21 yıldır yasaklı olan köye ziyaret

1990 yılında "güvenlik" gerekçesiyle boşaltılan Yüksekova'ya bağlı İkiyaka (Sat) köyü, köy boşaltıldığında daha çocuk olan veya sonradan doğan gençler tarafından yıllar sonra ziyaret edildi.

21 yıldır yasaklı olan köye ziyaret
Yıllar sonra köylerine geldiklerini belirten Reşit Fırat, sürecin ilerlemesine olumlu baktıklarını belirterek, "Babalarımız dedelerimiz bu hayalle yaşadı. Çoğunun hayali gerçekleşmeden, bu dünyadan gözleri açık, özlemle göçüp gittiler. Tekrar gelip babalarımızın, dedelerimizin yaşayıp büyüdükleri yeri gördüğümüz için çok mutluyuz" dedi. 

Hakkari'nin Yüksekova ilçesine bağlı ve 1990 yılında "güvenlik" gerekçesiyle boşaltılarak tampon bölge yapılan İkiyaka (Sat) köyüne ziyaretler başladı. 23 yıl önce köylerini terk ederken çocuk olan veya sonradan doğmuş gençlerin köy ziyareti barışın bölgeye ne kadar gerekli olduğunu gözler önüne serdi. 26 Kasım 1989 tarihinde devletin PKK saflarına sızdırdığı belirtilen Hogir isimli kişi tarafından İkiyaka köyünde yapılan katliamda 21 kişi yaşamını yitirmişti. Bunun üzerine köy sakinleri, 1990 yılında köylerini terk etmek zorunda kalmış ve bölge insansızlaştırılmıştı. Köylerini terk edenlerin tamamına yakının korucu olması nedeniyle, Şemdinli'ye 20 kilometre uzakta olan Üzumkıran (Dı) korucu kampına yerleştirildi. Korucu olmayanlar ise Hakkari, Yüksekova ve Van'a göç etti. 

21 yıldır yasaklanan saklı cennet 

21 yıldan bu yana Genelkurmay tarafından yasak bölge listesinde yer alan Sat köyü adeta doğa cenneti. Köy boşaltılmadan önce yerli ve yabancı turistlerin ziyaret ettiği, günlerce kamp kurduğu alanların başında geliyordu. Yüksek dağlar arasında kalan, Federal Kürdistan Bölgesi'nin sınır hattındaki köy, 2 bin 555 rakımlı Sat dağları altında kurulmuş. Sat dağlarının zirvelerinde Büyük Göl, Küçük Göl, Kırmızıtaş Gölü ve irili ufaklı toplam 10 göl var. Göllerin çevresindeki taşlarda yüzyıllar önce çizildiği tahmin edilen kuş, dağ keçisi, yılan ve insan resimleri yer alıyor. Göllerden birine suyun geldiği yön görülürken, nereye gittiği bilinmemektedir. Göllerin aşağısında ise özellikle sarılık ve çeşitli hastalıklara deva olduğuna inanılan Marmisati Mağarası'nda hastalar şifa aramıştır. Sat köyünün ayrıca Geverok'a Satı ve Geverok a Çarçela alanlarında çeşitli çiçekler, şelaleler ve dört mevsimin birarada yaşandığı yaylalar bulunmakta. 23 yıldan beri askerin giremediği Sat alanlarına asker PKK'nin ateşkes dönemlerinde veya büyük operasyonlar döneminde ancak girebilmişti. Bölge sürekli savaş uçaklarıyla bombalanmış, tampon bölge ilan edilmişti. Sat köyü de 23 yıldan bu yana harabeye dönmüş durumda.

21 yıldır yasaklı olan bölgeye ziyaret 


PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın 21 Mart Diyarbakır Newroz'unda yaptığı çağrı ile başlayan çözüm süreciyle bölgede askeri operasyonlar ciddi oranda durmuş, böylelikle yurttaşlar yıllar sonra Sat köyüne girebildi. Çözüm süreci ile birlikte başlayan ılımlı havanın etkisiyle Şemdinli, Yüksekova sınırları ve Federal Kürdistan sınırında 21 yıldır yasaklı olan bölgeyi, Şemdinli Üzümkıran (Deyi) gençleri, 30 kişilik bir grupla birlikte ziyaret etti. Sabah saatlerinde araçlarla yaklaşık 70 kilometre uzaklıkta bulunan Kepire bölgesine varan grup daha sonra yaklaşık 3 saatlik bir yürüyüşle Sergeran yaylasına vardı. Bölgede halen karların olduğunu gören gençler yöresel şarkılar eşliğinde saatlerce halay çekti. Gençler toplu olarak söyledikleri şarkılarla, doğal manzara altında kurdukları yer sofrasında yemeklerini yedi. Gençler, bölgeyi inceleyerek savaşın yarattığı derin yaraları hissetti.

'Büyüklerimiz gözleri açık gittiler'

Gezi hakkında bilgi veren Reşit Fırat (45), 21 yıl aradan sonra yasaklı olan alanlara yeniden gelebilmenin mutluluğunu yaşadıklarını anlatarak, "21 yıl önce bölgede yaşanan sorunlardan dolayı köyümüzü terk etmek zorunda kaldık. Şemdinli ilçe merkezine yakın olan Üzümkıran kampına yerleştik. Yıllarca köyümüze tekrar dönme hasreti yaşadık. Babalarımız, dedelerimiz bu hayalle yaşadı. Çoğunun hayali gerçekleşmeden, bu dünyadan gözleri açık, özlemle göçüp gittiler. Tekrar gelip babalarımızın, dedelerimizin yaşayıp büyüdükleri yeri gördüğümüz için çok mutluyuz. Bu barış sürecinin devam etmesini istiyoruz. Bu grupta gördüğünüz gençlerin çoğu ilk defa köylerini görüyor. Biz buraları terk ettiğimiz zaman ya doğmamışlar ya da birçoğu bebekti" dedi.DİHA







Güncelleme Tarihi: 27 Haziran 2013, 10:03
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER