KURT DAVASINA RAPOR ERTELEMESİ!

Şerzan Kurt'un ölümüyle ilgili açılan davanın duruşması, Kurt ailesinin avukatlarının sunduğu raporların incelenmesi için 17 Ağustos tarihine ertelendi.

KURT DAVASINA RAPOR ERTELEMESİ!
Muğla'da ülkücülerin Kürt öğrencilere saldırmasıyla başlayan olaylarda polisin açtığı ateş sonucu başından vurularak yaşamını yitiren Şerzan Kurt'un ölümüyle ilgili açılan davanın duruşması, Kurt ailesinin avukatlarının sunduğu raporların incelenmesi için 17 Ağustos tarihine ertelendi.

Muğla'da 11 Mayıs 2009 tarihinde ülkücülerin Kürt öğrencilere saldırmasıyla başlayan olaylarda polisin ateş açması sonucu başından vurulan ve 17 Mayıs 2009 tarihinde hayatını kaybeden Şerzan Kurt'un ölümüyle ilgili açılan davanın 16. duruşması Eskişehir 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Sanık polis Gültekin Şahin ve avukatlarının hazır bulunduğu duruşmaya, Şerzan Kurt'un babası Ömer Kurt, annesi Necla Kurt, Eğitim Sen temsilcileri ve Kurt'un avukatları katıldı. Duruşma kimlik tespiti ve yoklama ile başladı. Kimlik tespitinin ardından Şerzan Kurt'un avukatlarından Nezahat Paşa Bayraktar, İstanbul Adli Tıp Kurumu ve İzmir 9 Eylül Üniversitesi'nden aldıkları raporları mahkemeye sundu. Şerzan Kurt'un vekillerinden Mustafa Rollas ise yaptığı konuşmada sanık vekillerin 7,65'lik silaha ilişkin savunmalarının kendilerinin sunduğu rapor ile çürütüldüğünü belirterek, "Raporlarda maktülün ilk hastaneye kaldırıldığı tarihindeki olaydan sonra maktüldeki yaralara ilişkin düzenlenmiş olan rapor ve ayrıca görüntü kayıtları var. Bu kayıtlara göre yara boyutu daha fazladır. Maktül hastanede bir süre yattıktan sonra vefat etmiştir. Adli Tıp Kurumu otopsisindeki yara boyutlarını dikkate alarak değerlendirme yapmıştır. 12 gün boyunca yaralardaki iyileşme dikkate alınmamıştır. Almış olduğumuz rapor bu yaralanmanın 9 mm'lik bir kurşun olduğuna ilişkindir" dedi. Soruşturmanın eksik yapıldığını söyleyen Rollas, "Maktulün bizzat hedef olarak gözetildiğini ve olayda kasıt olduğunu düşünüyoruz. Silah kullanma yetkisi olan ve aldığı silah eğitimi göz önüne alınarak mahkemenin karar vermesini istiyoruz. Görüntüler her şeyi ortaya koyuyor" dedi. Rollas, iddianamenin yeterli olmadığını düşündüklerini belirterek, "Sanık hedef gözeterek ateş etmiştir. Kasten adam öldürmeden ceza alması gerekiyor" dedi.

Avukatların ardından konuşan Şerzan Kurt'un babası Ömer Kurt ise, "Olaydan sonra İçişleri Bakanı ve Emniyet Müdürü oğlumun katilinin yakalandığını söylediler. Sanık polisin en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyorum" dedi. Kurt'un ardından konuşan sanık polis Gültekin Şahin'in avukatı Kemal Ertuğrul, Şerzan Kurt'un avukatlarının sunduğu raporun kabul edilmemesini isteyerek, kurşunlarda DNA izinin olmadığını savundu. Şahin'in diğer avukatı Erol Halkadan ise, Şerzan Kurt'un babası Ömer Kurt'un değerlendirmelerini kast ederek, "Çocuğunun orda ne işi var" dedi. Halkadan'ın bu sözleri üzerine duruşmada gerginlik yaşanırken, Şerzan Kurt'un avukatları bu sözlerin savunma sınırını aştığını söyledi.

Mahkeme heyetinin uyarısı üzerine sanık polis Şahin'in avukatları yeniden savunmasına devam ederek, Şahin'in beraatını istedi. Sanık polis Gültekin Şahin ise yaptığı konuşmada iddianamenin çelişkiler ile dolu olduğunu ileri sürerek, "Ben kurban olarak seçildim. Gerçek katiller dışarıda. Herkes cezasını çekecek. Ben de babayım" dedi. Savunmaların ardından savcı Şerzan Kurt'un avukatlarının sunduğu raporların incelenmesini talep etti. Mahkeme heyeti ise raporun incelenmesine ve sanık polisin tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı 17 Ağustos tarihine erteledi.

'2007'deki değişiklikler polis şiddetini arttırdı'

Duruşmanın ardından Şerzan Kurt'un babası Ömer Kurt ve avukatlar Eskişehir Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamada, "Enes Ata, Rozerin Aksu, Uğur Kaymaz, Ceylan Önkol, Şerzan Kurt, Ayhan Yıldırım, Murat Elibol kimi öldüreceksiniz" pankartı açılırken sık sık, "Şehîd namirin", "Hepimiz Şerzanız hepimiz Kürdüz" sloganları atıldı. Sloganların ardından konuşan baba Ömer Kurt, "Gençlerin eğitim ortamlarında sıkıntılar çıkıyor. Ötekileştirilmiş gençler öldürülüyor. Şerzan'ı öldüren polis karanlık kişilerin adamıdır" dedi. Kurt'un ardından konuşan insan hakkı savunucusu Coşkun Üsterci ise, polis şiddetinin 2007 yılında çıkarılan kanunlar ile arttığını belirterek, "Bundan sonra 105 insan yaşamını yitirdi. Uğur Kaymaz davasında görülen cezasızlık da bu duruma neden oldu" dedi. Diha

Güncelleme Tarihi: 24 Temmuz 2012, 18:34
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER