'KCK açıklamasına hükümet bir an önce yanıt vermelidir'

AKP'nin devreye soktuğu savaş konseptiyle birlikte artan ölümler ve yoğunlaşan çatışmalar üzerine toplumun hemen her kesiminde silahların bir an önce devreden çıkması, çözüm masasına geri dönülmesi çağrıları yapılması üzerine çağrılara değer biçtiğini ve Kürt tarafı olarak masaya dönmeye hazır olduklarını belirterek taleplerini sıralayan KCK've taleplerini sıraladı. "Eylemsizlik ve çözüm masasına dönme" çağrısı yapan kesimler, KCK'nin açıklamalarının umutlarını yeşerttiğini belirterek, bu çağrıya hükümetin de bir an önce yanıt vermesini istedi.

'KCK açıklamasına hükümet bir an önce yanıt vermelidir'
AKP'nin devreye soktuğu "savaş konsepti" ile birlikte, artan ölümler, çatışmalar ve gittikçe kaotik bir durum almaya başlayan toplumsal çatışma hali kaygıları artırırken, toplumdaki barış ve çözüm taleplerini de yoğunlaştırdı. CHP ve HDP'nin yanı sıra toplumun değişik bir çok kesimi tarafından son günlerde "eylemsizlik, çatışmasızlık ve müzakere masasına" dönme çağrıları yapıldı. En son Barış Bloku mitinginde ve TÜSİAD açıklamalarında da bu çağrılar yenilendi. Bu çağrılara muhatap olan KCK, "çağrılara değer verdiğini" belirterek, çözümü silahlı yöntemlerde aramadıklarını ifade etti. Ayrıca çözüm için taleplerini sıralayan KCK, masaya oturmaya hazır olduğunu dile getirdi. 
Bu büyük bir şanstır
HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen, KCK'nin yaptığı açıklamayı çözüm için "Büyük bir fırsat" olduğunu belirterek, "Talep edilen şeylerde çözüm süreçlerinin olağan zorunlu talepleridir" dedi. Hükümetin de acilen kamuoyundaki eylemsizlik, çatışmasızlık ve çözüm sürecinin ilerletilmesine yönelik beklentisine cevap vermesi gerektiğinin altını çizen Bilgen, "Hükümet ya bu çağrılara bir cevap vermek yada kendi önerisini, varsa yol haritasını toplumla paylaşmak durumundadır" dedi. Bilgen, KCK'nin açıklaması ile ilgili şunları söyledi: 
"Kim bu sürece öncülük eder ve erken sorumluluk alırsa tarihi bir rol üstlenmiş olur. Özgüveni olanlar; karşısındakine güvenip güvenmemekten öte kendi yapması gerekenlere dair inisiyatif geliştirir. KCK çağrısı ve toplumsal talep bir basınca dönüşerek, siyasal iktidarı barıştan yana adım atmaya cesaretlendirmelidir. Yeni hükümetin de bir an önce bu talep ve çağrıları karşılıksız bırakmayacak eksende oluşması gerekiyor."
Gerekli mekanizmalar zaman geçmeden hayata geçirilmelidir
KCK'nin açıklamasının "savaş heveslisi" olunmadığının, "aksine çözüm için siyasal girişimlere bir fırsat tanınma" arayışında olunduğunun en açık delili olduğunu belirten Bilgen, "Bundan sorası için iki şey önemli. Bu işi sadece çatışmasızlık bağlamında ele almamak, gerekli mekanizmaları zaman kaybetmeden kurmak, bir sivil inisiyatifin daha net biçimde ortaya çıkması gerekiyor" şeklinde konuştu.
ABF: KCK açıklaması bizi umutlandırdı
