8 kadının mücadele dayanışması

Ortaya koyduğu mücadele tarzıyla kadın mücadelesinin sayılı örneklerinden biri olan 63 yaşındaki Fatma Çelik, 7 kızıyla birlikte yıllarca kimliği için savaşırken bu süre zarfında kendisi dahil tüm çocukları gözaltı ve tutuklama sürecinden geçti. Çelik, "Zor şartlar altında yaşamaya çalışırken, devletin sopası sırtımızda eksik olmadı. Neredeyse her gün evimizi basıyorlardı" dedi.

8 kadının mücadele dayanışması
 Antep'in Çıksorut Mahallesi'nde ikamet eden 63 yaşındaki Fatma Çelik, kadın mücadelesindeki yaşamıyla tam bir örnek kadın portesini ortaya koyuyor. 10 çocuk dünyaya getiren ve daha 37 yaşındayken eşini kaybeden Çelik, 1975'li yıllarda Kürtlerin verdiği mücadeleyle tanıştı. Çelik'in bir kızı şeker hastalığına yakalanarak, yaşamını yitirirken, eşinin ölümünden sonra Çelik, bütün çocuklarını politik bilinç ile yetiştirir. Bunun üzerine Çelik, kendi kimliğine sahip çıktığı için yıllarca devlet baskısıyla yaşar. İlerleyen yaşına rağmen çevresinde bulunan kadınları örgütlemeye devam eden Çelik'in tüm çocukları, gözaltı ve tutuklama sürecinden geçti. 7 kızıyla birlikte mücadele ettiğini belirten Çelik'in en büyük oğlu "KCK operasyonu" kapsamında tutuklanarak Osmaniye T Tipi Cezaevi'nde konulurken, diğer oğlu da siyasi baskılar nedeniyle 18 yıl önce yurt dışına çıktı.

'Devletin sopası sırtımızdan eksik olmadı!' 

Buna rağmen mücadelesinden asla vazgeçmediğini belirten Çelik, 1998 yılında " Örgüt üyeliği" suçlamasından tutuklanarak 8 ay Antep H Tipi Kapalı Cezaevi'nde kaldığını söyledi. Neredeyse her gün evlerinin polis baskınına uğradığını dile getiren Çelik, "Uzun yıllar önce haklarımız için mücadele ettik. Eşim yaşamını yitirdikten sonra çocuklarımı kendim büyüttü. Zor şartlar altında yaşamaya çalışırken, devletin sopası sırtımızda eksik olmadı. Neredeyse her gün evimizi basıyorlardı. Bütün çocuklarım o korkularla büyüdü. Özellik kadın çocuklarım Kürt oldukları için okuldan ve işten atıldılar" dedi.

8 kadının mücadele dayanışması 

Yaşamı el verdiğince kadar mücadelesinden asla kopmayacağının altının çizen Çelik, oğullarının evde bulunmamasını kendilerine zorluk olarak görmediğini aktardı. 7 kızıyla mücadeleye tutunduğunu belirten Çelik, çocuklarına anne-çocuk ilişkisinden çok arkadaş gibi yaklaştığını söyledi. Bu şekilde omuz omuza vererek, tüm zorlukların üstesinden geldiklerini aktaran Çelik, şunları söyledi: "Bir kızım benle aynı cezaevinde kaldı. Diğerleri de çeşitli tarihlerde ve cezaevlerinde baskılara maruz kaldılar. Bizimle başa çıkmadıklarında bazen ajanlık yapmak için tekliflerde bulunurlardı. Bazen de ben ve kızlarıma işkence ederlerdi. O dönemlerde oturduğumuz mahallede de mahallelilerin bize karşı ön yargıları vardı. 'onlar Kürt onların yanına gitmeyin' derlerdi. Yani bize çift taraflı karşı olma durumu vardı. Ama hiç birine boyun eğmedik. Mücadelenin devam etmesi için Kürt kadınları olarak artık safları daha da sıklaştırmamız gerekiyor. Çünkü bu mücadelenin bir ayağı da bizdedir"DİHA

Güncelleme Tarihi: 31 Ağustos 2013, 12:20
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER