Türkiye Barış Meclisi’nden “Eylemsizlik Hayata Geçirilsin” Çağrısı

Türkiye Barış Meclisi’nin “Eylemsizlik hayata geçirilsin ve çatışmasızlık için Öcalan ile görüşme sağlansın” çağrısı yaptığı toplantıda Erol Katırcıoğlu, Yüksel Taşkın, Halil İbrahim Yenigün Ziya Halis ve Nurcan Kaya görüşlerini paylaştı.

Türkiye Barış Meclisi’nden “Eylemsizlik Hayata Geçirilsin” Çağrısı
 Türkiye Barış Meclisi’nin düzenlediği toplantıda KCK’nin ilan ettiği tek taraflı eylemsizlik kararı değerlendirilirken, çatışmasızlığa geçiş önerileri paylaşıldı.

Türkiye Barış Meclisi Sözcüsü Hakan Tahmaz’ın okuduğu Türkiye Barış Meclisi imzalı basın açıklamasında “Eylemsizlik hayata geçirilsin ve çatışmasızlık için Öcalan ile görüşme sağlansın” çağrısı yapıldı.

“Şimdi yapılması gereken şudur: KCK eylemsizlikte ısrar etmeli, parmağını ettikten çekenlere karşı yapılan operasyonlar durdurulmalı, çatışmasızlığa dönmek için Abdullah Öcalan ile görüş sağlanmalı ve yeni bir çözüm iradesinin ortaya çıkaracak bir seçim süreci yaşanmalıdır. Bu ancak Hükümet ve ana muhalefet partisi başta olmak üzere bütün partilerin, sivil toplum örgütlerinin ve seçmenin kendi sorumluluklarını doğru ve zamanında yerine getirilmesi halinde başarılabilir.”

Açıklamanın ardından Meral Saklayan’ın moderatörlüğünde Marmara Üniversitesi Öğretim Üyeleri Erol KatırcıoğluYüksel Taşkın, Ticaret Üniversitesi Öğretim Üyesi Halil İbrahim Yenigün, Çalışma eski BakanıZiya Halis, Avukat Nurcan Kaya konuyla ilgili görüşlerini paylaştı.

“En kısa sürede kaldığımız noktaya dönülmeli”

Barış Meclisi açıklamasında son iki yılda Çözüm Süreci’nde yaşanan gelişmelere karşın silahların yeniden konuştuğu ülke haline geldiği belirtildi.

Tutuklanan siyasiler, Tahir Elçi’nin gözaltına alınması, HDP Seçim Bildirgesi’nin toplatılmasına değinilen açıklamada Ankara Katliamı ile  “İnsanlarda barışamama duygusu ve düşüncesinin derinleştiği” belirtildi.

“Bu gidişatı durdurmak zorundayız. Mümkün olan en kısa sürede yeniden kaldığımız noktaya dönülmelidir. Herkes artık Yeni Çözüm Süreci’nin eski gibi olmayacağının farkında. Türkiye’nin ve hepimizin bunun nasıl olacağını konuşmaya, tartışmaya ve çözüm yolunu bulmaya ihtiyacı var. Buna mecburuz. Barış herkese lazım. Bundan kaçış olamaz. Dünyayı yeniden keşfetmeyeceğiz. Dünya deneyimlerinden ve iki yıl süren Çözüm Süreci’nden çıkarılacak derslerle kendimize has Yeni Yol Haritası oluşturmalıyız.”

“Eylemsizliğin uygulanması hayati önemde”

Ankara Katliamı’nın yaşandığı 10 Ekim’de KCK’nın tek taraflı eylemsizlik açıklamasına rağmen askeri ve siyasi operasyonların sürdüğü ve eylemsizliğin karşılık bulmadığı belirtildi.

“Bu eylemsizlik kararının gerçek anlamda uygulanabilmesi şu an hayati önemdedir. Bu bir ilk adım olabilir. Bunun hızla son iki yılda olduğu gibi karşılıklı çatışmasızlığa dönüşmesi yeni bir sürecin başlatılması açısından elzemdir.

“Biz ilk adım olarak Abdullah Öcalan’ın tecridine son verilmesi ve görüşmenin sağlanmasının zorunluluğuna dikkat çekmek istiyoruz. 10 Ekim’de ilan edilen eylemsizliği çatışmasızlığa dönüşmesinin yolu İmralı’dan geçiyor. Bundan geri durmak ölümleri önemsememek anlamına gelecektir.

“Bunun için parlamentodaki bütün partiler cesaretle çatışmasızlığa geçiş sağlayacak bir açılım geliştirmeliler. Bu gün AK Parti ve CHP, bu düğümü açacak kilit bir konuma sahipler. Oy hesabıyla bu sorun aşılamaz. Kaldı ki, 1 Kasım’da seçmenin felakete gidişi durduracak iradeye güç vereceğinden emin olmalıyız. Bu ülke insanlarının büyük çoğunluğu savaş değil, çözüm istiyor. Bunu Ankara Katliamı’ndan sonraki protesto gösterilerinde bir kez daha gördük.”