Alevi Bektaşi Federasyonu Başkanı Baki Düzgün, KCK'nin toplumun "barış çağrılarına" cevap vermesinin kendileri açısından umut verici olduğunu söyledi. Düzgün, "Savaşı başlatan taraf Kürt tarafı değil, DAİŞ'e operasyon yapma adı altında Kürtlere ve sosyalistlere operasyonlar yapanlardır" diyerek, operasyonlar başladığından beri gözaltına alınan bin 500 kişi sadece 30-40 DAİŞ'linin göstermelik olarak gözaltına alındığını hatırlattı. Düzgün, "Bu savaşın kimler tarafından ve neden başlatıldığı takip edilirse görülecektir. Buna rağmen KCK'nin ve Kürt tarafının bizlerinde aralarında olduğu toplumun geniş kesimi tarafından yapılan 'ellerin tetikten çekilmesi' çağrısına yanıt verilmesi son derece önemlidir. KCK'nin bu açıklaması kıymetli ve değerlidir. Umut ediyorum ki, karşı taraf bu açıklamaya cevap verir. Ama maalesef biz karşı tarafın koas ve savaş ortamından beslendiğini biliyoruz. Kaybettiği seçimleri operasyonlarla, ölümlerle ve yiten canlarla kazanmak istiyor. İnsanları yıldırmak 'Allah kahretsin verelim bu başkanlığı da kurtulalım' dedirtmek istiyor" dedi. 
'Operasyonlar devam ettikçe çatışmalar yaşanır'
KCK'nin açıklamasının böylesine ciddi savaş ortamında barışa dair umutları güçlendirdiğinin altını çizen Düzgün, hükümetin yapılan açıklamalara ve çağrılara cevap vererek derhal eylemsizlik pozisyonuna ve müzakere masasına çekilmesi gerektiğini söyledi. Düzgün, "Ama bu operasyonlar devam ederse insanlar kendilerini savunacaktır ve bu da daha fazla ölüm demektir" diyerek, hükümetin mevcut tutumundan vazgeçmesini istedi. Alevilerin barış talep ettiğini de hatırlatan ve bu yüzden saldırılara maruz kaldıklarını belirten Düzgün, son dönemlerde kendilerine yönelik yapılan saldırıları anlattı. Düzgün, "Alevilere yönelik provokasyon var. Alevileri sokağa dökmeye ve kontrol etmeye çalışıyorlar. Biz ısrarla bu ülkede savaş olmasın diyoruz. İnsanların barış içerisinde yaşamasını istiyoruz. Barış istiyoruz biz" dedi. Düzgün, Alevi toplumu olarak 1 Eylül'de güçlü barış mitinglerine hazırlandıklarını söyledi. 
'Diğer tarafı da barışa ikna etmemiz lazım'
KESK Genel Başkanı Lami Özgen'de, Barış Bloku üyeleri olarak çağrılarına KCK'den yanıt gelmiş olmasından dolayı memnuniyeti dile getirerek, yapılan açıklamanın barış isteyen herkese daha fazla sorumluluk yüklediğini söyledi. Özgen, silahların susmasının önemli olduğunu ancak bundan daha önemlisinin ise silahların bir daha devreye girmesini engelleyecek olan sorunun çözümü olduğunu belirterek, KCK'nin yaptığı açıklama ile çözüme hazır olduğunun mesajını verdiğini söyledi. KESK olarak barışı savunmaya ve bu anlamda seslerini yükseltmeye devam edeceklerini belirten Özgen, "Bu çağrı bizim sorumluluğumuzu arttırdı. Şimdi hep birlikte en azından bir tarafın çözüme hazır olduğunu biliyoruz. Diğer tarafı da bizim barışa ikna ve hatta mecbur etmemiz gerekir. Bu nedenle gerekirse taraflarla görüşmemiz lazım. Biz önümüzdeki günlerde eylemimizle de alanlarda olacağız" dedi. Özgen, bu talebin sadece kendilerine ait değil bütün emekçilerin talebi olduğunu söyledi. DİHA

Güncelleme Tarihi: 11 Ağustos 2015, 16:57
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER