"Barış Yürüyüşü" sloganı ile 1 Eylül Dünya Barış Günü'nde Roboski'den yola çıkan Vicdani retçi Halil Savda, bin 300 kilometre yol yürüdükten sonra Ankara'ya ulaşmayı hedefliyor. Şu ana kadar 350 kilometrelik yolu kat eden Savda, amacının ülkede barışın konuşulmasına bir katkı sağlamak olduğunu söyledi.

Türk savaş uçakları tarafından 34 sivil yurttaşın katledildiği Şırnak'ın Uludere İlçesi Roboski (Ortasu) Köyü'nden 1 Eylül Dünya Barış Günü'nde "Barış Yürüyüşü" sloganı ile Ankara'ya doğru yola çıkan vicdani retçi Halil Savda'nın yürüyüşü 13'üncü gününü geride bıraktı. Bingöl Elmas ve eski esir asker İbrahim Yaylalı'nın da dahil olduğu yürüyüş kapsamında Savda, yaklaşık 350 kilometre yolu kat ederek Uludere, Şırnak, Cizre, Nusaybin ve Kızıltepe'ye uğrayıp Viranşehir'e doğru yoluna devam ediyor. Bin 300 kilometrelik yolu kat etmeyi hedefleyen Savda, verdiği kısa mola sırasında yürüyüşün amaç ve hedefine ilişkin kısa bir değerlendirme yaptı. Savda, "Türkiye'de 30 yıldır devam eden bir savaşın olduğunu ve bu savaşta binlerce asker, gerilla ve sivil yurttaşın yaşamını yitirdiğini'' hatırlattı.

'Kürtler her alanda milliyetçi ve ırkçı yaklaşımlarla karşı karşıya'

Kürt coğrafyasında yaşayan milyonlarca insanın sistem tarafından işkencelere tabi tutulduğunu vurgulayan Savda, "30 seneyi aşkın süren savaşta 3 milyondan fazla asker görev yaptı. Bununla beraber ciddi psikolojik, dramatik sorunlar yaşandı. Savaşın ekonomik boyutunu da göz önüne aldığımızda yapılan harcamaların çok ciddi rakamlara ulaştığı herkes tarafından biliniyor. En önemli sonuç ise 30 yıllık süren savaşın ciddi toplumsal kamplaşmalara da neden olduğu görülüyor. 30 yıllık savaşın getirdiği milliyetçilik, ırkçılık ve şoven saldırıların Kürtlere karşı her alanda uygulandığını görüyoruz" dedi.

'Roboskililer ölümlerin durmasını istiyor'

Yürüyüşünün esas amacının; savaşın yol açtığı hak ihlallerinin yaşandığı Türkiye'de barışın konuşulmasında küçük bir katkı sağlamak olduğunu ifade eden Savda, yürüyüşünün barışçıl bir geleceğe hizmet etmesini umduğunu söyledi. Roboski'de çocuklarını kaybeden annelerin gözlerindeki acının kendisini yürüyüşe ittiğini belirten Savda, "Ailelerin mesajı çok netti. Roboski katliamında hayatını kaydeden çocukların mezarı başından yola çıktım. Orada katliamda yakınlarını kaybeden aileler hazır bulundular. Oradaki aileler diyor ki, 'bizim ocağımıza ateş düştü. En değerli varlıklarımızı kaybettik. Başkası çocuğunu bu savaşta yitirmesin" diye konuştu. DİHA

Güncelleme Tarihi: 14 Eylül 2012, 10:20