Alt komisyon üyesi BDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, "Roboski'den gelen köylülerin vicdanında ulaşabileceğimiz en kötü sonuca ulaştık. 34 kere müebbet hapis gerektiren olay hakkında kişiler ile ilgili hiçbir açıklama yok" dedi.
AKP Sakarya Milletvekili Ayhan Sefer Üstün'ün başkanlığında toplanan TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu, Uludere Alt Komisyonu'nun yaklaşık 15 ay süren çalışma sonucu hazırladığı raporu ele aldı. Basının yoğun ilgi gösterdiği toplantıya, komisyon üyesi milletvekillerinin yanı sıra özellikle BDP Grubu'ndan da çok sayıda milletvekili de katıldı. Toplantıda iktidar ve muhalefet partisi milletvekilleri arasında zaman zaman gerginlik yaşandı. Şırnak'ın Uludere İlçesi'nin Federal Kürdistan Bölgesi sınırına TSK'nin düzenlediği hava operasyonu sırasında yapılan bombardımanda 34 kişinin yaşamına yitirmesi ilişkin kurulan Alt Komisyonu'nun hazırladığı 84 sayfalık raporda, olayın kasten yapıldığına yönelik herhangi bir delil elde edilemediğine vurgu yapılmıştı.
'Belgeler gizlilik kararıyla gönderilmedi'
Rapor hakkında bilgi veren Alt Komisyon Başkanı AKP Ordu Milletvekili İhsan Şener, 34 kişinin hayatını kaybettiği hava harekatının başından sonuna kadar yaşanan süreci anlattı. Genelkurmay Başkanlığı ve MİT'den hava harekatı hakkında bilgi istediklerini belirten Şener, Genelkurmay Başkanlığı'nın "Dosyada gizlilik kararı var" diyerek belgeleri göndermediğini söyledi. Bunun üzerine belgeleri Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan istediklerini hatırlatan Şeher, "Komisyona araştırma ve soruşturma komisyonu niteliği taşıyarak, elde edilecek bilgi ve belgelerle mahkeme hüviyetine vardıracak, 'şu birim kusurludur' hükmüne varılması gerektiği yönünde bir algı oluşturulduğunu ifade ettiğini, bu kabul edeceğimiz bir şey değildir. Komisyon, olayı insan hakları açısından değerlendirir, olayın meydana gelmesinde idari ve istihbarat birimlerinin eksiklikleri varsa bunları tespit ederek rapora yansıtır" dedi. CHP Ankara Milletvekili Levent Gök'ün muhalefet şerhine katılmadığını dile getiren Şener, "Bu olayda suçlu olanlar sıralanırken, Genelkurmay Başkanlığı'ndan başlayarak askeri birimler sıralanmış ancak bunların delili yok. Bu kadar özensiz davranma lüksü yok" diye konuştu.
Hasip Kaplan:Kasıt yok hükmüne nasıl varıldı?
BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, raporda "Kasıt yok" denildiğini ifade ederek, bu hükme nasıl varıldığını sordu. Kaplan, Uludere'den gelen ailelerin şu anda Meclis'te olduğunu söyledi. BDP Hakkari Milletvekili Adil Kurt'un, "Raporlar verilmemesine rağmen, 'Burada bir hüküm veriliyor, suçlu tespit edemeyiz' deniliyor. Bu nasıl oluyor?" sözleri üzerine AKP'li vekil Şener, "Raporda yargı cümlesi yok. 'Kasta dair bir belgeye ulaşamadık' diyoruz. Bu, burada kasıt yok anlamı taşımaz" dedi.
'Pilotun ismi yok'
Kaplan'ın "Bu kasta nasıl ulaştınız? Bu Meclis bunun altında kalamaz" sözleri üzerine, Komisyon Başkanı Ayhan Sefer Üstün, "Böyle çalışamayız, böyle gidersek toplantıyı bitiremeyiz" diyerek tartışmaya müdahale etti. Alt Komisyon Başkanı İhsan Şener, BDP'nin pilotun dinlenmediği yönündeki eleştirisine, "Pilotun ismi bizde yok ki nasıl dinleyelim? Muhalefet eğer bir şey bulduysa ve bunu neden bizimle paylaşmadılar?" yanıtını verdi. Bunun üzerine BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan, "Suçlu bulundu, suçlu muhalefet" diyerek tepki gösterdi.
'Belgeler verilmedi'
Ayhan Sefer Üstün, komisyon çalışmalarında herhangi bir engelleme ile karşılaşmadıklarını belirterek, Milli Savunma Bakanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı'nın çalışmalarda yardımcı olduğunu ancak Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nın Genelkurmay Başkanlığı'na 'soruşturmada gizlilik kararı olduğunu' bildirmesinin ardından durumun değiştiğini ifade etti. Üstün, "Savcılık gizlilik kararı alana kadar işler güzel yürüdü. Arkadaşları suçlamaya gerek yok" dedi.
