Bu kapsamda 2018 yılına kadar 153 yeni cezaevi daha açılacak. Bunun Türkiye için çok vahim bir durum olduğuna dikkat çeken TİHV Genel Sekreteri Metin Bakkalcı, "Bakan, bunu ne kadar kolay bir şekilde açıklıyor. Bunun için ülke olarak ayağa kalkmamız, silkinmemiz gerekiyor. Bu bir kabus senaryosudur. Bunun özünde insanı yok etmek var. Bu öteki denilen kişilerin daha fazla cezaevine girmesidir" dedi.
Cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine her gün yenisi eklenirken, AKP hükümeti ise cezaevlerindeki doluluğu tutukluluk rejimine dönüşen yasaları değiştirmek yerine yeni cezaevleri ile aşmaya çalışıyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın gittiği her yerde "müjde" olarak duyurduğu yeni cezaevlerine ilişkin Adalet Bakanı Sadullah Ergin geçtiğimiz günlerde açıklama yaptı. Ergin, cezaevlerindeki doluluğu örnek göstererek, bunun için 153 yeni cezaevi açılacağını duyurdu. Cezaevlerinde bulunan tutuklu ve hükümlü sayısının AKP hükümeti döneminde ciddi oranda artış göstermesi ise dikkat çekiyor. AKP'nin iktidar olduğu 2002 yılında cezaevlerinde bulunan tutsak sayısı 59 bin 187 olurken bu sayı; 2003'de 64 bin 296, 2004'te 57 bin 930, 2005'te 55 bin 870, 2006'da 70 bin 477, 2007'de 90 bin 837, 2008'de 103 bin 296, 2009'da 116 bin 340, 2010'da 120 bin 814, 2011'de 122 bin 42, 2012'de ise 125 bin 100 kişi oldu.
Kapasite fazlası 8 bin 518 tutsak var
Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü'nün en son 31 Mayıs 2012 tarihinde açıkladığı istatistiklerine göre, Türkiye'de bulunan cezaevlerinde 125 bin 100 tutsak var. Bunlardan 111 bin 921'i adli, 8 bin 995'i siyasi, 2 bin 391'i "çıkar amaçlı suç örgütü mensubu", bin 793'ü ise suç grubu bilinmeyen tutsaklar. Cezaevlerinde bulunan 125 bin 100 tutsağın 115 bin 556'sı kapalı ceza infaz kurumlarında, 8 bin 816'sı açık ceza infaz kurumlarında, 728'i ise çocuk ceza infaz kurumlarında kalıyor. İstatistiklere göre, cezaevlerinde 8 bin 518 tutsak ise kapasite fazlası durumunda.
Mevcut cezaevleri yetmiyor yenileri yolda!
Türkiye'de 328'i kapalı olmak üzere toplam 377 cezaevi var. Adalet Bakanı Sadullah Ergin'in geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada 5 yıl içinde 153 yeni cezaevi yapacaklarını duyurdu. Bunlardan 41'inin ise yapımı devam ediyor. Yeni yapılan cezaevi ile birlikte 106 bin 831 kişilik ek kapasite ile daha artmış olacak. Cezaevlerinin toplam kapasitesi 2013'te 145 bine, 2014'te 172 bine, 2015'te 185 bine, 2016'da 192 bine, 2017'de de 215 bine çıkartılacak. AKP hükümetinin cezaevlerine ilişki izlediği politikaları Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Genel Sekreteri Metin Bakkalcı, DİHA'ya değerlendirdi.
'7 yılda cezaevlerindeki sayı 2,5 misli artmıştır'
Bakkalcı, cezaevlerinde yaşanan artışa herkesle birlikte tanık olduklarını belirterek, özellikle 2005 yılında yaşanan artışın dikkat çekici olduğunu söyledi. Bakkalcı, "Özellikle 2005'te toplam olarak cezaevlerinde 55 bin civarında tutuklu, hükümlü var iken bugünlerde bu sayı 127 binlerin üzerine çıkmış durumda. 2012'de çeşitli yasal düzenlemeler olmasına rağmen cezaevlerinden sadece bir kısım insanlar çıkabilmiştir. Bu düzenlemelere rağmen cezaevlerinden çıkan insan sayısında bir artış olmamıştır. Sonuç olarak, içinde bulunduğumuz 7 yıllık dönemde özellikle cezaevlerindeki nüfus 2,5 misli artmıştır" diye belirtti.
'Kapasite arttırılıyor demek ki ihtiyaç yaratılacak'
Bakkalcı, cezaevlerinde tutuklu hükümlü sayının kısa bir dönemde bu kadar artmasının ülkedeki bütün alarm sistemlerini çalıştırması gerektiğinin altını çizerek, "2005'ten sonra bu ülkede ne oldu ki bu kadar artış oldu? Buna bir çare bulmamız gerekirken, Adalet Bakanı Sadullah Ergin'in yeni cezaevi söyleminin anlamı 2018 yılına kadar cezaevlerindeki nüfus oranının 250 bine dayanması demektir. Bu kapasiteyi niye arttırıyor? Demek ki, bir ihtiyaç yaratılacak. Bu ihtiyaç nasıl yaratılacak? Demek ki sistemin kendini yeniden üretebilmesi açısından yeni bir artışın olması gerekiyor. Bu öteki denilen kişilerin daha fazla cezaevine girmesidir. Bu dünyada örneğine rastlanacak bir şey değildir" değerlendirmesinde bulundu. Bakkalcı, Adalet Bakanı Sadullah Ergin'in "yeni cezaevleri yapılacak" söylemini çok kolay söylediğini belirterek, "Bunu ne kadar kolay bir şekilde açıklıyor. Bunun için ülke olarak ayağa kalkmamız, silkinmemiz gerekiyor. Bu bir kabus senaryosudur. Bunun özünde insanı yok etmek var. İnsanları birilerinin dünyasının dışına itmek var" dedi.DİHA
Güncelleme Tarihi: 29 Aralık 2012, 12:59
SIRADAKİ HABER