Erol Katırcıoğlu: Türkiye toplumu birbirini yok sayan siyaset ortamını daha fazla taşıyamaz

 

Türkiye toplumu birbirini yok sayan, birbirinin değerleriyle alay edilerek yürütülen siyaset ortamını daha fazla taşıyamaz. Kendi kimliği, kendi değeri içinden bakarak diğerlerini ötekileştiren siyaset anlayışı herhangi uzlaşma üretemez. Bu sorunların çözülebilmesi tüm kimlikleri bir anlamda kuşatan bir yerden siyaseti anlamlı kılıyor. Birbirimize gol atmak yerine birbirimizi zaaflarını dikkate alan yerden siyaset kurgulamak gerekiyor.

Önümüzdeki dönem Kürt sorunun çözümüne ilişkin yeni bir dönem. Akil insanlar türü PR mekanizmaları değil, sahici üçüncü taraf dediğimiz tarafların da içinde olduğu anlayış ve daha ciddi yaklaşımlar sorunların çözümüne dönük adım atılmalı. Uluslararası konjonktür de bu sorunun acilen çözülmesine ilişkin hızlı davranmamızı gerektiriyor. Seçimler ve sonrasında nasıl tablo çıkarsa çıksın bu sorunları çözmek konusunda bir iradenin ortaya çıkmasını önermemiz gerekir. Sorun büyük ölçüde anayasa ile ilgili. Kürt siyasi hareketinin karakterini dikkate alan yerden anayasa yapılması, bugüne dek verilen açık sözlerin dinlenmesi, 2013 Newroz'unda Öcalan'ın önerdiği çerçevenin ciddiye almamız ve o çerçevede uzlaşma adımları atmamız gerektiğini düşünüyorum.

Yüksel Taşkın: Barış meselesinde güven inşası önemi

 

Cumhuriyet tarihinin en korkunç saldırılarından biri yaşandı Ankara'da. Böyle bir iklimde bile hükümet yanlısı medya kutuplaşmaya abanarak bundan siyasi rant elde etme tavrında olabildi. HDP'ye nefes aldırılmıyor.

Hepsi dar siyaset hesaplarıyla yapılan bir şey. HDP'ye nefes aldırmayalım ve tekrar iktidara gelelim hesabı yapıldı. Bu hesap AKP içinde mi yapıldı emin değilim. Soru şu; değer miydi? Bu soruyu öncelikle sorması gerekenler açık.

Tarih önünde müthiş bir sorumluluk taşıyoruz. Çok kritik bir dönemeçteyiz. Hesap yapıyorlar; seçimlere kadar gerginleştir sonra biraz gevşet. Böyle siyaset olmaz. 13 yıl AKP bunu yaptı.

Barış meselesinde temel mesele güven inşasıdır. Bundan sonra somut talepler yerine getirlse bile güven inşasında sorumluluk düşenler yeterince hareket etmezse yeterince mesafe alamayız.

Nurcan Kaya: Siyasi ve hukuki operasyonlar da bitirilmeli

 

Terörle mücadele operasyonu olarak huzur operasyonu denilen bir operasyon başlatıldı. Ülkeyi felakete götüren bir operasyon. Terörle mücadele adı altında bir örgütle değil bir halkla mücadele ediliyor şu anda.

Öncelikle KCK'nin eylemsizlik kararına karşı askeri operasyonların durması çağrısı yapıyoruz ama aynı zamanda siyasi ve hukuki operasyonların da bitirilmesi çağrısında bulunuyoruz. Bunlar hem çatışmalara zemin hazırlayan hem de toplumdaki çatışmayı derinleştiren eylemlerdir.

Ziya Halis: Öcalan'la görüşme sağlanırsa çözüm gelebilir

 

Türkiye kaotik bir ortamdan geçiyor, seçimleri etkilemek iktidarı koruyabilmek için her ne lazımsa yapılıyor. AKP'nin bir barış projesi olduğuna başından beri inanmadım. Yapılanların iktidarlarını korumaya, Kürt oyalarını almaya dönük çalışmalar olduğunu görüyoruz. Ama buraya kadar.

PKK'de Öcalan'la görüşme başlatılmalı ve böylece soruna çözüm bulunabileceğini söylerken Öcalan ile görüşmeler engelleniyor. Öcalan'la görüşme sağlanırsa bir rahatlama olabilir, çözüm gelebilir. Tüm bunlara rağmen bu bir mücadeledir. Barışseverler olarak hiç geri adım atmadan tüm katliam ve baskılara rağmen inadına barış demek, barışçı kesimleri güçlendirmek için elimizden geleni yapmak durumundayız.

Halil İbrahim Yenigün: Üçüncü göz rolü için imkan verilmeli

 

Halkımızın çözüme desteği sürüyor. Barışa dönmek için geç değil. KCK'nin talebine karşılık verilmeli. Gandhi'nin dediği gibi göze göz, tüm dünyayı kör eder. Derhal şiddetsizliğe dönerek süreci sivil aktörlerin inisiyatifine bırakmak, bizim gibi insanların 3. Göz rolünü hakkıyla oynamasına imkan verilmesi gerekiyor. Bianet

Güncelleme Tarihi: 22 Ekim 2015, 14:17
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER