Sincar'ın mücadele arkadaşları, katil zanlısı Harman'ın Sincar'ı sık sık, "Benimle barışmazsan seni öldürürüm" diye tehdit ettiğini, ancak Sincar'ın tehditlere rağmen bu dayatmaları kabul etmediğini ifade etti.
Türkiye'de her gün yüzlerce kadın şiddete maruz kalırken bunlardan onlarcası uğradığı şiddet sonucu yaşamını yitiriyor. Kadın cinayetleri karşısında herhangi bir önlem alınmazken, "önlem" adı altında yapılan düzenlemelerin yetersiz kaldığı ise 1 Eylül Dünya Barış Günü'nde katledilen BDP Küçükçekmece Kadın Meclisi üyesi Nazliye Sincar şahsında bir kez daha ortaya çıktı. Kadıköy'de yapılacak olan 1 Eylül Dünya Barış Günü mitingine katılmak için dün Küçükçekmece Kanarya Mahallesi'nde bulunan evinden ayrılan Sincar, 10 yıl önce boşandığı Şeyhzeydan Harman tarafından tabanca ile 5 el ateş edilerek katledildi. 11 çocuğu olan 64 yaşındaki Sincar'ın eski eşi Harman'ın yaklaşık 10 yıldır Suriye'de olduğu ve burada evlendiği öğrenildi. Suriye'de çıkan savaşın ardından yaklaşık 3 ay önce Türkiye'ye geldiği belirtilen Harman'ın geldiği günden bu yana sürekli Sincar'ı arayıp, "Benimle barışmazsan seni öldürürüm" diyerek tehdit ettiği belirtildi.
Göğsüne 5 kurşun isabet etmiş
Sincar'ın hem çalışma hem de yakın arkadaşı olan olayın tanığı Küçükçekmece BDP İlçe Örgütü yöneticisi Fatma Kaya, Sincar'ın eski eşi Şeyhzeydan Harman'ın daha önce de kendisi ile görüşerek "Git Nazliye'ye söyle benimle barışsın. Ben yaklaşık 2 yıl Avrupa'da kaldım, ev aldım, ona verdim. Benim evimi bana geri vermiyor. Çocuklarımı benden almış, evimi benden almış beni dışarı çıkarmış. Ya beni de eve alır ya da evimi versin" dediğini söyledi. Kaya, bunun üzerine Sincar ile konuşmak istediğini ancak Sincar'ın kendisine, "Bu konu hakkında konuşmak istemiyorum. Bu adam 10 yıldır benden ayrılmış. Gitmiş Suriye'de evlenmiş, o kadınla da anlaşamamış. Onu bırakmış şimdi yanıma gelmek istiyor. Ben bu adamla artık aynı çatı altında kalamam" dediğini ifade etti. Ardından Harman'ın bir kişi gönderdiğini ve görüşme sonucunda bir cevap beklediğini belirten Kaya, "Açıkçası Şeyhzeydan'ın Nazliye'ye bir zarar vereceğini düşündüğümden görüşmeye ilişkin bir şey aktarmadım. Henüz Nazliye ile konuşmadığımı söyledim" dedi. Onun ardından birkaç gün geçtikten sonra bir kişinin daha yanına geldiğini ve Harman'ın Sincar'a bir zarar vereceğini ve Sincar'ın dikkatli olmasını söylediğini ifade eden Kaya, "Ben direk Nazliye'nin yanına gittim ve kendisine dikkat etmesini söyledim. Yalnız Nazliye bana gülerek 'bir şey yapamaz' dedi. Ben de ondan sonra tekrar 'dikkatli ol' dedim ve yanından ayrıldım" diye belirtti. 1 Eylül sabahı Sincar'ın kendisini aradığını ve Kadıköy'de yapılan 1 Eylül Dünya Barış Günü mitingine birlikte gitmek istediğini söylediğini belirten Kaya, "Ben evden çıktığımda yaklaşık 200 metre önümdeydi. Onlar sokağı döner dönmez bir baktım silah sesleri geldi. Gittiğimde Nazliye arkadaşımızın vurulduğunu gördüm. 5 kurşun vücuduna isabet etmişti. Hepsi de göğüs kısmına isabet etmişti" diye konuştu.
