Maraş'ta 19 Aralık 1978’de başlayıp, 26 Aralık gününe kadar devam eden olaylarda 111 kişi yaşamını yitirdi, binin üzerinde insan yaralandı, 552 ev, 289 işyeri yakıldı. Olayların ardından 13 ilde sıkıyönetim ilan edildi.

Katliamının yıldönümünde yaşamını yitirenleri anmak amacıyla Maraş’taki sivil toplum örgütleri ve Alevi derneklerinin düzenlemek istedikleri etkinlikler, daha önceki yıllarda olduğu gibi valilik tarafından güvenlik gerekçesiyle yasaklandı.

'BARIŞIN YOLU YÜZLEŞMEKTEN GEÇER'

Konuya ilişkin bir açıklama yapan İHD yönetimi yaptığı yazılı açıklamada; barış ve çözüm sürecinin başarıya ulaşmasının yolunun geçmişle yüzleşmeden geçtiği vurgulanarak, "Geçmişte yaşanan soykırımlar, insanlığa karşı suçlar ve savaş suçları aydınlanmadan ve bu suçlar nedeni ile resmi özür dilenmeden toplumsal barışın kurulması mümkün gözükmemektedir. Bu nedenledir ki, Maraş katliamı aydınlatılmalı, Alevilerden özür dilenmeli, sorumluları yargı önünde hesap vermelidir" denildi.

Valilin etkinlikleri yasaklaması ve kente giriş çıkışları engelleme kararının, hükümetin katliamını gerçekleştiren darbeci zihniyetle ve geçmişle yüzleşmeden ne kadar uzak olduğunu bir kez daha gösterdiğinin ifade edildiği açıklamada, "Aynı zamanda bu karar, hükümetin 'Alevi Açılımı”' adı altında yürüttüğü çalışmanın da bir oyalama sürecine dönüştüğünün kanıtı olmuştur" görüşü dile getirildi.

Açıklamada şu değerlendirme yapıldı:

"Hükümet derhal kente giriş çıkışı ve demokratik barışçıl gösteri yapma hakkını gasp eden bu yasakçı kararı geri çekmelidir. Ayrıca Maraş’ta ırkçı söylemlerle çağrılar yaparak; yapılmak istenen demokratik barışçıl gösteriyi baskılamaya çalışan gruplar tespit edilerek gerekli yasal önlemler alınmalı, Maraş’ta nefret söyleminin kullanılması engellenmelidir."