara’yı darp etmiş ve haklarında açılan dava sonucu da 3 bin 240 lira idari para cezasına çarptırılmıştı.
Sanık polislerden B.A., Nisan ayında 28. Asliye Mahkemesi’ndeki duruşmada, “İzleyince ben bile kendime şaşırdım” diyerek pişmanlık belirtmişti.
Söz konusu görüntüleri, sosyal paylaşım sitesi Facebook hesaplarında paylaşan Akdeniz Üniversitesi öğrencileri Uğur D. ve Barış Ç. hakkında “terörle mücadelede görev almış kamu görevlisini hedef gösterdikleri” iddiasıyla dava açıldı.
‘Hedef gösterdiler’ iddiası
Erdem Kara’yı darp eden polislerden M.D.’nin şikayeti üzerine Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davada yargılanan iki üniversiteli suçlamaları reddetti.
Öğrencilere suçlamaları yönelten savcı ise esas hakkındaki mütaalasında, şikayetçi polis memuru M.D.’nin Güvenlik Şube Müdürlüğü Öğrenci Faaliyetleri Büro Amirliği’nde görevli olduğunu ve “sol marjinal grupların” hedefinde bulunduğunu ileri sürdü.
Savcı hazırladığı iddianamede de Erdem Kara’ya şiddet uygulayan bu sanıkların, 2014’teki Kobani eylemleri sırasında da görevli olduğunu anlatarak, bu sıradaki fotoğraflarının da Facebook sayfasına yüklendiğini anlattı. Savcı, bu Facebook sayfasında, “Antalya’daki Gezi direnişi sırasında işkence görüntüleri ortaya çıktı” başlığıyla polisin fotoğraflarının yayınlanmasına, suçun delili olarak yer verdi.
Savcı, söz konusu paylaşımların, marjinal grupların veya terör örgütlerinin husumetine yol açacak nitelikte olduğunu öne sürdü; ayrıca “işkenceci” sıfatıyla polis memuru M.D.’ye görevinden dolayı hakaret edildiğini ileri sürdü.
AİHM kararları
Uğur D.’nin avukatı Çağdaş Hukukçular Derneği Antalya Şube Başkanı Nusret Gürgöz, müvekkilinin paylaşımlarında hedef gösterme amacı taşımadığını belirterek, paylaşımların düşünce, vicdan, ifade özgürlüğü ve eleştiri hakkı kapsamında olduğunu belirtti.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) ilgili kararlarında olayların ciddiyeti ölçüsünde resmi görevlilerin sadece davranışlarını değil, kimliklerinin de kamu tarafından bilinmesinin meşru bir çıkar olduğunun belirtildiğini aktaran Gürgöz, ayrıca polis M.D.’nin terörle mücadelede görevli olmadığını, Güvenlik Şube’de çalıştığını belirterek, iddianamenin zaten çökmüş durumda olduğunu ifade etti.
