Günah

Şimdi yeni bir perspektiften bakmalı geçmişin tozlu penceresine,

Adını koymalı yaşanmamış fakat yaşanması olası olan bütün o ömür tüketen bekleyişlerin,

Bir ihtimal daha yaratmalı, yoktan var etmeli acının küllerinden,

Vitrinlerde sergilemeli siyah saçlı o kadını düşlerin yanılgısıyla,

Zümrüt yeşili gözlerini kısmalı, tanrıların kadehine miras bırakmalı,

Gülünç yalnızlığın kollarına bırakmalı şimdi içten pazarlıklı kavuşmaları,

Ucuz şarap eşliğinde ilahi vaatler dökmeli ayrılıklara, Yüreğinin her kıvrımında ihanete gebe olan bedenlerde afili cümleler dolanıyor bugünlerde,

Serçeler idam ediliyor ve ruhlar ağıt yakıyor mezarlıklarda aşkın ezgisine,

Kum saati boşalıyor ve bir nefeslik ömür daha eksiliyor dudaklarda,

Üç heceye sığdırılmış hayatlarda bir cambaz dans ediyor.

Ağıtlar yakılıyor taşralarda yüreğinin sancısına ithaf edilen,

Bir şehrin beyaz sayfalarına adın yazılıyor.

Sen gülüyorsun ve adaklar adanıyor gözlerinin sürmesine.

Bir yalnızlık türküsü dolanıyor dillere, duvarları çatlamış kadim bir kentin buz tutmuş sokaklarında.

Çatlamış toprağın bağrına sığınıyor masal kenti bütün düşler.

Şimdi varla yok arasında can çekişirken umutlarım böyle harap, bir nakış gibi yüreğime işlediğim sana, günah gibi bakıyor ya rab.

YORUM EKLE
YORUMLAR
Eskilerden bir dost
Eskilerden bir dost - 2 ay Önce

Kalemine sağlık, yine muhteşem bir yazı çıkarmışsın ortaya başarıların devamını dilerim.