30 evden ilk etapta 7'sini yıkan belediyeye sert tepki gösteren Fesih Yılmaz, "Biz burada zulüm altındayız. Kürt olduğumuz için belediye bizim evlerimizi yıkıyor. Bize de tek bir çare bırakıyorlar. O da dağa gitme" derken, Mustafa Erol ise belediye başkanı ile görüştüklerini ancak sorunlarını dinlemediğini söyledi.
AKP'li Kazan Belediyesi, Kazan ilçesi İmrenli Mahallesi'nde çalıştıkları tarlalarda yaptıkları evlerde oturan mevsimlik Kürt işçilerin evlerini yıkmaya başladı. 30 evden 7'sini yıkan belediye, kalan 23 evi ise bir hafta içinde yıkacak. 18 Şubat'ta başlayan yıkıma dozer ve kepçelerle birlikte asker ve polis de eşlik etti. "Görüntü kirliliği" gerekçesi ile başlatılan yıkıma evleri yıkılan Kürt işçileri ise tepki göstererek, ayrımcılık yapıldığını belirtti.
'Bizim evlerimiz yıkılıyor Yozgatlılara dokunmuyorlar'
Evi yıkılan Fesih Yılmaz, Mardin'den Ankara'ya 2008 yılında gelmeye başladığını ve o tarihten bu yana sürekli gidip geldiğini belirterek, kendilerinin sebze işçiliği yaptığını söyledi. Kazan ilçesinde bulunan tarlayı kiraladıklarını kaydeden Yılmaz, "Burada Yozgatlı arkadaşlar da var. Onlarla aynı işi yapıyoruz. Yozgatlılar burada Mardinliler burada. Mardinlilerin evleri yıkılıyor. Yozgatlılar kalıyor. Söylediğimizde ise, Başbakan buradan geçiyormuş görüntü kirliliği yaratıyormuş gibi yanıtlar alıyoruz. Peki, bizim ki kirletiyor da Yozgatlılar kirletmiyor mu?" diye tepki gösterdi.
'Burada zulüm altındayız'
Başbakan Erdoğan'ın da sorunu çözmek istemediğini belirten Yılmaz, "Sorunumuzu çözmüyor. Gözü kör değilse bu sorunu görsün, sağır değilse duysun. Medya da bu durumu görmüyor. Yani burada zulüm altındayız. Halkla esnafla sorunumuz yok. Tek sorunumuz AKP'li belediyedir" dedi. 500 işçi ile çalıştıklarını belirten Yılmaz, esnafın da kendilerinden memnun olduğunu, onların da yıkıma karşı çıktığını kaydetti. Ayrımcı politikalara maruz kaldıklarını belirten Yılmaz, "Her Salı günü açılan sebze pazarı sadece Kürtlere yasak. 5 yıl önce belediye ile yaşanan küçük bir sorun üzerine bunu yaptılar. Biz burada zulüm altındayız. Kürt olduğumuz için belediye bizim evlerimizi yıkıyor. Bize de tek bir çare bırakıyorlar. O da dağa gitme" dedi.
'10 milyarlık ceza ile tehdit ettiler'
Evi yıkılanlardan çiftçi Mustafa Erol ise, yaşananların sorumlusu olarak belediyeyi göstererek, şunları kaydetti: "Tarla sahibi beni aradı. 'Biz evleri yıktırıyoruz çünkü; ceza geliyor' dedi. Ben de dedim yıktırmayın, ceza neyse ben çekerim" diye konuştu. 10 milyar ceza ile tehdit edildiklerini dile getiren Erol, "Ben Ankara halkı için çalışıyorum. Tek sorun Kürt Türk meselesi olarak bakmalarıdır" diye tepki gösterdi.
'Belediye başkanı bizimle dalga geçti'
Kısa bir süre önce BDP'li milletvekilleri aracılığı ile Kazan Belediye Başkanı Lokman Ertürk ile görüştüklerini söyleyen Erol, "Belediye Başkanı bize hiç bir şey söylemedi. Biz ona sıkıntılarımızı anlatırken o ise bize 'çay içer misiniz?' diye cevap verdi. Yani bizimle dalga geçti. Belediye Başkan yardımcısı ise, 'benim yetkim var, yıkarım' diyerek bize cevap verdi" dedi. Belediyenin ev yerine çadır kurulması yönünde ısrar ettiğini söyleyen Erol, "Geçen sene bir çadır kuruldu. O çadır yandı. Aile az kalsın o çadırda ölecekti. Buraya her yaz aileler çocuklarıyla gelip çalışıyorlar. Nasıl öyle çadırlarda kalsınlar" diye sordu. Bir çarelerinin olmadığının altını çizen Erol, "Yıkılacak evleri seyretmekten başka yapacak bir şeyimiz kalmadı. Kürtlerin buralardan gitmesi için uğraşıyorlar" dedi. DİHA
Güncelleme Tarihi: 21 Şubat 2013, 09:41
SIRADAKİ HABER
