Öcalan'ın isteği üzerine 19 Ekim 2009 tarihinde Türkiye'ye gelen Barış Grubu üyeleri önce serbest bırakılmalarına rağmen, daha sonra soruşturmalar ile tutuklanarak, cezalar verildi.
PKK Lideri Abdullah Öcalan, Türkiye'ye getirilmesinin ardından barış isteğini göstermek ve iyi niyet adımları olarak çeşitli zamanlarda demokratik siyasetin önünü açmak amacıyla Türkiye'ye "Barış gruplarının" gelmesini istedi. Gelen her "Barış grubu" devlet tarafından soruşturmalara uğrarken, Öcalan'ın "barış eli" hep havada kaldı. Öcalan son olarak 19 Ekim 2009 tarihinde tıkanan demokratik siyasetin önünün açılması isterken, Maxmur ve Kadil'den 34 kişilik Barış grubu Türkiye'ye geldi. PKK Lideri Abdullah Öcalan ilk olarak 22 Eylül 1999 tarihinde "Demokratik cumhuriyete destek ve iyi niyet adımı" olarak bir grup PKK'linin Türkiye'ye gelmesini istedi. 1 Ekim 1999 tarihinde Ali Sapan, Seydi Fırat, M. Şirin Tunç, İsmet Baycan, Sohbet Şen, Yüksel Genç, Yaşar Temur ve Gülten Uçar'dan oluşan "Birinci Barış ve Demokratik Çözüm Grubu", Öcalan'ın çağrısına uyarak, Hakkari'nin Şemdinli ilçesine bağlı Geli Şîn Köyü'nden Türkiye'ye giriş yaptı. Ancak o dönem "Barış grupları" devlet tarafından iyi niyetle karşılanmadı ve geldikleri gibi gözaltına alındılar. Gözaltına alınan 8 kişilik birinci barış grubu üyeleri, 2 Ekim'de tutuklanarak, Muş E Tipi Cezaevi'ne konuldu.
'Barış grubu örgüt üyesi oldu'
"Barış grubu" üyeleri yargılandıkları Van DGM'de "Örgüt üyesi olmak" suçlaması ile cezalandırıldı. İlk barış girişimi için uzatılan el böylece havada kaldı. PKK Lideri Abdullah Öcalan, birinci barış grubu üyelerinin tutuklanmasından sonra uzlaşma ortamının yaratılması için tekrar bir "Barış grubu" gelmesi çağrısında bulundu. Bu çağrıya ise, Haydar Ergül, Ali Şükran Aktaş, Aygül Bidav, İmam Canpolat, Yusuf Kıyak, Aysel Doğan, Hacı Çelik ve Dilek Kurt'tan oluşan "Barış grubu" yanıt vererek, 29 Ekim 1999 tarihinde Avusturya'nın başkenti Viyana'dan havayoluyla Türkiye'ye geldi. Gelen ikinci Barış grubu üyeleri de gözaltına alınarak, tutuklandı. İstanbul DGM'de eski TCK'nin 168/2 maddesinden yargılanan 8 kişiye, 7 ile 15 yıl arasında değişen hapis cezaları verildi.
Son 'Barış grubunun' geliş süreci başladı!
PKK Lideri Abdullah Öcalan, 156 sayfalık "Yol Haritası"nı 15 Ağustos 2009 tarihinde cezaevi idaresine teslim etti. Öcalan'ın sorunun çözümünü 10 temel ilke başlığında topladığı Yol Haritası, ancak 1 buçuk yıl sonra kamuoyuna ulaşabilmişti. Öcalan'ın Yol Haritası'nın ardından "demokratik siyasette ciddi bir tıkanma yaşandığını" belirterek, sürecin önünün açılması için "Barış grupları"nın Türkiye'ye gelmesi çağrısında bulundu. Öcalan'ın çağrısı üzerine 19 Ekim 2009 tarihinde Kandil ve Maxmur Mülteci Kampı'ndan 4'ü çocuk 34 kişiden oluşan "Barış ve Demokratik Çözüm Grubu" Silopi'deki Habur Sınır Kapısı'ndan Türkiye'ye giriş yaptı. Sınır kapısındaki girişte grubu yüz binler karşılamıştı.
Halk barışı kucaklıyor
Halkın bu ilgisine ve sevgisine değişik tepkiler gelmişti. Bir kısım tepkiler, "Halkın barış isteği açığa çıktı" olurken, bir kısım tepki ise, "Örgüt üyelerine kırmızı halı serildi' olmuştu. O dönem giriş yapanlar, savcılıktaki ifadelerinde herhangi bir pişmanlık duymadıklarını ve Öcalan'ın isteği üzerine geldiklerini belirtmişlerdi. BDP tarafından çeşitli organizasyonlar yapılmış, BDP Maxmur Kampı'ndan gelen "Barış grubuna" ilişkin çeşitli mitingler düzenlemişti. Tüm bunlar olurken grubun girişini ilk gün olumlu değerlendiren hükümet, daha sonra tavrını bir anda sertleştirdi. Böylece Avrupa'dan da gelmesi beklenen Barış grubunun Türkiye'ye girişi gerçekleşmedi. Habur'daki ifade verme biçimini ve grup üyelerinin serbest bırakılmasını "normal" karşılayan hükümet, daha sonra grup üyelerinin tutuklanmasına ve haklarında dava açılmasına ses çıkarmadı.
Barışa ceza verildi!
"Barış ve Demokratik Çözüm Grubu" 6 Nisan 2010 tarihinde Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, Barış ve Demokratik Çözüm Grubu üyesi 30 kişi hakkında 490 yıl hapis cezası istemiyle dava açtı. 16 Nisan 2010 Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi, Barış ve Demokratik Çözüm Grubu üyesi Lütfü Taş'a "örgüt propagandası yapmak" iddiasıyla açılan davanın ilk duruşmasında 10 ay hapis cezası verdi. 1 Haziran'da ise, grubun sözcüsü Mehmet Şerif Gençdal, "örgüt propagandası yapmak" iddiasıyla tutuklandı. 15 Haziran'da ise, Şırnak'ın Cizre ilçesinde pasaport başvurusu için karakola giden grup üyesi Emine Sığar, ifadesi olduğu gerekçesiyle Cizre İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. Barış ve Demokratik Çözüm Grubu Sözcüsü Mehmet Şerif Gençdal, Habur'dan girişle birlikte Cizre'de yaptığı konuşmadan dolayı hakkında "Örgüt propagandası yapmak" iddiası ile Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan dava karar bağlandı. Duruşmada mahkeme Gençdal'a, "Örgüt propagandası yapmak" iddiasıyla 1 yıl 8 ay hapis cezası verdi. Gruptan 13 kişinin yargılandığı davada, 11 kişi hakkında yakalama kararı çıkartıldı.DİHA
Güncelleme Tarihi: 18 Ekim 2012, 11:01
sadece serif mi ceza yedı en fazla ceza alan nurettin turgut ur hayati boyunca ceza evlerın de ve işkence le geçti emek verenin haberi yok bakıyorum öğren ın bakalım adamın hayatı ne kadar acılar larla ve ceza aldı ... evi ma-gmur da ve 7 cocukları perısan bunu kım se soylemıyor ama yuksekovaguncel
editor ..