KCK Yürütme Konseyi Eş Başkanlığı, 14 Ağustos 2007 tarihinde, Şengal’e bağlı Şiba Şex Xıdır ile Tıl Hizer köylerinde, 450 Ezidi Kürdün yaşamını yitirdiği katliamın yıldönümü vesilesiyle bir açıklamada bulundu.

Olayı “hunharca bir soykırım katliamı” olarak tanımlayan Eş Başkanlık, katliamı gerçekleştirenleri nefretle kınayarak, katliamda yaşamını yitirenleri andı.

KCK’nin gerçekleştirdiği genel kurulunda 14 Ağustos 2007 yılında Şengal katliamında yaşamını yitirenleri şehit ilan ederek, Şengal şehitlerinin anısını mücadeleyi yükselterek yaşatma kararlığının hatırlatıldığı açıklamada, şöyle dendi:

“Ezidi Kürtler, tarih boyunca sayısız katliam, inanç ve soykırım uygulamalarıyla karşı karşıya kalmıştır. Bu katliamlarla bir topluluk, bir kültür, bir inanç yok edilmek istenmiştir. Ancak Ezidi Kürt topluluğu bütün bu katliam fermanlarına karşı hiçbir zaman boyun eğmeyip, Şengal dağını her zaman onurun ve direnişin merkezi yapmıştır. Kürt Halk Önderi Reber APO ve hareketimiz, tarihi büyük direnişler, soykırım örnekleri, sürgünler ve baskılarla dolu olan Ezidi halkımızın varlığını ve özgürlüğünü kutsamış ve ne pahasına olursa olsun bu büyük direniş kültürünü ve inancını yaşatmanın ve özgürleştirmenin büyük mücadelesini vermiştir.”

Şengal Dağlarının yine bir Ağustos ayında büyük bir onur ve direnişi temsil ettiğini kaydeden Eş Başkanlık, “İŞİD çete örgütünün Şengal’de gerçekleştirdiği katliam, Kürtler tarafından hiçbir zaman asla unutulmayacaktır” dedi.

KCK Yürütme Konseyi Eş Başkanlığı, öz örgüt ile öz savunma gücünden yoksun hiçbir halk ve topluluğun güvencesi olmadığına vurgu yaparak devamla şunları kaydetti:

“Tarih bir kez daha göstermiştir ki, öz örgütünden ve öz savunma gücünden yoksun olan hiçbir halkın ve topluluğun güvencesi yoktur. Reber Apo, bunu defalarca dile getirmiştir. Tarih büyük acılarla da olsa, bunu önümüze koymuştur. Bugün Ezidi Kürtler artık hem örgütlü bir topluluk hem de öz savunma gücüne ulaşmış bir konumdadır. Kürdistan savunma güçleri; HPG, YJA – STAR, YPG, YPJ ve HRK güçleri, Ezidi halkımızın varlığını korumak ve özgürlüğünü gerçekleştirmek için fedai bir ruhla, kahramanca direnişlerini sürdüreceklerdir. Hiçbir çete örgütü ve hiçbir soykırımcı - talancı güç bunun önüne geçemeyecektir. Kürdistan'ın dört parçasında ve yurtdışında tüm Kürtler, Ezidi halkımızın direnişine omuz vermeli ve tüm imkânlarını seferber ederek destek olmalıdırlar. Her topluluk gibi Ezidi Kürtlerde, örgütlendikleri, bilinçlendikleri ve direndikleri kadar, ancak var olup özgürlüklerine kavuşacaklarını bilmelidirler. Bu nedenle tüm Ezidi Kürtler ya direniş cephesinde yer almalı, ya da konumu uygun olmayanlar ise yürekleriyle, kalpleriyle ve imkânlarıyla katılmalıdırlar. Bu anlamda Kürt Özgürlük Hareketi ve Ezidi halkımızın direnişi aynı zamanda tüm inançların, kültürlerin ve ezilen toplulukların direnişi olmaktadır.

Şengal katliamlarını bir kez daha lanetliyor, bir kez daha şehitlerimizin anısı önünde saygıyla eğiliyor, halkımızın direnişini selamlıyor ve Şengal’ın her zaman özgür ve onurlu varlığını koruması için, mücadeleyi her düzeyde yükselteceğimizin sözünü yineliyoruz. “ANF