Öğrencilerden mahkemeye: Mahkemenizi tanımıyoruz

DYGM içerisinde yer aldıkları iddiasıyla 8'i tutuklu 20 kişi hakkında açılan davanın duruşmasında Kürtçe savunmaları engellenen öğrenciler, "Dadgeha we serê we bixwe. Em dedgeha we nas nakin (Mahkemeniz başınızı yesin, mahkemenizi tanımıyoruz)" dedi.

Öğrencilerden mahkemeye: Mahkemenizi tanımıyoruz
 Ebru Güden isimli öğrenci ise Türkçe "Anadilde savunma insani bir haktır. İnsan olmayanlar bunu anlayamazlar. Arkadaşlarım anadilde yapıncaya kadar, savunma yapmayacağım" dedi. Ercan Aslan da, "Bu mahkemeden adalet çıkacağına inanmıyorum. Beni bu salondan çıkarın" dedi.

Antalya'da 19 Mart 2010'da yapılan operasyonda, "Demokratik Yurtsever Gençlik Meclisi (DYGM) içerisinde yer aldıkları", "Yasadışı örgüt üyesi oldukları", "Örgüte eleman kazandırdıkları" ve "Örgüt propagandası yaptıkları" iddialarıyla 8'i tutuklu 20 üniversite öğrencisi hakkında açılan davanın 10. duruşması İzmir 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Tutuksuz yargılanan öğrencilerin katılmadığı duruşmaya, tutuklu öğrencilerin tamamı, avukatları ve aileleri katıldı. Duruşmada isimleri okunan öğrenciler, Kürtçe "Amade me", "Ez livir im" diye yanıt verdi. Savcı davayla ilgili daha önce verdiği mütaalayı tekrar gençlerin tutukluluk hallerinin devamını istedi. Avukatlar yaptıkları savunmalarda, müvekkilerinin yaklaşık üç yıldır tutuklu olduklarını hatırlatarak, dosyadaki mevcut delillerin toplandığını bu nedenle müvekkillerinin tahliyesini istedi. 

Avukatların ardından söz alan Veysi Kaya, Kürtçe "Ben üç yıldır tutukluyum" der demez, mahkeme başkanı "Ben senin konuştuğunu anlamıyorum" diyerek Kaya'nın konuşmasını engelledi. Mahkemenin bu tavrına tepki gösteren Kaya, "Dadgeha we serê we bixwe (Mahkemeniz başınızı yesin)" dedi. Ardından söz alan Ozan Esen, Mekan Aslan, Mesut Özcan, Yasin Dilim ve Hülya Dikme mahkemenin Kürtçe savunmaya yönelik yasaklayıcı tavrına tepki olarak "Em dedgeha we nasnakin (Mahkemenizi tanımıyoruz)" dedi. 

Söz alan Ercan Aslan ise, "Bu mahkemeden adalet beklemek saflık olur. Bu mahkemeden adalet çıkacağına inanmıyorum. Beni bu salondan çıkarın" dedi. Bunun üzerine Aslan, mahkeme salonundan çıkarıldı. Aslan'ın ardından söz alan Ebru Güden, "Anadilde savunma insani bir haktır. İnsan olmayanlar bunu anlayamazlar. Arkadaşlarım anadilde yapıncaya kadar, savunma yapmayacağım" diyerek yerine oturdu. Mahkeme heyeti bu sözleri aynı şekilde tutanağa geçirdi. Karar için duruşmaya kısa ara veren mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek, dosyadaki eksikliklerin tamamlanması için duruşmayı 5 Aralık tarihine erteledi. 

Uzun süre açlık grevinde olan tutsaklara sadece kuru ekmek verildi

Öte yandan, uzun süredir süresiz-dönüşümsüz açlık grevinde olan ve geçtiğimiz gün bu eylemi sonlandıran Ozan Esen, Mekan Aslan, Mesut Özcan, Yasin Dilim, Hülya Dikme, Veysi Kaya, Ercan Aslan ve Ebru Güden duruşma salonunda bulunan avukatlarına, sabahın erken saatlerinde getirildikleri adliyede kendilerine kuru emek dışında hiç bir şey verilmediğini belirterek, açlık grevini yeni bıraktıkları için kendilerine verilen kuru ekmeği de yiyemediklerini söyledi. 
Jandarmanın kendilerine su da vermediğini ifade eden tutsaklar, avukatlarından su istedi. Bu sırada duruşma salonunda bulunan tutuklu aileleri dışarıdan su getirdi. DİHA

Güncelleme Tarihi: 21 Kasım 2012, 22:49
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER