Olaya tanıklık eden kişilerin polislerce tehdit edilmeleri nedeniyle tanıklık yapmaktan vazgeçtiklerini ve gazetecilerle konuşmaması yönünde Siteler Polis Karakolu Amirinin tarafından uyarıldığını ileri süren anne, olay nedeniyle psikolojisinin bozulduğunu söylediği oğlunun uykudayken "anne polis geliyor" diye sıçradığını anlattı.
Mersin'in 11 Eylül günü Şevket Sümer Mahallesi'ndeki Siteler Polis Merkezi Amirliği önünde bulunan çocuk parkında görevli polisin "arkadaşını döv" teklifini kabul etmediği için kendisi aynı polis tarafından 8 yaşındaki D.Ö'nün maruz bırakıldığı darp olayının üstü örtülmeye çalışılıyor. Olayın kamuoyuna yansımasının ardından darp eden polis ancak açığa alınırken, karakolda görevli diğer polislerinde olaydan tam 6 gün sonra soruşturmayı yürüten savcılık kararı olmadan tuttukları tutanakta karakoldaki 11 kameradan sadece olay yerini gören 2 kameranın "çalışmadığı" yönünde rapor tutmuştu. Bu durumun açığa çıkarılmasının hemen ardından ise, soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Talip Akgedik , karakolda yapılan olay yeri keşfine bizzat katılarak incelemelerde bulundu. Olay yerini gören kameraların "çalışmadığı" yönünde raporla üzeri örtülmek istenen olay, tanıkların korkutulmasına ve aileye tehditlere kadar ulaştı.
D.Ö'nün annesi Kamile Ö, oğlunun polis tarafından feci şekilde dövüldüğünü gören ve bunu kendisine haber veren tanıkların polis baskısından dolayı tanıklık yapmaktan vazgeçtiklerini söyledi. Siteler Polis Karakolu Amirinin kendisini karakola çağırarak gazetecilerle konuşmaması için uyardığını da ileri süren Anne Kamile Ö., "Bana Kürt gazetecileri çağırma. Bende ona, 'Niye çağırmayım' diye sordum. O da 'Bizi aldatıyorlar, lekeliyorlar. Hafif bir şey olmuş olayı her gün gazeteye, televizyona ve internete veriyorlar. Artık gazetecileri çağırmayın ve konuşmayın. Geldiklerinde yüz vermeyin. Olayla ilgili kimseyle konuşma, BDP'ye gitme' dedi. Ben de 'Ben yanlış bir kelime konuşmadım. Çocuklarımızı ne hale soktunuz. Bir polis, oğlumu karakolun ortasında dövüyor. Karakolda o kadar polis var niye biri sesini çıkarmadı, müdahale etmedi. Ben artık size güvenmiyorum. Gazetecilere güveniyorum' dedim" diye kaydetti. Anne Kamile Ö,bu görüşmede polislerin kendilerine yardım teklifinde bulunduğu ancak teklifi reddettiklerini de iddia etti.
'Ben bu davadan vazgeçmem'
Karakolda 'bozuk' olduğu ileri sürülen kameralarla ilgili savcılığın karakolda yaptığı keşif ile ilgili konuşan Anne Kamile Ö.," Kameraların bozuk olduğuna inanmıyorum. Mahallede olaylar olduğunda niye kameralar bozuk değil. Oğlumu bu hale getirince mi kamera bozuldu" diye sordu. Savcının, tanık olarak gösterdikleri kişilerin olayı "görmedik" diye ifade verdiğini aktardığını söyleyen Anne Kamile Ö., "Ben de savcıya onları tehdit ediyorlar. Korkuyorlar dedim. Kimsenin tanıklığına gerek de yok ki, benim çocuğumun yaşadıkları ortada. Kendisini döveni, onu karakola götürenlerin tek isimlerini söyledi, teşhis etti. Ben bu davadan vazgeçmem. Savcı da bana 'Biz de senin yanındayız' dedi.