'Raporda adalet yok'
Alt komisyon üyesi CHP Ankara Milletvekili Levent Gök, komisyon olarak olayı araştırmaya başlarken, kamuoyunda büyük bir beklenti oluştuğunu, ancak soruşturmaya başladıktan sonra olayın sulandırılmaya çalışıldığını, olayın karartılmaya yönelik siyasi iktidarın çabalarına alet olunduğunu gördüklerini iddia etti. Gök, "Rapor tam bir kara lekedir, bu metinde vicdan, insan hakları, adalet, özür yoktur" diye belirtti. Raporla ölen kişiler arasında PKK'lilerin olduğu algısının yaratılmaya çalışıldığına dikkati çeken Gök, "Onlara verilen tazminat ve köye yapılan yardımlardan bahsedilerek, ailelerin acıları paraya tahvil edilmiştir" dedi. Gök, "Olayın karartılmak istendiğinin en büyük delili raporun yazım tarihidir. 5 ay öncesinde rapor yazılmaya başlanabilinirdi ancak bilinçli karartma ve zamana yayma gayreti gösterilerek 5 ay beklenmiştir" dedi.
'Rapora Başbakan damgasını vurmuştur'
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve eski İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin'in, "içlerinde teröristler olabilir" dediklerini dile getiren Gök, "Rapora İdris Naim Şahin damgasını vurmuştur" diye konuştu. Gök, Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ı olay yerine gönderebildiğini, kendisinin gidemediğini iddia ederek, "Olay yerine gidemeyen Başbakan olarak tarihe geçmiştir" dedi. Levent Gök, iktidarın, olayı araştıran mülkiye müfettişine sadece ön inceleme izni verdiğini, soruşturma izni vermediğini ileri sürerek, "Soruşturmaya izin verildiğinde kimi kişiler hakkında dava açılması gündeme geleceği için bu izin verilmemiştir" diye konuştu. Gök, MİT'in komisyona gönderdiği ve olayı ertesi gün sabah 09.30'da, yani olaydan 12 saat sonra öğrendiğini içeren yazısının, "saç baş yolduracak" bir ifade olduğunu iddia etti.
'Raporda çocuklarını almaya giden köylüler PKK'li olarak gösterilmiş'
Gök, raporda ASELSAN'ın olayla ilgili yazısının da tahrip edildiğini savundu. CHP'li Gök, ASELSAN raporunda dakika dakika olayın nasıl olduğu yazılmasına rağmen, ölenlerin dışında başkalarının da olduğu imajının yaratılmayı çalışıldığını belirterek, şunları söyledi: "Bu yalandır ve iftiradır. Bombalama yerinde PKK'lı diye yaratılmak istenen kişiler, köyden gelen kişilerdir. Raporda, çocukların ölüsünü almaya giden aileler PKK'li gibi gösterilmeye çalışılmıştır. Bu tablo komisyona yakışır mı? Tarih önünde hesap vereceksiniz. Komisyonu tam bir sahteciliğe alet ettiniz, ayıptır bu." Komisyon Başkanı Üstün ve AKP'li milletvekilleri Gök'e hakaret edemeyeceğini söylerken; BDP'liler de "PKK'li bile olsalar öldürülme gerekçesi olabilir mi?" dedi.
'Görüntüleri izlerken hepiniz ağlıyordunuz'
Gök'ün, "Burada heron görüntülerini izlerken sinema izlemiyorduk. Nerede bu arkadaşların vicdanları? Buradan hangi duygularla, nasıl ayrıldınız? Bu kadar ucuz mu insan hayatı, hepiniz ağlıyordunuz, bizler de dahil. Gülşen hanım ağlamadınız mı?" sözleri üzerine, AKP Van Milletvekili Gülşen Orhan, "Bu insanların acılarını bu kadar siyasete
alet ettiğiniz için yazıklar olsun" diyerek tepkisini ortaya koydu. AKP'li milletvekillerinin "hakaret etme olayla ilgili konuş" sözleri üzerine, Gök, "Hakaret ediyorsam dava açın, harç paranızı ben vereceğim" dedi.
'Hava harekatını MGK'ya katılanlar biliyordu'
Gök, hava harekatını MGK'ya katılanların bildiğini iddia ederek, "İşte olayın aydınlatılmamasının gerekçesi, devletin tüm yetkililerinin karar birliği içerisinde olmasıdır. Siyasi sorumluluk Başbakan'dadır" dedi. Komisyon Başkanı Üstün, "Bu rapor sizin rapordan daha iyi. En azından orada bazı ihmallere değinilmiş. Allah'tan Kemal bey okumamış, okusaydı bu değerlendirmeyi yapmazdı" diye konuştu.AKP Amasya Milletvekili Naci Bostancı, meseleyi iktidar-muhalefet polemiği içine çekmenin doğru olmadığını ifade ederek, Gök'e, "Sürekli hakaret ediyorsunuz, yapmayın böyle" dedi.