'Bırakın yardım etmeyin ölsün'
Olay ile ilgili bir araştırma yaptıklarını ve bu araştırmanın halen devam ettiğini söyleyen Gökkuşağı Kadın Derneği Yönetim Kurulu üyesi Nazmiye Ülker ise, "Yaptığımız araştırmalara göre adam 10 yıldan beridir Suriye'de, orada evlenmiş. Yanılmıyorsam orada çocukları da varmış. Suriye'deki savaştan dolayı 3 aydır buraya gelmiş ve her gün Sincar'ı 'Benimle barışmazsan seni öldürürüm' diye tehdit ediyormuş. Nazliye 3 defa barışmasına rağmen yine anlaşamamışlar ve artık kabul etmeyeceğini ifade etmiş" dedi. Sincar'ın 1 Eylül sabahı kızının yanında kahvaltı yaparken, kızına eski eşinin sürekli onu arayıp tehdit ettiğini ve öldüreceğini söylediğini, ama bugün mitinge gideceğini, miting yeri kalabalık olduğundan ona bir şey yapamayacağını söylediğini ifade eden Ülker, "Bunun üzerine tam miting için arabaların kalktığı yer olan Kadriye Moroğlu Lisesi'nin yanına geldiğinde adam yaklaşmış ve 5 el ateş açarak, Sincar'ı vurmuş. Sincar'a yardım etmek isteyenlere ise 'Bırakın yardım etmeyin, ölsün yoksa sizi de vururum' dediğini öğrendik" diye konuştu. Adli Tıp Kurumu önündeyken aile ile konuştuklarını ve kadın örgütleri olarak cenazeyi sahipleneceklerini kaydeden Ülker, "Bir baktık cenaze çıkarılmış ve camiye götürülmüş. Herhalde sessiz sedasız defnedilmek istenmiş. Ama biz kadın örgütleri olarak buna müsaade etmedik. Camide cenazenin sahiplenerek defnedilmesini sağladık" diye belirtti.
'Bu cinayeti kınıyoruz, takipçisi olacağız'
Bir kadın olarak erkek zihniyetiyle işlenmiş cinayeti kınadığının altını çizen BDP İstanbul Kadın Meclisi Sözcüsü Sevim Demir de 1 Eylül Dünya Barış Günü gibi bir günde bir kadın arkadaşlarının katledilmesinin kendileri için farklı bir üzüntü olduğunu ifade etti. Bunun aynı zamanda kadınlar açısından barışa sıkılmış bir kurşun olduğunu ifade eden Demir, "Devletin şiddete yönelik söylemleri her geçen gün kadın katliamlarını arttırıyor. Biz bütün kadın katliamlarının takipçisi olacağız. Bu arkadaşımız bizim bir çalışanımızdı. Bizim kadını özgürleştiren paradigmamızın mücadelesini veren bir arkadaşımızdı. Kadının siyasetteki gücü bu katliamcı vatandaşın 1 Eylül'ü seçmesine neden oldu belki, çünkü bu arkadaşımız her şeyden önce özgürlük mücadelesi veren ve siyasal gücü olan bir arkadaşımızdı" dedi. Sincar'ın katilinin hala elini kolunu sallayarak gezdiğini ve hala tutuklanmadığını söyleyen Demir, şunları dile getirdi: "Biz bunu anlamış değiliz. Birçok mobese kameranın olduğu bir yerde ve merkezi bir yerde bir vahşet yaşanıyor, ama katil hala yakalanmamış. Her şeyden önce bunun bulunmasını ve yargılanmasını istiyoruz. Biz bunun takipçisi olacağız. Bu katliamın görünür kılınması için elimizden ne gelirse yapacağız." Demir kadınlara, "Kadınlar her yerde siyasi düşüncesi, dili, dini, ırkı ne olursa olsun kadındır ve kadınların yan yana olması gerekiyor. Bütün kadınları örgütlenmeye ve birlikte mücadele etmeye davet ediyoruz" çağrısında bulundu.
'Annemi öldürenden şikayetçiyim'
Sincar'ın katledilmesine ilişkin Adli Tıp Kurumu'nda hazırlanan ön raporda ise oğlu Hüseyin Harrman'ın cenaze tespiti sırasında şu ifadeleri tutanağa geçti: "Ben olayı görmedim. Duyduğuma göre annemi babam Şeyhzeydan vurmuştur. Benim haberim olunca hastaneye geldim. Annemin öldüğünü öğrendim. Annemi öldüren kişiden davacıyım, şikayetçiyim." DİHA
Güncelleme Tarihi: 02 Eylül 2013, 10:48
SIRADAKİ HABER