'Adûl, Dewrêş'in özgürlük arayışıdır'

Dengbêjlerin anlattığı Dewrêş ile Adûlê aşkını, küçük yaşında cezaevine girdiği için aşkın ne olduğunu bilmeden, yaşamadan ancak PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın yazılmasını istediği için romanlaştıran Ali Oruç, "Dewrêş, Adulê'nin aşkından önce özgürlüğünün peşinden koştu.

'Adûl, Dewrêş'in özgürlük arayışıdır'
Savaşarak, iradeleşerek, özgürleşerek Adulê'yi elde edebileceğini anladı. Bu yüzden Adul, Dewrêş'în özgürlük arayışıdır" dedi. 

Millan Aşiret Konfederasyonu'nun yaklaşık 300 yıl önce Arap ve Türkmen aşiretleri ile kuşatılmasından sonra kimsenin direnmeye güç getiremediği dönemde Adulê'nin elindeki kahveyi içip, Kürtlerin liderliğine soyunan ve tahminen 1780-1800 yıllarında savaşarak yaşamını yitiren, Adulê'nin nişanlısı Kürt destan kahramanı Dewrêşê Evdî'yi, "Dewrêş ile Adûl" kitabının yazarı Ali Oruç anlattı. PKK davasından genç yaşında cezaevine girip yaklaşık 27 yıl cezaevinde tutulan Oruç, cezaevinde iken Dewrêş'i yazma fikrinin nasıl oluştuğunu şu cümlelerle anlattı: "Sayın Öcalan Roma'ya geçtiğinde Dewrêş'in yazılmasını istedi. Kendi yaşamını Dewrêş'inki ile benzer buluyordu. Ben de yazmaya karar verdim. Birçok sıkıntı vardı. Önce tüm dengbêjlerin kasetlerini açık ya da gizli şekilde içeri alarak dinledim. Cezaevindeki arkadaşlarıma mektupla, yüz yüze Dewrêş'i sordum. Bilmem gereken bir coğrafya vardı, ancak idare bana harita vermiyordu. Fiziki olanaksızlıklarımı Dewrêş'in düşüncesi, aklı olmaya çalışarak aşmaya çalıştım. Tüm bunların yanında bir de aşkın ne olduğunu bilmiyordum. Küçük yaşta cezaevine girmiştim ve aşk nedir yaşamamış, örneğini görmemiştim. Bu sefer tüm arkadaşlarıma, ziyaretçilere aşkı sordum. Aşklarını anlatmalarını istedim."

'Özgür olursam aşkı yaşarım'

Destanın bir ulusa, bir ülkeye aşkı anlattığını dile getiren Oruç, "Kürdistan'daki aşiretlerin kendi aralarındaki çatışmasını, bir ulusun çelişkilerini, birlik olmanın önündeki engeller ve birliğin sembolü Dewrêşê anlatıyor" diye belirtti. Dewrêş'in Adûlê'nin aşkının peşinde olduğunu, ancak bu aşkın içinde ölümü barındırdığını söyleyen Oruç, şunları söyledi: "Yaşamda aşkı yaratıyor ama bu aşkı ölümle perçinliyor. Bile bile gidiyor. Çünkü 'eğer bu aşkı yaşayacaksam onurlu, iradeli, özgür yaşamalıyım, bu aşkı bu topraklarda yaşayacağım. Bunlar yoksa ben Adulê ile aşkı yaşayamam' diyor. Bu yüzden Dewrêş, Adulê'nin aşkından önce özgürlüğünün peşinden koşuyor. Qerecdağ'da savaşmaya gidiyor. Savaşarak, iradeleşerek, özgürleşerek Adulê'yi elde edebileceğini anlıyor. Bu yüzden Adul, Dewrêş'în özgürlük arayışıdır. Öldüğünde bile aşkın peşinde değil, sadeliğin, mertliğin, iyiliğin, dürüstlüğün peşindedir. Diyor ki 'Sarı bıyıklarımı düzeltin, saçımı tarayın ki Adûl geldiğinde beni kanlı elbiselerin içinde de olsam güzel, onurlu, yiğit görsün. Benim onun onuru, haysiyeti, özgürlüğü için öldüğümü bilsin.'"

'Adûlê aşkının dengbêjîdir'

Adûlê'nin ise destanda Dewrêş'in "aşkını hakka ve halka götürme" görevi gördüğünü anlatan Oruç, "Adûlê ev ev, köy köy gezerek bu aşkın dengbêjliğini yapıyor. Böylece Dewrêş ve Adûlê evlenmeden kendilerini geleceğe taşıyorlar. Onları bugüne getiren ev kurmaları, çocuk yapmaları ya da akrabaları değildir. Öyle olsa ev kuranlar günümüzde anlatılırdı. Onlar özgürlüğün, vatanın, halkın, aşkın sembolü oldular. Bu yüzden diyoruz ki, aşk olacaksa böyle olmalıdır" dedi. Aşk konusundaki eksikliğini hatırlatan Oruç, "His etmeye çalıştım ve anlattım. Mutlaka eksik yanı vardır. Çünkü biliyorum ki, insanlar yaşadıklarını daha iyi verir. Daha çok yazılması gereken bir aşk. Çünkü halkımızı anlatan, onun eksik yanlarına işaret eden, yiğitliğini, özgürlüğe, onura tutkunluğunu anlatan bir destan" diye konuştu. 

'Her şey aşkım, aşkım da ülkem için'

Rus yazar Gogol'un bir belirlemesinde "Her şey aşkım, aşkım da ülkem için" dediğini aktaran Oruç, şunları kaydetti: "Gogol, Dewrêşê tarif ediyor. Çünkü Dewrêş aşkı için özgürlüğü, onuru, ülke birliğini, vatan korumasını esas alıyor. Kuşkusuz bizim mücadelemizde bir aşk, özgürlük, kadın, sevgi mücadelesidir. Bugüne kadar bunun mücadelesini verdik. Hep bunu anlamaya ve mücadelecisi olmaya çalıştım. Eğer bir tutkun, sevgin var ve başkalarının egemenliği altında, köle biçiminde yaşıyorsan oradan ancak ölü aşk çıkar. O aşk baştan çürümüştür. Eğer yaşanacaksa özgür bir ülkede, onurlu ve özgür bir birey olarak yaşanmalıdır. Bizim mücadelemizde bunun içindir." DİHA

Güncelleme Tarihi: 21 Ekim 2013, 11:53
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER