'Çocuklarımız gözlerimizin önünde eriyor'

Cumartesi Anneleri, adalet arayışlarının 397'nci haftasında Galatasaray Meydanı'nda bir araya geldi. Her hafta olduğu gibi, "Failler belli katiller nerede" pankartı açan anneler, ellerinde taşıdıkları kayıpların fotoğrafları ve kırmızı karanfillerle adalet talebinde bulundu.

'Çocuklarımız gözlerimizin önünde eriyor'
 Kaybedilen yakınlarının akıbetini soran Cumartesi Anneleri, açlık grevlerinde bedenleri her gün eriyen çocuklarının acısının, kayıplarının acısını unutturduğunu söyledi. Başbakan'ın tutsakların taleplerine yanıt vermesini talep eden anneler, "Biliyoruz ki kayıplarımızın akıbetinin açıklandığı, faillerinin yargılandığı, hukukun ve adaletin hakim olduğu bir iklimde artık hiç kimse en temel hakları için yaşamlarından vazgeçmek zorun kalmayacak" dedi.

Cumartesi Anneleri, adalet arayışlarının 397'nci haftasında Galatasaray Meydanı'nda bir araya geldi. Her hafta olduğu gibi, "Failler belli katiller nerede" pankartı açan anneler, ellerinde taşıdıkları kayıpların fotoğrafları ve kırmızı karanfillerle adalet talebinde bulundu. Cumartesi Anneleri bu hafta, 1995'de Hakkari'nin Yüksekova İlçesi'ne bağlı Ağaçlı (Alyava) Köyü'nde Binbaşı Mehmet Emin Yurdakul komutasında düzenlenen operasyon sonucu gözaltına alınan ve daha sonra kendilerinden bir daha haber alınamayan 73 yaşındaki Abdulkerim Yurtseven, 18 yaşındaki Mikdat Özeken ve 13 yaşındaki Münir Sarıtaş'ın akıbetini sordu.

'Tutsakların acısı eşimin acısını unutturdu'

Eylemde ilk olarak 1994'da kaybedilen Kasım Alpsoy'un eşi Erdoğan Alpsoy söz aldı. Alpsoy 18 yıldır eşini aradığını ancak kemiklerini dahi bulamadığını belirtirken, "Ama şu anda açlık grevinde olan çocuklarımızın acıları bana eşimin acısını unutturdu. Çocuklarımız gözlerimizin önünde eriyor. 20 yıldır bu meydanda oturuyoruz. Artık bu sorun çözülsün" dedi. 1994'de kaybedilen Kenan Bilgin'in kardeşi İrfan Bilgin ise, işkencecilerin listesine Recep Tayyip Erdoğan ve bakanlarının isminin de eklenmesini istedi.

Annelerden bayram günü atılan 'gaz bombası' tepkisi

1996'da kaybedilen Ahmet Kaya'nın kızı Emine Kaya Erbek ise, Kürtçe yaptığı konuşmasında AKP Hükümeti'ne karşı tepkisini dile getirdi. Yanında getirdiği gaz bombasını gösteren Erbek, "İşte Erdoğan'ın hediyesi. Bayram günü gaz bombası atılır mı? Ayıptır. Biz açlık grevindeyiz. Utansınlar. Sen yalan söylüyorsun. Yeter artık. Yalan söyleme. Ne zamana kadar yalan söyleyeceksin. Biz Kürtler hep ayakta olacağız. Kendi davamızın arkasındayız. Yaşadığımız sürece davamızın peşinde olacağız" dedi. Daha sonra da Abdulkerim Yurtseven'in torunu Ayşe Yurtseven dedesinin kaybedilişiyle ilgili yürüttükleri hukuk mücadelesini anlattı. Yurtseven AİHM'de Türkiye'nin tazminata mahkum edildiğini ancak sorumluların hala yargılanmadığını söyledi.

'İtiraflara rağmen suçlular yargılanmadı'

Haftanın basın açıklamasını ise Başak Can okudu. Can, Yurtseven, Özeken ve Sarıtaş'ın ailelerinin yaptığı tüm başvuruların sonuçsuz kaldığını söyledi. Korucuların, askerlerin 3 kişiyi jandarma taburuna getirdiğine dair ifadelerinin olduğunu; ayrıca taburda bulunan Erhan isimli bir askerin, Binbaşı Yurdakul'un, henüz çocuk olan Sarıtaş ve Özeken'in serbest bırakılırsa Abdulkerim Yurtseven'in öldürüldüğünü ortaya çıkacağını söyleyerek her ikisinin öldürülmesini istediğine dair beyanları olduğunu aktardı. Kahraman Bilgiç isimli bir itirafçının, "Münir Sarıtaş ve Mikdat Özeken taburun içinde kazılan bir çukura bırakılarak tarandı. Sorgu sırasında öldürülen Yurtseven de getirilip o çukura atıldı" şeklindeki itiraflarını aktaran Can, sorumluların halen yargılanmadığına dikkat çekti. Bu bilgilerin Hakkari Cumhuriyet Başsavcılığı, AİHM, TBMM Susurluk Komisyonu kayıtlarında yer aldığını ifade eden Can, "Başbakan isimleri belli olan faillere dokunmadı. Başbakan yüzlerce genç insanın yaşamını kaybetme tehdidi altında olduğu açlık grevleri için darbeci generallerle aynı dili kullandı. Açlık grevlerinin sonlandırılması için tek yol diyalog iken; Başbakan, gençlerin ölme kararlılığını artırıcı açıklamalar yaparak suç işliyor. Cezaevindeki diğer gençleri de ölümü seçmeleri için tahrik ediyor. Biliyoruz ki kayıplarımızın akıbetinin açıklandığı, faillerinin yargılandığı, hukukun ve adaletin hakim olduğu bir iklimde artık hiç kimse en temel hakları için yaşamlarından vazgeçmek zorun kalmayacak. Başbakan'ı evrensel hukukun gereğini yerine getirmeye çağırıyoruz" dedi.

Anneler, gelecek hafta tutsakların talepleri dikkate alınarak, açlık grevlerinin sonlandırılmış olması isteğiyle eylemi sonlandırdı. / Diha

Güncelleme Tarihi: 03 Kasım 2012, 14:35
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER