Karayılan, Fırat Haber Ajansı'nın internet sitesinde yayınlanan söyleşide, Paris Cumhuriyet Savcısı François Molins'in dün (21 Ocak) yaptığı, "iki yıldır PKK üyesi" açıklamasıyla ilgili olarak şöyle dedi:
"Şimdi biraz önce basında soruşturmayı yürüten Fransız savcının soruşturma hakkında yaptığı açıklamayı dinledik. Olayla ilgili olarak gözaltına alınan iki kişiden birisi olan Ömer Güney adındaki kişiden şüphelendikleri ve tutuklanmak üzere mahkemeye göndereceklerini açıkladılar. Sivas-Şarkışlalı olan bu kişi hakkında savcı bilgi verirken iki yıldan beri PKK üyesi olduğunu belirtiyor. Öncelikle, bu çok baştan savma bir söz ve tespittir. Bir kişi PKK'ye iki yılda öyle kolay kolay üye olamaz. PKK’nin Avrupa'da bu tarzda üye alma durumu yoktur. Bu bilgi yanlış bir bilgidir. Biz böyle bir kişiyi tanımıyoruz. Avrupa'daki yönetimimiz de tanımıyor. Ve hareketimizin bu isimde bir üyesi yoktur. Fakat Avrupa'daki Kürt kurum ve dernekleri topluma açık kurumlardır. Kürt, Türk, Arap ve her milletten kişiler, bu kurumların ortamına rahat gelip giderler. Bir kısmı Kürt derneklerinin yaptığı eylemlere destek amaçlı katılırlar. Avrupa'daki Kürt derneklerine ve değişik kurumlarına gelip gidenler PKK'li değildir. Hatta birçoğu sempatizan bile değildir. Bazıları dost olduğunu, Kürt mücadelesiyle dayanışma içinde olmak istediğini söyleyerek gelip gidiyor ve eylemlere de katılıyor."
"Askeri eğitim görmeyen bir kişinin bu kadar profesyonel bir cinayeti işlemesi mümkün değil"
Karayılan, askeri eğitim görmemiş bir kişinin suikasti yapmış olmasının mümkün olmadığını belirterek şunları söyledi:
Yaptığımız ilk araştırmalara göre, Ömer Güney adındaki kişi de oradaki bir Kürt derneğine gidip gelen, zaman zaman bazı kitlesel-barışçıl eylemlere katılan bir kişidir. Bu düzeyde çok sayıda kişi bulunmaktadır, ancak bunlar partimizin üyesi değildirler. Henüz PKK sempatizanı bile sayılamayacak bir kişiye 'üyedir' demek çok yanlıştır. Eğer kendisi böyle yanlış bir bilgi vermişse, o zaman kasıtlıdır ve daha fazla üzerinde durmak gerekmektedir. Bu yanlış bilgi, savcılığın yaptığı açıklamada ifade ettiği diğer detaylarla birlikte ele alındığında bu kişinin durumunun daha ciddi olduğu açığa çıkmaktadır. Askeri eğitim görmeyen bir kişinin bu kadar profesyonel bir cinayeti işlemesi mümkün değildir. Bu durumda ya söz konusu kişi oldukça eğitilmiş bir kişidir ya da cinayete katılan başka profesyonel kişiler vardır. Bu nedenle üzerinde iyi durmak ve olayın tüm boyutlarını açığa çıkarmak büyük önem taşımaktadır."
"İki yıldan beri çalıştırılan görevli bir kişi olma ihtimali yüksek"
Tutuklanan Güney'in PKK'yle hiçbir ilişkisi olmadığını vurgulayan Karayılan sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kesinlikle bu kişinin PKK’yle ve PKK yönetimiyle hiçbir ilişkisi yoktur. Mevcut bilgilere göre, bu kişinin dışarıdan sızdırılmış ve iki yıldan beri çalıştırılan görevli bir kişi olma ihtimali yüksektir. Hareketimizin derin bir komployla karşı karşıya olduğu açıkça ortadadır. Hem simgeleşmiş bir yoldaşımızı ve yanındaki değerli iki Kürt kadrosunu hunharca katletme, hem de iç çatışma görüntüsünü verdirerek hareketimizi hedef haline getirme senaryosunun tertiplendiği ihtimali çok yüksek bir olasılık olarak gündeme girmiştir. Eldeki bulgular bu yönlü önemli ipuçları sunmaktadır. Mevcut bilgilere göre bu kişinin hangi düzeyde olaya karışıp karışmadığı hakkında kesin bir şey belirtecek durumda değiliz, ancak Fransız yargısından beklentimiz, olayın peşini bırakmaması ve bu olayın arkasındaki güçleri açığa çıkarmasıdır."
"Şimdiye kadar onlarca kişiyi açığa çıkardık"
Soruşturmanın sonuçlarının kesinleşmesini beklemek gerektiğini belirten Karayılan şöyle dedi:
"Biz şimdiye kadar Türk devletinin lider kadrolarımızı tasfiye etmek amacıyla içimize gönderdiği ve gelip bir üye gibi katılım yapan onlarca kişiyi açığa çıkardık ve bunların bazılarını kamuoyuna da açıkladık. Türk devletinin dışarıdan yönelimlerle sonuç alamadığı için içeriye ajan sızdırarak sonuç alma taktiğini geliştirdiğini iyi biliyoruz. Şimdi bu konuda Türk devletinin böyle bir yönteminin olduğunu bilmek gerekiyor. Bunu dikkate almamız lazım. Bunları göz önünde bulundurarak Fransız yargısının ve savcısının yürüttüğü soruşturmanın sonuçlarının kesinleşmesini beklemek gerekiyor. En önemli nokta ise, bu kişinin bağlantılarını açığa çıkarmak ve kimin yönlendirdiğini tespit etmektir. Bize göre, eğer bu kişi tetikçi olarak kullanılmışsa, olayı kimin yaptığı ve yönlendirdiği hemen hemen kesindir."İMC
Güncelleme Tarihi: 22 Ocak 2013, 22:25