Yaşlılar ve köyün muhtarı 4 Nisan'da gelecek misafirleri karşılamanın heyecanını yaşarken, Öcalan'a Kuran okuttuğu ve kendisine "Bu hızla devam edersen uçarsın" dediği kitaplara konu olan Cami İmamı Müslüm Tarhan'ın oğlu 58 yaşındaki İbrahim Tarhan, "Özgür kalmasını çok istiyoruz" dedi.
PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın doğum günü etkinlikleri çerçevesinde "Demokratik çözüm Öcalan'a özgürlük" şiarı ile TUHAD-FED öncülüğünde organize edilecek olan Amara Yürüyüşü'ne katılım için bugünden itibaren uzak il ve ilçelerden yurttaşlar yola çıkacak. Amara köyünde hazırlıklar tamamlanırken Öcalan'ın çocukluk arkadaşları ve köyün yaşlıları da Öcalan'a özgürlük talep edilecek olan etkinlik için, köylerine gelecek misafirleri karşılamaya hazır olduklarını belirtti. Yaklaşık 100 hanenin bulunduğu Amara köyünde yaşayanlar için, köyün her köşesi Öcalan'ın anıları ile dolu. Köydeki yaşlılar Öcalan ismini duyduklarında başlıyorlar anılarını anlatmaya. Her yaşlının Öcalan denince buluştuğu ortak payda ise "Çok zeki, sevecen, akıllı, kimseye zararı olmayan bir çocuk" sözleri oluyor.
Muhtar: Öcalan'ın barış, demokrasi talebi talebimizdir
Çocukluğunda Öcalan ile birlikte gezdiklerini, arkadaş olduklarını söyleyen köy muhtarı 61 yaşındaki Mehmet Tarhan, Öcalan'ın zekası ve aklı ile hep öne çıktığını belirtti. Öcalan'ın babası Ömer Öcalan'ı da gördüğünü ve tanıdığını söyleyen Tarhan, "Anlattıkları gibi kötü bir insan değildir. Amcamın yanında Kuran okurdu. Komşumuzdu. Anlatılabilecek en temiz, doğru ve dürüst insandı. Biz Öcalan'ın talebi olan barış ve demokrasinin bu ülkeye gerekli olduğunu düşünüyoruz" şeklinde konuştu. Muhtar, 4 Nisan etkinliklerine ilişkin ise, "Misafirlerimizin başımızın üstünde yeri var. Biz misafirlerimizden çok büyük mutluluk duyuyoruz. Hepsini ağırlayacağız" dedi.
'Bu hızla devam edersen uçarsın'
PKK Lideri Öcalan'a Kuran okuttuğu ve kendisine "Bu hızla devam edersen uçarsın" dediği kitaplara konu olan Cami İmamı Müslüm Tarhan'ın oğlu 58 yaşındaki İbrahim Tarhan ise, Öcalan'ı anlatmaya 1963 yılından başladı. Tarhan, "Ben ilkokula o ortaokula gidiyordu. 1965'e kadar babamın arkasında namaz kılar ve eğitim alırdı. Köyün aşağısındaki kaya parçalarında biriken suyla abdest alırdı. Sonra Tapu Kadastro Müdürlüğü'nde çalışmaya başladı. Diyarbakır'da çalışırken babasına Kürtçe mektup yazardı. Babası bana getirip okumamı istiyordu; ama ben Kürtçe okuyamadığımı söylüyordum. 1970 ve 1971'de Diyarbakır'da kaldı. Sonra okumak için Ankara Siyasal Fakültesi'ne geçti. 1973'te benim düğünüme geldi. Düğünümde halay çekti" diyerek anılarını anlattı. Yaz tatillerinde Öcalan'ın köye geldiğini söyleyen Tarhan, "Bir ara cezaevine girdi ve 8 ay hapiste kaldı. Son sınıfa kadar başarılı bir öğrenci olarak okudu. Son sınıfta fikrinin peşinden gitmeye başladı. Son olarak 1977 Ocak ya da Aralık ayında köye camideki babamın yanına geldi. Babam ile Abdullah Ağabeye çay pişirip camiye götürdüm. Babam sürekli ona derdi ki 'Bu hızla devam edersen uçarsın.' Bu onu son görüşüm oldu" diye konuştu. 1994 yılında vefat eden babasının yanında Öcalan'ın anılarının çok olduğunu ve babası için çok değerli biri olduğunu söyleyen Tarhan, "Özgür kalmasını çok istiyoruz. Biz de Kürtlerin özgürlüğünden yanayız. 4 Nisan'da gelecekler de hepimizin misafirleridir. Gelişlerinden büyük mutluluk duyuyoruz" dedi.
'Özgür kalmasını istiyoruz'
Öcalan'ın komşusu olduğunu söyleyen 68 yaşındaki Cezayir Çeçen, komşusu ile hayvan otlatmaya gittiğini ve çok iyi bir insan olduğunu söyleyerek anlatımlarına başladı. Öcalan'ın kötü bir insan olmadığını, iyi bir insan olduğunu söyleyen Çeçen, "Biz onun özgür kalmasını istiyoruz. Biz onun da talepleri olan barış ve özgürlüğümüzü istiyoruz. Haklarımızın yok sayılmasını istemiyoruz. Askerde, bizim çocuklarımız ölmesin. Biz hepsini seviyoruz. Öcalan'ın tek isteği Kürtlerin özgürlüğüdür" dedi. Kendilerinin de 4 Nisan'da hem Öcalan'ın ziyaretçisi olduklarını hem de ev sahibi olduklarını söyleyen Çeçen, "Misafirlerimiz başımızın tacıdır, bekliyoruz" ifadesinde bulundu.
'Benimle oyun oynuyordu'
Öcalan'ın çocukluk arkadaşı olan ve PKK'de iken ajan olduğu söylenen Şahin Baliç tarafından öldürülen Hamza kod adlı Hasan Bindal'ın amcasının kızı, aynı zamanda Öcalan'ın değerlendirmelerinde çocuk yaşta evlendirildiğini belirttiği 65 yaşındaki Elif Bindal ise, şöyle konuştu: "Burası Amara. Ben, Öcalan ve amcamın oğlu Hasan arkadaştık. Bağların önünde birlikte bekçilik yapardık. O beni dövdüğünde ben de onu dövüyordum. Tek kötülüğünü görmedim. Ben gelin olmuştum, yine birlikte oyun oynuyorduk, o zaman şimdiki gibi ayrı gayrı yoktu. Kızlar erkekler birlikte oynuyorduk. Eğer beni dinleyecekse çok selam ediyorum, hepimiz iyiyiz onun iyi olmasını istiyoruz." Barış talebinde bulunan Bindal, "Kimsenin çocukları ölmesin. Ölenin yerine yenisi yetişiyor. Bu kan akmasın, nereye kadar sürecek. Benim ailemden kaç kişi öldü" dedi. Bindal, 4 Nisan'da köye gelecek olanların başları gözleri üzerinde yerleri olduğunu ve ellerinden ne geliyorsa sunacaklarını ifade etti. DİHA
Güncelleme Tarihi: 02 Nisan 2013, 11:48
SIRADAKİ HABER