Erdoğan: ‘Bunlar akademik terörün aktörleri’

Kayseri’de Ticaret Odası’nın töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yine akademisyenleri hedef aldı. “Eyy akademisyenler” diye seslenen Erdoğan, “Bunlar akademik bir terörün aktörleridir,” dedi.

Erdoğan: ‘Bunlar akademik terörün aktörleri’
 Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kayseri Ticaret Odası’nın düzenlediği programda konuştu.

Erdoğan, burada yaptığı konuşmada 24 Ocak 1980 kararlarını överken, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun salı gününe kadar kendisine süre vermesine karşılık olarak da “Ateş olsan cürmün kadar yer yakarsın,” dedi.

Erdoğan, geçtiğimiz Cuma günü Diyarbakır’da bir okulun bahçesine öğrencilerin karne aldıkları gün el yapımı bomba atılmasını örnek vererek de barış bildirisini imzalayan akademisyenlere yüklendi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘bazı müttefik ülkeler’e de sitem etti ve “müttefik ülkelerin terör örgütünün gerçek yüzünü görmek istemediğini” ifade etti.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle:

24 Ocak kararları

“24 Ocak 1980 kararlarının 36’ıncı yıldönümü. 24 Ocak kararlarının farklı bakış açılarına göre farklı okumaları vardır. Şu gerçeği görmelidir. Türkiye’de İstanbul dışında Kayseri, Gaziantep, Denizli gibi yeni ekonomi merkezlerinin oluşmasında 24 Ocak kararlarının büyük katkısı var. 1980 yılına kadar ülkemiz ekonomisinde yüksek gümrük duvarları ve bol devlet teşvikleriyle desteklenen seviciler, şımartılan bu tür kesimin hakimiyeti söz konusu idi. 24 Ocak kararları ile dışa açık mücadelesi işadamlarının önünü açmıştır. Anadolu’da var olan potansiyel bu kararlarla kendini ortaya koyma ve gücünü gösterme imkanı bulmuştur. Kamu imkanlarının sanayi yatırımlarından ticaretten ziyade altyapı yatırımlarında ve sosyal politikalarda kullanılma kararı 24 Ocak ile birlikte ülkemizde güç kazandı. Devletin ekonomideki gücünün sınırlandırılması aynı zamanda siyaset üzerindeki ağırlığını da azalttı. Devletçilik kisvesi altında, devletten beslenen küçük bir kesimin ekonomide ekonomideki hakimiyetini tahkim eden eski anlayışın en büyük destekçisinin kendilerine sol veya sosyal demokrat diyenlerin olması da ayrı bir kara mizahtır. Kararların eleştirilecek pek çok yönü vardır. Ekonomide çeşitlilik ve gerçek anlamda rekabetin açılmasında 24 Ocak kararları ve rahmetli Turgut Özal’ın büyük rolü olduğunu biliyoruz. Rahmetli Özal, 1960 darbesiyle güçlendirilen ekonomi ve siyasette sorumlu tek tip yapıya en büyük darbeyi 24 Ocak kararlarıyla vurmuştur.

“12 Eylül darbesi sanıldığı gibi 24 Ocak kararlarının asıl hedeflerini destekleyen değil, geciktiren ve zayıflatan bir fonksiyon ifade etmiştir.

“Türkiye ile aynı dönemlerde benzer ekonomik politikalar uygulayan ülkeler hızla ileri atılırken biz 12 Eylül darbesi ve onun kurduğu çarpık düzen etkisiyle geride kaldık. Bugün hala siyasi istikrar ve güçlü ekonomi arıyor olmamız 12 Eylül darbesinin uyguladığı vesayetçi yapı yüzündendir. Biz, işte bunun için her fırsatta yeni anayasa ve başkanlık sistemi diyoruz.

Akademisyenler

“Hemen yanımızda Ortadoğu ve Kuzey Afrika 1. Dünya Savaşı’ndan bu yana en çalkantılı dönemi yaşıyor. Türkiye buna kayıtsız kalabilmesi mümkün değildir. Esasen şu anda Hakkari, Şırnak, Diyarbakır’da yaşanan olaylar da ne Kürt kardeşlerimizle ne o bölgelerle bir ilgisi yoktur. Birileri çıkıyor ‘Devlet Kürtleri öldürüyor.’ Elinize dilinize dursun. Bizim Kürt kardeşlerimizle hiçbir sorunumuz yok. Biz yaratılanı Yaradan’dan ötürü seviyoruz.