'Oğlumun burnunun kırıldığını sonradan fark ettik'
Oğlunun yaşadıkları nedeniyle psikolojisinin bozulduğunu ve sağlık durumunun riskli hale geldiğini dile getiren Anne Kamile Ö, "Oğlum bana 'anne ben artık bıktım, herkes benimle dalga geçiyor' diyor. Oğlumun psikolojisi çok bozuk. Uykudayken 'anne polisler geliyor' diyerek bağırıp, çağırıyor. Tek başına dışarı çıkamıyor. Banyo yaptığı zaman 'anne sanki hamamda polisler beni dövüyor' diyor. Bazen de uykudayken 'Anne kalk polisler geldi' diye bağırıyor. Çocuğu deli gibi etmişler" diye kaydetti. Anne Kamile Ö, oğlunun maruz kaldığı polis şiddeti nedeniyle burnunun kırıldığını bile daha yeni fark ettiklerini de aktardı.
'Vücudundaki morluk, şişliklere buz ve su tutanlar da yargılanmalı'
Gerekçesi ne olursa olsun karakolda çalışmayan kameralarla ilgili polisin ihmali olduğunu dile getiren D.Ö'nün Avukatı Filiz Soylu Bozan ise, sadece karakolun yanındaki Mobese kamerasının çalıştığını söyledi. Olayın tanıkları olan iki kişinin ifadelerini değiştirdiğini doğrulayan Bozan, D.Ö'ye şiddet uygulayan polisin yanında ona yardım eden polisler hakkında TCK'nin 94. Maddesi'ndeki "Bu suçun işlenişine iştirak eden diğer kişiler de kamu görevlisi gibi cezalandırılır" hükmüyle dava açılması gerektiğini söyledi. Bozan, "Müvekkilim D.Ö'ye uygulanan şiddetin ardından onu karakola götürerek vücudundaki morluk, şişlikler çıkmasın diye üzerine buz ve su tutan polisler hakkında yardım fiiliyle soruşturma açılması gerekiyor" dedi.
Amcadan 'Kameralar bozuk değildi' iddiası
D.Ö'nün amcası Nusret Ö. de, olayın yaşandığı gün kardeşiyle birlikte karakola gittiklerinde, karakolda bulunan polislerin kendi aralarında konuşarak bir odaya girerek olayın kamera görüntülerine baktıklarını söyledi. Kamera görüntülerinin bulunduğu odadan çıkan polislerin yüz rengindeki değişikliğini dikkatini çektiğini ifade eden Amca Nusret Ö, karakol kameralarının yeğeni D.Ö'ye yönelik polis şiddetini kaydettiğini ileri sürdü. Amca Nusret Ö, karakoldaki kamaraların "bozuk" olmadığını, bozulmuşsa da olaydan sonra bozulduğu iddiasını ortaya attı.
İHD: takipçisi olacağız
İHD Mersin Şube Başkanı Ali Tanrıverdi de, polisin geçmişte olduğu gibi bu olayda da orantısız şiddet kullandığını ifade ederek, polisin bu olayın üstünü örtmek için her türlü yol ve yönteme başvurarak aileye baskı yaptığını, çeşitli senaryolarla olayın delillerini karartma ve olayı örtbas etme çabası içerisinde olduğunu ifade etti. 8 yaşındaki çocuğu öldüresiye döven ve ona yardım eden kim olursa olsun yargı önüne çıkarılması gerektiğini dile getiren Tanrıverdi, "İHD olarak artık çocukları korumakla görevli güvenlik güçlerinin orantısız şiddet kullanması son vermesi çağrısında bulunuyoruz. Biz bu olayın sonuna kadar takipçisi olacağız" diye kaydetti. DİHA
Güncelleme Tarihi: 09 Ekim 2013, 10:36
SIRADAKİ HABER
