'Bu topraklar barış demokrasi ve özgürlük istiyor'

Hatay'daki Arap yurttaşlar, barış sürecine toplumun her kesiminin dahil edilmesini isteyerek, "Biz Türk-Kürt barışı değil, toplumsal bir barış istiyoruz. Barış herkesi kapsamalı" dedi.

'Bu topraklar barış demokrasi ve özgürlük istiyor'
 PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın tarihi Diyarbakır Newroz'unda milyonlara okunan mesajı ve KCK tarafından ilan edilen ateşkesle beraber süreç ivme kazanırken, kamuoyu hükümetin buna vereceği cevapları ve adımları bekliyor. Öcalan'ın mesajında farklı etnisite ve inançlara değinilirken, Hatay'da Arap yurttaşlar sürece ilişkin görüşlerini DİHA'ya açıkladı.

'Bu süreç bozulursa kötü olur'

Döner ustası Fikret Yıldız, onca yıldır olan bitenden sonra genelde AKP'ye, özelde Başbakan Recep Tayip Erdoğan'a güven beslemediklerini belirterek, "Şu an devam eden süreci elbette destekliyoruz. Ama AKP'ye güvenemiyoruz. Bu işten bir çıkar olmazsa, bu işi yapmaya girişmez. Erdoğan'ın mutlaka bir çıkarı vardır, onu samimi bulmuyoruz. Şayet AKP bu süreçte hata yaparsa ve süreç bozulursa, çok kötü olur" diye konuştu.

'Kadının sesi barışın sesidir' 


Çamaşırhane işletmecisi Perihan Karataş, her şeyden önce sürece "insanca" yaklaşmak gerektiğine dikkat çekerek, "Ben bir insan, bir kadın olarak konuşuyorum. Kadının sesi barışın taraftarıdır. Kadının sesi barışın sesidir, barışın felsefesidir" dedi. Halkın ve toplumun "güvence ve inanç" istediğini söyleyen Karataş, şunları söyledi: "En çok üzüldüğüm nokta insanların yıllarca katledilmesidir. Bu kadar insan yıllardır niye öldü? Düşünsenize bir evde biri PKK'li biri asker. Bunu düşünebilmek bile yeter. İnsanlar gözleri boyayacak bir barış istemiyor. Toplum inanç istiyor, güvence istiyor. Binlerce insan öldü, giden canla bir şey kazanılmıyor. Barış olacaksa benim canım gitsin." 

'Bu topraklar barış, demokrasi ve özgürlük istiyor'


"Kürt, Arap, Türk hepimiz insanız" diye sözlerine başlayan bakkal işletmecisi Necdet Eryılmaz, "Hepimiz kardeşiz, insanız, insanca yaşamak istiyoruz. Biz tabiki barışın sesi olmak isteriz. Bu topraklar barış, eşitlik, demokrasi ve özgürlük istiyor. Birbirimizi kırmayalım, ölmeyelim. Akan kan son bulsun. Gerekirse herkes çıkıp barış desin. Barış olursa ne kaybederiz ki, yaşamak varken ölmek niye? Çok konuşmaya gerek yok, son sözüm barış! Barış yeter" dedi.

'Barış hepimize olmalı, herkes özgür olmalı'

Site yöneticisi Gül Eryılmaz da görüşlerini şöyle dile getirdi: "Sadece Kürt-Türk barışı değil, tüm kesimleri mesela Alevileri de kapsayacak bir barış istiyoruz. Bizler savaş değil, barış istiyoruz. Yıllardır süregelen savaş son bulsun. Dağdan inenler olacak, olsun tabii ki. Hepimiz insanız, barış hepimize olmalı. Süreç ilerlediğinde, Apo da serbest bırakılmalı. Herkes özgür olmalı. Ama Aleviler dışlanmamalı, Erdoğan Alevilerin inancıyla alay etmesin. Bizler haklara karşı değiliz, Kürtlerin hakları verilsin. İnsanları öldürmeye ne gerek var. Hiç kimse ölmesin. İnsanca düşünebilirsek, insanca yaşayabiliriz." 

'Hükümet de adım atmalı'

Elektrikçi Musa Beyge de, Reyhanlı'da oturduğunu şu anda orada Suriyelilerin çok zor şartlarda yaşadığını, süren savaşın binlerce insanın hayatına mal olduğunu aktararak, "Umarım başka halklar da bunları yaşamaz. Kardeş halklar, birbirine silah doğrultuyor. Bu, çok kötü bir durum. Ben Reyhanlı'da oturuyorum. Devam eden süreç, yakından takip ediliyor, konuşuluyor. Halk da gençler de sürecin takipçisi. Kardeş halklar arasında savaşın bitmesine herkes olumlu bakıyor. Kürtlere hakları verilmeli, biz nasıl Arap isek onlar da Kürt. Bugün Kürtlere yapılan, yarın bize yapılır. Barış istiyoruz. Atılan adımlar tek taraflı kalmamalı, hükümet de adım atmalı" diye belirtti. DİHA

Güncelleme Tarihi: 28 Mart 2013, 10:45
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER