Bebeği ve eşi ölen, dört çocuğu cezaevinde olan bir anne

Ayşe Eksik, önce devlet baskısı nedeniyle dağa çıkan eşi Abdulkerim Eksik'i, ardından da öldürülecekleri korkusuyla sığındıkları dağlarda 40 günlük bebeği Sozdar'ı kaybetti. İki fertlerini yitirmeleri ve köylerinin yakılması nedeniyle Mersin'e göç eden Eksik ailesinin peşini devlet burada da bırakmadı. 4 çocuğu tutuklanan, anne Eksik, asgari ücretle çalıştığı işten kazandığı parayla bugün hem evine, hem de cezaevindeki çocuklarına bakmak zorunda kalıyor.

Bebeği ve eşi ölen, dört çocuğu cezaevinde olan bir anne
 Siirt'in Eruh ilçesine bağlı Görendoruk (Memira) köyünde yaşayan 6 çocuklu Eksik ailesinin yaşamı PKK'nin Kürtlerin inkar edilen hakları için başlattığı mücadeleyle değişti. Önce, baba Aldulkerim Eksik, PKK ile ilişkisi olduğu gerekçesiyle devlet baskına maruz kaldı. Ardından da evleri sık sık askerler tarafından basıldı, öldürülme korkusuyla 6 çocuğunu ve eşini ardından bırakarak dağa çıktı. Baba Aldulkerim Eksik dağa çıktıktan bir yıl sonra yaşamını yitirdi. Babaları gibi öldürülme korkusu yaşayan aile, askerlerden kaçarak dağlara sığınırken, bu sırada henüz 40 günlük olan Sozdar, açlık ve soğuk nedeniyle annesinin kollarında can verdi. 1994 yılında köyleri yakılan aile, yaşadıkları büyük bir tramvayla birlikte Mersin'e göç etmek zorunda kaldı. Ancak burada da devlet baskısına maruz kalan aileden önce Mesut Eksik, ardından da Özgür, Necmettin ve Abdulhekim Eksik kardeşler sırayla tutuklandı. Tutuklanan çocuklarının her biri ise, ayrı bir cezaevinde. Anne Ayşe Eksik, asgari ücretle çalıştığı işten kazandığı parayla hem evine, hem de cezaevindeki çocuklarına bakmak zorunda kaldı. Ayşe Eksik yaşadıklarını DİHA'ya anlattı. 

Ölümden kaçarken 40 günlük bebeği kollarında öldü!

Eşi Aldulkerim Eksik'in PKK ile ilişkisi olduğu gerekçesiyle köydeki evlerinin sürekli askerler tarafından basıldığını söyleyen Eksik, "Eşim devletin baskısından ve öldürülme korkusundan dolayı dağa çıktı. Eğer yakalamış olsalardı onu sağ bırakmazlardı, anında öldürürlerdi. Bundan dolayı eşim, beni ve 6 çocuğunu geride bırakarak dağa çıkmak zorunda kaldı" dedi. Eşinin dağa çıkmasının ardından asker baskısının devam ettiğini dile getiren Eksik, "Askerler köyün etrafını sararak sık sık köydeki evimize baskın yapıyordu. Askerlerin beni ve çocuklarımı öldüreceği korkusuyla çocuklarımla birlikte köydeki evimizi terk ederek, köy kırsalındaki ormanlık ve taşlık alanlarda günlerce saklanıyorduk. Buralarda günlerce aç kaldık. Saklandığımız yerler bazen bombalanıyordu. Bu kaçışlar sırasında 40 günlük bebeğim Sozdar açlık, soğuk ve korkudan dolayı kollarımda son nefesini verdi. Benim kızım korkudan, açlıktan ve devletin yüzünden öldü. Kızım hasta değildi, hastalıktan dolayı da ölmedi" diye konuştu. 

'Devlet burada da peşimizi bırakmadı'

Eşi Abdulkerim Eksik'in PKK'ye katıldıktan bir yıl sonra 1994 yılında Şırnak'ta bulunan Gabar Dağı'ndaki Şeşık köyünde çıkan çatışmada 3 arkadaşı ile birlikte yaşamını yitirdiğini öğrendiklerini ifade eden Eksik, "Biz ne onun cenazesini, ne ona ait bir şeyi gördük. Sadece şehit düştüğünü öğrendik. Şimdi de mezarının nerede olduğunu bilmiyoruz. Bir mezarı bile yok. 6 çocuğu yetim kaldı, onlara ben bakmak zorunda kaldım" diye kaydetti. Eşinin yaşamını yitirdikten sonra da devlet baskısının devam ettiğini dile getiren Eksik, "Eşim şehit düştükten sonra devletin zulmünden dolayı 1994 yılında köyden çıkmak zorunda kaldık. Mersin'e yerleştik. Ben burada gündelik işlerde, tarla bahçe işlerinde çalışarak çocuklarımı büyüttüm. Ancak devlet burada da beni ve çocuklarımı rahat bırakmadı" dedi. 

