'Erkekler eşlerine mülk gözüyle bakıyor'

Son dönemlerde artan kadın cinayetlerinin birincil sorumlusunun devlet olduğunu belirten Av. Reyhan Yalçındağ, devletin kadın cinayetleri konusunda önlem almadığı ve yargının kadın cinayetleri konusunda ciddi yaklaşmadığı değerlendirmesinde bulundu. Yalçındağ "El Nusra'ya destek veren bir hükümetten kadın katliamlarına karşı duyarlı olması beklenemez" dedi.

'Erkekler eşlerine mülk gözüyle bakıyor'
Bölgede son bir ayda kadın cinayetlerinde artış yaşandı. Son olarak Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi önünde 3 çocukla birlikte 2 kadının "kan davası" gerekçesiyle öldürülmesi kadın cinayetlerinin tekrardan gündeme gelmesine yol açtı. Son bir ayda kan davaları sonucunda yaşanan kadın ölümlerinin savaş bilançosunu andırdığını söyleyen Av. Reyhan Yalçındağ, son dönemde bölgede yaşanan kadın cinayetlerini değerlendirdi.

"Kan davası" adı altında kadınların, çocukların katledildiği bir ortamda devletin sorgulanması gerektiğini vurgulayan Yalçındağ, cezaevlerinin çevresinin çok iyi korunduğunu, orada bekleyen kadın ve çocukların katledilmesinin normal bir durum olmadığını ifade ederek, orada yaşanan katliamın esas sorumlusunun devlet olduğunun altını çizdi. Kadın cinayetleri konusunda toplumda duyarlılığın yaratılmasına ihtiyaç olduğuna dikkat çeken Yalçındağ, aynı coğrafyada birkaç gün içerisinde cinsel istismar ve kadın cinayetlerinin yaşanmasının tesadüf olmadığını belirterek, "Her şey bir gün içerisinde bu coğrafyada cereyan etti. Bu insanlık dışı uygulamalar, geldikleri aşamada olayın ciddiyetinin ne denli büyük olduğunu gösteriyor. Midyat Ağır Ceza Mahkemesi'nde, yurtta cinsel istismara maruz kalan erkek çocukların duruşmasının çıkışında bizler saldırıya uğradık. Tecavüze maruz kalan çocuğun kendisi gözümüzün önünde sivil polisler tarafından dövüldü. Bunları yan yana koyduğumuz zaman aslında Kürdistan'da yaşanan vahşetin tahribatların etkisinin ne kadar ağır olduğunu bir kez daha gördük" dedi.


'Erkekler eşlerine mülk gözüyle bakıyor'


Boşandığı eşi tarafından 1 Eylül mitingine giderken İstanbul'da öldürülen BDP Kadın Meclisi üyesi Nazliye Sincar olayına da değinen Yalçındağ, "Nazliye Sincar olayında gördük, erkek 10 yıl da geçse, 20 yılda geçse boşanmış dahi olsalar eşlerine mal, mülk gözüyle bakıyorlar. Bu mantık kadınları her gün bir kez daha katlediyor" şeklinde konuştu. Kürt kadınlarının yerel yönetimlerde elde ettikleri başarı sonucu, alternatif yaşam biçimlerine kavuştuğunu ifade eden Yalçındağ, KCK davalarında yargılanan siyasetçilerin halka alternatif yaşam hakkı sundukları için tutuklandığını ifade ederek "Kürt halkı kendisine yetiyor. Yerel yönetimler aracılığıyla kadın sığınma evleri kuruyor ve buradaki özerklik modeli ile alternatif hayatlar sunabiliyor. O yüzden 5 yıla yakın bir süredir Kürt siyasetçileri acımasız bir şekilde tutuklu bulunuyor. Bu insanlar alternatif yaşam sundukları için tutuklanıyorlar" diye ifade etti.

'Kapitalist sistem erkekleşmiş kadın yaratır'

AKP Hükümeti'nin devleti yönetmeye başladığından bugüne ezilenden değil, ezenden yana bir tavır sergilediğini ifade eden Yalçındağ, Kuran-ı Kerim'de yaşam ve kul hakkına büyük bir vurgu yapıldığına dikkat çekerek, "Ama AKP hükümeti ne yapıyor? 34 kişiyi katlediyor, ertesi gün Genelkurmay Başkanı'na teşekkür ediyor. Gezi olaylarında bu halkın evlatları katlediliyor, kalkıyorsun 'benim polisim fedakardır' diyorsun" diyerek tepki gösterdi.

Kapitalist sistemin kadını toplumsal sorunlara karşı duyarsız kıldığını da dile getiren Yalçındağ, toplumsal sorunlara karşı en fazla kadınların sesinin çıkması gerektiğini vurgulayarak, "Kapitalist yaşam düzeninde erkeğin yanında durup duyarsız kalan kadın profilini asla benimsemiyoruz. Ki kapitalist sistem erkekleşmiş kadın yaratma çabasındadır" dedi. AKP hükümetinin kapitalizmi çok farklı versiyonlarla toplum üzerinde inşa ettiğini söyleyen Yalçındağ, AKP hükümetinin sosyal devlet anlayışında problem olduğunu vurgulayarak kadınların örgütlü davranarak mücadele etmeleri gerektiğini belirtti. Özellikle yaz aylarında çalışmak için Kürdistan'dan Karadeniz'e giden mevsimlik işçilerin yaşam koşullarına değinen Yalçındağ, Kürt çocuklarının okuma çağında gidip yabancı oldukları bölgelerde kötü koşullarda çalıştığını ifade ederek, "Emeğini alamayan kadın, sigortasız çalıştırılan kadın ve Kürt olduğu için ezilen kadın. Yani kadın çoklu bir ezilme yaşıyor. Neden Kürt halkı daha yoksul? Kusura bakmasınlar artık bu ülkede yoksulluğun etnik kökeni var" dedi.

'Kadın cinayetlerinin hepsi planlı işleniyor'

Cinsel yöneliminden ötürü hiç kimsenin katledilmemesi gerektiğine işaret eden Yalçındağ, çocuk istismar suçunu işleyenlere ağır cezalar getirilmesi gerektiğini vurguladı. İşlenen kadın cinayetlerinin önceden ceza indirimleri hesaplanarak planlı bir şekilde işlendiğine dikkat çeken Yalçındağ şöyle konuştu: "Erkek eğer eşini öldürüyorsa hemen akabinde kalkıp sevgilisi vardı diyor. Ve bu durumda ceza indirimi uygulanıyor. Bütün bu indirimleri hesaplayıp öyle cinayet işliyorlar. Kurgular önceden yapılıyor. Çocuk tecavüzü için de aynı şey geçerlidir."DİHA

Güncelleme Tarihi: 04 Ekim 2013, 10:45
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER