Berkar Derwêş, Wehîde Heyder, Ezîze Celal ve Eycan Çelî IŞİD vahşetinin yerlerinden sürdüğü Êzidîlerden. Êzidîler son 10 gün boyunca yaşadıklarını anlattılar.
IŞİD çeteleri 3 Ağustos'ta Gir Zerik köyüne saldırınca, köylüler önce silahlarıyla direndi. Gece saat 02.00'de başlayan çatışmalar saat 05.00'e kadar sürdü. Ardından apar topar yola çıkarak dağa sığındılar.
Berkar Derwêş, "Ölüm kalım savaşıydı, arkamıza bile bakmadan kaçmak zorunda kaldık" diye özetliyor yaşadıkları dramı.
Berkar Derwêş, "PKK'nin açtığı yoldan Rojava'ya geçtik" diyor.
Wehîde Heyder ekliyor: "Dugir-Şerfedîn yolu açıldı. Sadece PKK'liler vardı. Dinlendirip yiyecek verdiler ve bize 'nereye gitmek isterseniz sizi oraya ulaştıralım' dediler"
YPG ve HPG'nin bulundukları yere ulaşmalarının ardından gerillaların koruması altında Rojava'nın Dêrik bölgesine gittiler. Bir süre burada kaldıktan sonra, kampa gelenlerin sayısı artınca, Zaxo'ya geçmeye karar verdiler.
Günlerce yol yürüyen savaş mağdurları, Zaxo'ya ulaştılar.
69 KİŞİ İÇİN 20 BİN DOLAR VERDİLER
Burada anlatılanlara göre, pasaportları olmadığı ve bu nedenle sınır kapısından Kuzey Kürdistan'a geçemeyecekleri için insan kaçakçılarına 69 kişi için 20 bin dolar verdiler.
Yürüyerek, mayınlı arazileri geçerek, sınırları aşarak, birkaç gün önce Mardin'in Midyat ilçesine ulaştılar. Aralarında çocukların ve yaşlıların da olduğu Ezidiler, yolculuklarının son 48 saatinde sadece çok az su içebildiler, hiçbir şey yiyemedi.
Geride ailelerinin parçalarını, akrabalarını ve cenazelerini bıraktılar. Gençlerden biri IŞİD'in öldürdüğü yakınlarının isimlerini sayıyor:
"Kemal Telî, Ruha Reşo, Mahir Mîrza Silê, Elî Mîrza Silê, Welatî Garis, Temo Reşo, Elî Şemo..."
Ezîze Celal, "Dayımın eşi, 3 gelini ve 4 kızını, IŞİD kaçırdı" diyor ve ekliyor: Bir daha hiçbir haber alamadık.
İfade etmesi zor; IŞİD'in vahşetinde kadınlara düşen tecavüz ve ölüm.
Savaş mağduru Êzidîler, için Midyat'ta DTK tarafından bir Koordinasyon Kurulu oluşturuldu.
Koordinasyonda yer alan Ahmet Demir, gelenler içerisinde yer alan çocukların sağlık taramasından geçirildiğini anlatıyor, "Onun dışında barınma koşulları sağlandı. Günlük yemek Büyükşehir Belediyesi, DBP ve halkın desteği ile sağlanıyor. Ayrıca KESK'e bağlı SES'ten sağlık emekçileri de muayene için sık sık geliyor" diyor.
Demir, Êzidîlerin 72 kez soykırıma maruz kaldığını hatırlatıyor ve ekliyor: "Bugün, IŞİD saldırıları ile yeniden göç yollarına düşen Êzidîler arasında yaklaşık 150 yıl önce Taqa (Oyuklu) Köyü'nden göç edenler de var. Aslında bugün burada akrabalarımızı konuk ediyoruz."
CAN GÜVENLİĞİ KAYGISI
Kürdistan'ın güneyindeki Êzidî Kürtlerin yaralarını kuzeydeki halk sarmaya çalışıyor.
Ancak Êzidîler için sonrası belirsizliklerle dolu.
Berkar Derwêş, ancak ciddi bir uluslararası güvence olursa dönebileceklerini söylüyor.
Kadınlar dönme isteğini dile getiriyor ancak can güvenliği kaygısını da ekliyor: "Köylerimiz yakıldı, yıkıldı, talan edildi. Güvenlik ve geri dönüş koşulları sağlanırsa dönmek isteriz."
'KENDİ YÖNETİMİMİZİ OLUŞTURUP KENDİMİZİ SAVUNMALIYIZ"
Sohbeti dinleyen genç erkeklerden Dexîl Seydo, konuşmak istediğini söylüyor: "Şengal'de kendi yönetimimizi oluşturup, kendimizi savunmalıyız. Ancak bunlar sağlandığında döneriz."
Midyat'a gelen Ezidilerin de KDP Pêşmergelerine tepkisi büyük.
Kadınlardan, "Pêşmerge kaçmak yerine kalıp Şengal'i savunsaydı, biz de kalırdık" sözü, tüm yaşananlara son noktayı koyuyor.
Güncelleme Tarihi: 18 Ağustos 2014, 09:44