'Oğlumun ciddi sağlık sorunları var'

Devlet baskısının göç ettikleri Mersin'de de sürdüğünü belirten Eksik, 27 yaşındaki oğlu Mesut Eksik'in 2007 yılında evlerine yapılan baskında gözaltına alınarak tutuklandığını söyledi. Oğlunun 6 yıldan uzun süredir cezaevinde olduğunu ifade eden anne Eksik, "Oğlum 21 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Şu anda Ermenek Cezaevi'nde kalıyor. Ciddi sağlık sorunları var. Sağ ayağı sol ayağına göre 5 santim kısa. Bacağında platin var. Kaldığı yer çok uzak, ekonomik durumum iyi olmadığı için de sürekli yanına gidemiyorum" dedi.

Üç defa tutuklanan oğlu müebbet ile yargılanıyor!

Bir diğer Özgür Eksik'in (21) ise, 2009 yılında Mersin'de yapılan 1 Eylül Dünya Barış Günü mitingine katıldığı gerekçesiyle 8 buçuk ay tutuklu kaldığını söyleyen Eksik, oğlunun Pozantı Cezaevi'nde yaşanan vahşeti yaşadığını,söyledi. Oğlunun iki yıl önce yeniden gözaltına alınıp tutuklandığını belirten anne, "İskenderun M Tipi Cezaevi'nde tutuluyor. Oğlum bir dosyadan 18 yıl, yaşı küçük olmasına rağmen bir dosyadan 5 yıl hapis cezası aldı. Oğlumun şu anda tutuklu yargılandığı dosyada ise ona müebbet hapis cezası istiyorlar" diye konuştu. 

Tutuklanan 4 oğluna ve 3 torununa bakmak zorunda

Şoförlük yaparak evin geçimini sağlayan en büyük oğlu Necmettin Eksik'in çalıştığı arabaya binen kişinin araca uyuşturucu gizlemesi nedeniyle geçen yıl tutuklandığını ifade eden Eksik, "Onun arabasına binen kişinin arabadaki tuğlalara esrar saklaması nedeniyle tutuklandı. Olayla hiç bir alakası olmamasına rağmen 6 yıl 3 ay hapis cezası aldı. Şimdi Mersin E Tipi Cezaevi'nde kalıyor. Eşi ve üç çocuğuna da ben bakıyorum. İki torunum da okula gidiyor" diye belirtti. 

'Bu yükü tek başıma kaldıramam' 

Anne Eksik, bir diğer oğlu Abdulhakim Eksik'in ise, İskenderun M Tipi Cezaevi'nde tutulan oğlu Özgür Eksik'in görüşüne gittiği gün, Mersin'de "KCK" adı altında yapılan operasyonda gözaltına alınıp, tutuklandığını aktardı.
Dört oğlunun cezaevine girmesi nedeniyle evde çalışacak kimse kalmadığını ve evin bütün yükünün sırtında olduğunu ifade eden Eksik, "Sanki başımıza bir felaket gelmiş gibi bir haldeyiz. İki kızım evlenip gitti. Bir kadın olarak yüküm çok ağır. 4 tutuklu oğlum, üç torunum, bir de gelinim var. Bu kadar kişiye ben tek başıma bakmaya çalışıyorum. Ekonomik durumumuz iyi değil, hiç bir şeyimiz yok. Evimiz kiradır. Asgari ücretle çalıştığım işten kazandığım 700 TL parayla hem cezaevindeki çocuklarıma hem de evime bakmaya çalışıyorum. Benim çekeceğim yük çok ağır, ben bu yükü tek başıma kaldıramam, mağduruz" dedi. 

'Çocuklarıma yeterince yardım edememek beni üzüyor'

Cezaevinde dört oğlu bulunan Eksik'in bu zorlukların akabinde yaşadığı zorluklardan biri de dört çocuğununda ayrı ayrı illerdeki cezaevlerinde olması. 

Aldığım maaşın bırakın cezaevindeki çocuklarının ihtiyaçlarını, yanlarına gidecek yol parasına dahi yetmediğini dile getiren anne, "Tek başınayım. Maddi imkansızlıklardan dolayı cezaevindeki her bir çocuğuma ayda ancak 50 TL harçlık verebiliyorum. Bazen çocuklarımın ziyaretine komşulardan aldığım borç parayla gidiyorum. Çocuklarıma yeterince yardım edememek beni çok üzüyor. Siyasi tutuklularla birlikte kalan çocuklarım durumu iyi, çünkü orada birbirlerine yardım ediyorlar. Yoksa çocuklarım cezaevinde perişan olmuşlardı. Ancak adli tutuklular arasında kalan Necmettin'in ise durumu iyi değil, orada dayanışma ve yardım yok" diye kaydetti. 

'Artık barış istiyoruz'

Çocuklarının hukuksuz bir şekilde tutuklandığını ifade eden Eksik, "AKP'nin çıkaracağı 'demokratikleşme paketini' bekliyoruz. Bu paketten beklentimiz, bütün siyasi tutsakların ve çocuklarımın serbest bırakılması. Artık akan kanın durmasını istiyoruz. Barışın gelmesini istiyoruz. Gerilla da, asker de cezaevindekiler de bizim çocuklarımız. Biz Erdoğan'dan, bu paket ile büyük bir barışa giden yolu açmasını istiyoruz. Önderimiz, zindanlardaki bütün tutsaklar özgürlüğüne kavuşsun. Biz barış istiyoruz, başka bir şey istemiyoruz" diye konuştu./DİHA

Güncelleme Tarihi: 29 Eylül 2013, 11:50
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER