Kürdistan’a giden grubun içinde yer alan ‘Kürt Doktorlar Grubu Başkanı’ Leila Amin, Hewler’e hareket etmeden önce İsveç Radyosu’na yaptığı açıklamada, Şengal’den Duhok ve Zaho’ya getirilen Ezidileri muayene ve tedavi etmek amacıyla bölgede çalışma yapacaklarını söyledi.

Yanlarında ağrı kesici, sargı ve serum da götürdüklerini belirten Amin, Şengal halkı için bağış kampanyası başlattıklarını da açıkladı. ‘Kürt Doktorlar Grubu ’ kısa süre içinde 150 bin kron bağış toplamayı başardı.

İKİ BÜYÜK GAZETEDEN ŞENGAL İÇİN BAĞIŞ KAMPANYASI

İsveç’in en yüksek iki tirajlı gazetesi; Aftonbladet ve Expressen de Şengal’la dayanışma amacıyla bağış kampanyası başlattı. Aftonbladet’in Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği’yle birlikte Cuma günü başlattığı kampanya yoğun katılım olduğu ve iki gün içinde 657 bin kron bağış toplandığı bildiriliyor.

Expressen Gazetesi de İsveç Kızıl Haçı ile birlikte Ezidiler için bağış kampanyası başlattığını duyurdu. Kızıl Haç Uluslararası İlişkiler Şefi Melker Mobeck, Güney Kürdistan ve Şengal’de görev yapan personellerinin acil yardım talep ettiklerini belirtti ve bu nedenle de Expressen Gazetesiyle birlikte Ezidiler için kampanya başlattıklarını açıkladı.

Gösterilerde ve yürüyüşlerde Kürdistanlılar Şengal için para yardımı toplarlarken İsveç medyasında IŞİD çetelerine karşı savaşmak amacıyla Güney Kürdistan’a gidenlerle ilgili makale ve haberler yayımlanıyor.

“ALLAH VE PKK SAYESİNDE YAŞIYORUZ”

Medyada IŞİD’ın Şengal’a yönelik saldırılarının Kürtleri birleştirdiği ve Kürt partilerinin ayrılıkları bir yana bırakarak IŞİD çetelerine karşı birlikte savaştıkları  yorumları yapılırken, bölgede görev yapan gazetecilerin son dönemde İsveç medyasına  geçtiği haberlerde KDP’ye yönelik eleştirilerin arttığı gözlemleniyor.

Çatışmaları yakından izleyen Gazeteci Joakim Medin, ETC, Arbetaren gibi gazetelere geçtiği haberlerde Şengal Dağı’nda mazhur kalan Ezidilerin ABD tarafından değil, ABD ve Avrupa Birliği’nin terör listesine aldığı PKK tarafından kurtarıldığına kendi gözleri ile şahit olduğunu söylüyor.

Kurtarılanların çoğunluğunun kendilerine “Allah ve PKK sayesinde yaşıyoruz” dediklerini aktaran Medin,  “IŞİD çetelerine karşı gösterdikleri kahramanlıklar ve tek başlarına kurtarma koridoru açtıkları için derin şükran duygularını ifade ediyorlar” diyor.

Kurtarılan Ezidilerin çoğunluğunun ABD’nin IŞİD’ı bombalamasından ve koridor açılmasına katkıda bulunmasından haberleri olmadığını belirten Medin, kadın gerillaların Ezidilerin kurtarılmasındaki rollerini de “YPJ Kürt bölgelerinin savunulmasına gösterdiği cesaretle  iyi bir ün kazandı. Cihatcılara karşı tıpkı erkekler gibi savaşabileceğini gösterdi. Kendimiz YPJ savaşcılarının Ezidileri nasıl Şengal Dağı’ndan kurtardığını gözlerimizle gördük” diyor.

‘PEŞMERGE SAVAŞCILARI BÜYÜK KUŞKUYLA KARŞILANIYOR’

İsveç’in üçüncü yüksek tirajlı gazatesi Dagens Nyheter’de dün “Peşmerge savaşcılar büyük kuşkuyla karşılanıyor” başlıklı bir makale yayımlandı.

Josefin Sköld imzalı makalede ABD’nin savaş uçuşlarının eşliğinde peşmergelerin Musul Barajı’nın ele geçirilmmesinde büyük başarılar gösterdikleri ancak pek çok kişinin peşmergelere kuşkuyla yaklaştığı,  gazeteye açıklama yapan bir kaynağın “Onların savaş deneyimleri bazı hallerde bir bilgisayar oyunu kadar” dediği ifade ediliyor.

Sköld,  Şengal’deki Ezidileri kurtarma operasyonlarını yürüten KDP’nin bölgedeki sorumlusu Ahmed Mayi’nin kendisine beş yerde şiddetli çatışmaların sürdüğünü ve peşmergelerin kendilerine güvenlerinin tam olduğunu söylediğini aktarıyor.

IŞİD çetelerinin Erbil’e yaklaştıklarında ve bazı yerleşim birimlerini ele geçirdiklerinde peşmergelerin geri çekilmelerinin geniş anlamda fazla bir önemi olmadığını belirten Mayi’nin şu ifadelerini aktarıyor.

“Bir çatışmann kaybedilmesi IŞİD’a karşı savaşın kaybedilmezi anlamına gelmez. Biz ihtiyaç duyduğumuz silahları aldık. Güçlüyüz ve kesinlikle IŞİD’a karşı duracağız. Şu anda bölgemizi savunuyoruz ama emir aldığımızda saldırıya geçmeye hazırız.”

PEŞMERGELERİN GÜÇ VE YETENEKLERİ TARTIŞILIYOR

Sköld, peşmergelerin güçleri ve yetenekleri konusunda peşmergelerin kendi içlerinde de parçalanmış bir resmin olduğunu, pek çoğunun daha fazla silah ve desteğe ihtiyaçları olduğundan söz ettiklerini, zayıf tarafların göstermekten ziyade başarılarından söz etmeyi yeğlediklerini söylüyor.

Bir kaynağın kendisine peşmergelerin daha önce şavaşan peşmergeler olmadıklarını, yeni kuşak peşmergelerin diğerlerinden farklı olarak deneyimleri olmadığını ve bazılarının elindeki silahları bile nasıl kullanacaklarını bilmediklerini söylediğini aktarıyor.

İsveç Dış Politika Enstitüsü Orta-Doğu Uzmanı Per Jösson da farklı düşünmediğini “On yıldan beri savaşmıyorlar. Cesaretleriyle meşhurlar ama çatışmalardaki yetenekleriyle değil. Ayrıca örgütlenmeye de alışkın değiller. Onlardan fazla beklentide bulunulduğunu sanmıyorum” cümleleriyle dile getiriyor.

Sköld, Şengal Dagı’ndan gelen kamyonun üzerinde katliamdan kurtulan Ezidilerden biri olan Naser İsmail’in kendisine IŞİD çetelerinden nasıl kaçtığını ve peşmergelerin kendilerine nasıl ihanet ettiklerini anlattığını söylüyor.

IŞİD GELDİĞİ ZAMAN SADECE KAÇTILAR

“IŞİD geldiği zaman sadece kaçtılar. Bu  tutum IŞİD’ı bizi sürmeye ve öldürmeye motive etti” diyen İsmail, akrabalarına telefon ettiğini ve aynı şeyi onların da kendisine söylediklerini ifade ediyor.

İsmail’in kurtarılan diğer Ezidiler gibi, insancıl bir koridor açarak kendilerini kurtardıkları için PYD’ye teşekkür ettiğini  belirten Sköld’ün makalesi şöyle devam ediyor:

“Eğer  Ahmed Mayi bu insanların anlattıklarını duysaydı herhalde yüzünün rengi biraz kızarırdı. Farklı düşündüğü zaman susamadığını kendisi söylüyor. Bu durumda kendinin verdiği bilgiler Naser İsmail ve Şengal’deki arkadaşlarının verdikleri bilgilerin tam tersi. Ahmed Mayi eğer PYD izin verseydi peşmerge askerlerin Kojo’ya gidip Ezidileri kurtaracaklarından emin.

‘Biz Kojo’dan ancak 8 kilometre uzaklıktaydık. Onları kurtarabilirdik. Ama PYD’de yaklaşmamıza izin vermedi. Şimdi artık gerçekler açığa çıkmalı’ diyor.

Son haftalardaki insani felaket sırasında neden bu kadar çok ilticacının PYD’yi övdüğünü bilmiyor. Öyle söylediklerini ben de okudum, diyor. Ama onların görüşlerine katılmıyor.”ANF