Ataklı, onlarca yıldır biriktirdiği madeni ve kağıt paralar ile antika eşyaların artık ilgi görmemesinden yakınıyor.  

Topladığı eserlerin önünde mutlulukla bekleyen Ataklı koleksiyonculuğun ve antikacılığın ilgi görmediğini belirterek, koleksiyon yapmanın sabır isteyen bir iş olduğunu ifade ediyor.

Ataklı, önce hobi olarak başladığı koleksiyonculuğu daha sonra bir mesleğe dönüştürdüğünü anlatıyor.

Topladığı eşyalar arasında taşlar, takılar, heykeller, tespihler, anahtarlar, mutfak ve duvar eşyaları ve vazolar göze çarpıyor. Bazı eşyalar duvarlara asılmış, bazıları masa ve raflarda üst üste yığılmış.

1958 yılında açtığı küçük iş yerinde yüz yıllık bir tarihi barındıran Ataklı, “Ben bu mesleği inadına korumak için mücadele ettim ve ölene kadar bunu sürdüreceğim. Tarihi eşyalara önem vermeyen bir toplum kendi tarihinden de kopmuş olur. Gelecek kuşaklara bırakacağım en önemli miras eski eşyalardır. Bizim kuşağın nasıl yaşadığını gelecek kuşaklar bunlarla öğrenecek” diyor.

Antikacı dükkânında bugün en çok tespihlerin ilgi gördüğünü kaydeden Ataklı, “Vatandaşın tarihi eserlere ilgisi neredeyse hiç kalmadı. Bizim meslek bitti artık" diyerek durumu özetliyor.