YÜKSEKOVA GÜNCEL - HABER MERKEZİ (ÖZEL)
Yüksekova ilçesinde, üç tekerlekli bisikletleriyle yük taşımacılığı yapan emekçiler, bayram arifesinde de sokaklardaydı. Kimileri pazardan ağır çuvalları taşıdı, kimileri inşaattan çıkan molozları. Ellerinde eldiven yok, üzerlerinde iş yeleği yok. Ama yükleri var, hem sırtlarında hem yüreklerinde.
Çoğu sabahın erken saatlerinde yola çıkıyor. Günde 10 ila 15 sefer yapanların kazancı ise çoğu zaman günlük ihtiyaçlarını karşılamaya bile yetmiyor. Buna rağmen bisikletlerin pedalına kuvvet basarak geçimlerini sağlama mücadelesi veriyorlar.
"Bayram Bizim Neyimize?"
İçlerinden biri şöyle diyor: “Bayram bizim neyimize? Herkes bayramlık giyip aile ziyaretine giderken biz hâlâ çalışıyoruz. Mecburuz. Evde bekleyen çocuklar var, tencerede kaynaması gereken çorba var.”
Kimi zaman çocuklarıyla çalışmak zorunda kalanlar da var. Yağmur da yağsa, kar da yağsa; üç tekerlekli bisikletin tepesinde hayat devam ediyor. Onlar için resmi tatil yok, bayram tatili yok. Emekleri görünmeyen bu insanlar, şehrin yükünü omuzlarken kendi yüklerini sessizce taşımaya devam ediyor.
"Görünmeyen Emek, Görülmeyen İnsanlar"
Yük taşımacılığı yapan bu insanlar, çoğu zaman kent yaşamının görünmeyen aktörleri. Ne sigortaları var ne de düzenli bir gelirleri. Ama şehir, onların emeğiyle ayakta duruyor. Birçoğunun kimlikte mesleği bile yazmaz; çünkü bu iş bir meslek değilmiş gibi görülür. Oysa her biri kendi beden gücünü, zamanını ve sabrını bu iş için harcıyor.
Bayram sabahı, sokaklar sessizliğe bürünürken, bir yerlerde bir bisikletin demir sesi duyuluyor hâlâ. Bu, yükü sadece taşımayan, aynı zamanda sırtlanan insanların sesi.
Çok teşekkür ederim bu konu hakkında değindiğiniz için gerçekten buna bir çözüm bulsunlar günde ne alıyorsak ev ihtiyaçlarına veriyoruz artı üstüne bile birikimimizi de katıyoruz emek güzel bir şey ama boyle değersiz bir iş yapıp emeğinin karşılığını bile almazken bu çok zoruma gidiyor bizi eş geçmediğiniz için size çok teşekkür ediyorum ????