“Bunu diyenler kimler, o 1128 tane akademisyen söylüyor. Bunlar hayatta o bölgelere gidip o bölge halkıyla aynı sofrayı paylaştıkları gün yok. Biz Güneydoğu’nun köylerini, en ücra köşesini çok biliyoruz. Yaşadık. Bizim oradaki mücadelemiz Kürt kardeşlerimizle değil. Terör örgütü iledir, teröristledir. Ülkemize başta Güneydoğu, Doğu illeri olmak üzere mutluluğu refahı getirene kadar bu mücadele devam edecektir. Asla durmak yok. Çünkü biz bu yola çıkarken bir şey söyledik. Kefenimizi giydik bu yola öyle çıktık.

“Güvenlik güçlerimiz hiçbir vatandaşımızın zarar görmemesi için hassasiyet gösteriyor. Terör örgütünün insanlarımızı zorla evlerinden göç ettirmeyerek siper olarak kullanıyor. Bazıları var ki gözleri var görmüyor. Kulakları var duymuyor. Kalpleri var hissetmiyor. O kalpler mühürlüdür. İşte bu zalimler kimi zaman akademisyen oluyor, bildiri yayınlıyor, kimi zaman siyasetçi olarak terör örgütü adıyla, kimi zaman şu veya bu adlarda konuşuyor.

“Geçtiğimiz Cuma günü Diyarbakır’da ortaokulun bahçesine öğrencilerin karne aldıkları günde el yapımı bomba atıyorlar. Ey akademisyenler, siz öğrenci yetiştirmiyor musunuz? Bu yavrularımızın karne aldıkları günde oraya bomba atan alçakların yanında nasıl yer alıyorsunuz? Siz nasıl akademisyensiniz? Bunlar akademik bir terörün aktörleridir.

Cizre’de yaşamını yitiren üsteğmen

“Bir üsteğmenimizi ebediyete uğurladık. O, peygamberlerden sonraki en yüce makama yürüdü. Tabii ilk değil şehitlerimiz. Şehitlerimizin sonu da değil. Değil mi? Ah nereden nerelere. Bundan sonrasını da göremeyeceğiz.

‘Müttefiklere’ sitem

“Müttefikimiz, ortağımız dediğimiz kimi ülkeler ısrarla terör örgütünün gerçek yüzünü görmüyor. Görmek istemiyor. Masa başında konuşurken ‘Ne demek bölücü terör örgütü’ diyor. Madem böyle çık açıkça tavrını koy. Türkiye’nin hassasiyetle yürüttüğü mücadelede, takdir etmeyen, terör örgütünün ahlaksızca yaptıklarına sessiz kalınması, destek yönündeki tavırlar bizi üzüyor.

Kılıçdaroğlu’na yanıt

“Ana muhalefetin genel başkanı içindeki çirkinlikleri bir kez daha ortaya koydu. Ben de cevap verdim. Şimdi de benim karın ağrım ne imiş açıkla diyor. Ben bu tür meseleleri konuşmaktan hicap duyuyorum. Bu senin partinin içindeki karın ağrıların. Senin için sorun olmayabilir. Bizim de ahlaki olarak dikkat etmemiz gereken sınırlarımız var. Onun seviyesine inmek, bulunduğum makam da buna müsaade etmiyor. Salı gününe kadar süre tanımış bana. Sen benim rakibim olamazsın. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde 13-14 parti bir araya geldiniz bir tane cumhurbaşkanı adayı çıkardınız. Sen niye çıkmadın. Diğeri niye çıkmadı. Kendisiyle girmem böyle bir şeye. Elindeki belgeleri açıklayacak. Ortaya çıktığından beri belge açıklayacaksın. Ateş olsan cürmün kadar yer yakarsın. Bugüne kadar söylediğin her şey yalan çıktı.”İMC

Güncelleme Tarihi: 24 Ocak 2016, 22:04
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER