PKK'li ve PAJK'lı tutsakların PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın sağlık, güvenlik ve özgürlük koşullarının sağlanması ile anadilde eğitim ve anadilde savunma önündeki engellerin kaldırılması için 12 Eylül'de başlattığı açlık grevi eylemi 68'inci gününde PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın çağrısıyla sonlandırıldı. Van'daki tutsak yakınları, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve yurttaşlar, açlık grevlerinin bitirilmesinin ardından yapılması gerekenlere ilişkin değerlendirmede bulundu.
Van F Tipi Cezaevi'nde tutuklu bulunan Kahraman Muslu'nun babası Şevket Muslu, PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın çağrısıyla açlık grevlerinin sonlandırılmasında sevinç duyduklarını belirterek, "Bundan sonra Kürt halkı birlik olmalı ve sorumluluklarını yerine getirilmelidir" dedi. Muslu, "Tutsak aileler olarak çocuklarımız, kendileri için ne kadar önemli olduklarını bir kez daha ispatladılar. Önderlerinin bir çağrısıyla girmiş oldukları açlık grevlerini bırakmaları da önderlerine ne kadar bağlı olduklarının bir göstergesidir" dedi. Van F Tipi Cezaevi'nde bulunan Adil Pala adlı tutsağın babası Hasan Pala ise, çocuklarının eylemlerine saygı duyduğunu belirterek, "Sürece hepimiz destek çıkmalıyız. Tutsaklar yalnız değiller, biz aileleri olarak hep yanlarında olmaya çalıştık. Fakat bu çok yetersizdi. Kürt halkı birleşmeli ve tutsakların bize yüklediği sorumluluğu hakkıyla yerine getirilmeliyiz" diye belirtti.
'Erdoğan'a güvenmiyoruz'
Tutsak Şerafettin Demir'in babası Cemal Demir, "AKP hükümetinin başı olan Erdoğan'a güvenmiyoruz. Tek çözüm müzakere ve diyalogdur. Tutsakların, 'Biz bu sorumluluğu sizlere devrettik' çağrısını dikkate almalı ve bundan sonra tek vücut olup, Kürt halkının haklı üç talebi karşılanmalıdır. Açlık grevleri amacına ulaşmıştır" diye konuştu.
'Çözüm için diyaloglar kesilmemeli'
Açlık grevlerinin ölümlerle sonuçlanmadan bitirilmesinin sevindirici olduğunu vurgulayan SES Van Şube Başkanı Yılmaz Berk de, "Açlık grevlerinin ölümler yaşanmadan sonlandırılması gerçekten çok sevindirici bir durum. Bundan sonra atılacak adımlarda müzakere sürdürülmeli, diyalogla çözüme gidilmelidir. Sürecin devam etmesi önemlidir. Kimlerle ne görüşülmüşse kamuoyuyla paylaşılmalıdır. Tutsakların talepleri insani kamuoyuyla da onaylanan, kabul edilen taleplerdir" dedi. Berk, kamuoyunun açlık grevi sürecine sessiz kaldığını dile getirerek, "Türkiye kamuoyu 67 günlük süresiz-dönüşümsüz süreç karşısında çok sessiz kaldı. Vicdani olarak tepkisini koyabilmeliydi. Bu süreç boyunca, Başbakan kamuoyunu çok tahrik edici açıklamalarda bulundu. Kamuoyunu kışkırtıcı bir üslup kullandı. Bundan sonra çözüm için diyaloglar kesilmemeli. Herkes sorumluluğunu yerine getirmelidir" dedi.
'7'den 70'e herkes ayağa kalkmalıdır'
Van TUYAD-DER Başkanı Ahmet Aygün ise, "Tutsaklarımızın üç temel talebi vardı. Bu üç temel doğrultusunda ölüm orucuna bedenlerini yatırmışlardı. Bu süreçte bir kez daha gösterdi ki, tutsaklar öderlerine bağlıdırlar. Önemli olan bundan sonraki sürecin nasıl sürdürüleceğidir. Çözüm için diyalog şarttır. PKK Lideri Sayın Abdullah Öcalan'ın avukatlarıyla ailesiyle görüştürülmesi gerekiyor. Halkın bu süreci iyi değerlendirmesi gerekiyor. Halkın artık 'tutsakların talepleri taleplerimizdir' şiarıyla süreci devam ettirmeleri gerekiyor" dedi. Yurttaşlardan Nafiye Öztunç da, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecridin kaldırılması gerektiğini belirterek, "Sayın Abdullah Öcalan'ın üzerindeki tecrit iki yıla aşkındır sürüyor. Hepimiz bu tecridin kalkması için destek vermeliyiz. Çünkü onun özgürlüğü Kürt halkının özgürlüğüdür" diye belirtti. Öztunç, "Kürt halkının birlik olup üç talep doğrultusunda ısrarcı olmaları gerekiyor. 7'den 70'e herkes ayağa kalkmalı. Bizler ayağa kalkmazsak bir CHP'linin bir AKP'linin bizim için ayağa kalkmasını bekleyemeyiz" diye konuştu. DİHA
Güncelleme Tarihi: 20 Kasım 2012, 11:09
SIRADAKİ HABER