'Heron görüntülerinden operasyonu yapanlar dinlenmedi'
Alt komisyon üyesi, MHP İstanbul Milletvekili Atila Kaya, "Raporda 'Biz yapmadık, devlet yaptı' denseydi daha inandırıcı olurdu" diye konuştu.Yapılan ya da yapılmayan işlerin siyasi sorumlusunun iktidarlar olduğunu vurgulayan Kaya, "Masum 34 vatandaş, yanlış değerlendirme sonucu hayatını kaybetti. Heron görüntülerini izleyerek o değerlendirmeyi yapan komisyon çağrılıp dinlenmemiştir. Sınır ötesine harekat yapılacağı zaman nasıl bir yol, yöntem izleneceğini eski bir genelkurmay başkanına sordum, o da 'Başbakan bilgilendirilir' cevabını verdi" şeklinde konuştu.
"34 kere müebbet hapis gerektirir"
Alt Komisyon üyesi BDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü ise "Roboski'den gelen köylülerin vicdanında ulaşabileceğimiz en kötü sonuca ulaştık. 34 kere müebbet hapis gerektiren olay hakkında kişiler ile ilgili hiçbir açıklama yok" dedi. Komisyonun raporu iade ederek tarihi bir iş yapabileceğine dikkat çeken Kürkçü, şunları kaydetti: "Köylülerin kalp kırıklığı, onların çektiği acı komisyon tarafından tanınır, onlardan özür dilenirse, bu durum; Meclis adına yeniden barışma sürecine yapılacak en büyük katkı olur. Ancak rapor böyle kabul edilirse, bu kalp kırıklığı dalga dalga Türkiye'nin her yerine yayılır. Onlarla duygudaş olan, adaletin tecellisini isteyen milyonlarca insan ne bize ne de Meclis'e inanır." Kürkçü, burada Genelkurmay Başkanı'nın birinci muhatap olması gereken kişi olduğunu söyledi.
'Milletvekilleri kandırılmak isteniyor'
"Milli Savunma Bakanı, Suriye'ye yönelik harekat yetkisinin Başbakan'dan yerel askeri komutanlara devredildiğini açıklamıştı. Acaba Roboski katliamı olduğu zaman vur emri kimdeydi? 'Başbakan'da mıydı' diye sormamız ve cevabını bulmamız lazım. Ancak bu sorunun yanıtı yoktur" diyen Kürkçü, Genelkurmay Başkanlığı'ndan komisyonlarına aktarılan sunumun yanlış olduğunu, milletvekillerinin çocuk yerine konularak kandırılmaya çalışıldığını öne sürdü. Kürkçü, olay bölgesinin terör bölgesi şeklinde gösterilmesinin tamamen yalan olduğunu ifade ederek, bölgenin kaçakçılık bölgesi olduğunu söyledi. "Bence öldürmeye kastedilmiştir ve öldürme olayı gerçekleşmiştir" diyen Kürkçü, "Harekatın esas sorumlusunun Genelkurmay olduğunu şüphe etmemek için hiç bir neden yoktur. Bilerek ve isteyerek öldürmek için insanların üzerine ateş edilmiştir. Bunların hesabını vereceklerdir. Hükümet bunları yargı önüne çıkartmalıdır eğer bu sürecin bir parçası değilse. Yapılan iş 34 kere müebbetti gerektiriyor. Onları yargı önüne çıkartmayan Hükümet onları koruyor demektir. Böyle bir harekatın Başbakan'a duyurulmamış olması ihtimali bana doğru gelmiyor. 'Evlatlarınızı öldürdük, özür dileriz' denilmesi gerekir" diye konuştu.
CHP Sivas Milletvekili Malik Ecder Özdemir, "Ortada öldürülmüş 34 insan var ancak ortada sorumlu yok, açılmış dava, sanık ya da tanık sıfatıyla dinlemiş bir kişi bile yok. Ama Ergenekon ve Balyoz davalarında bir camiyi bombalayacaklar iddiasıyla 18 yıl hapse mahkum edilmiş kuvvet komutanları var" dedi.DİHA
Güncelleme Tarihi: 27 Mart 2013, 18:01
Roboski raporu komisyonda kabul edildi
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu, 28 Aralık 2011'de Federal Kürdistan Bölgesi sınırına Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) tarafından düzenlenen hava harekatı sonucunda 34 kişinin hayatını kaybettiği katliamla ilgili yaklaşık 15 aydır sürdürülen çalışma sonucunda hazırlanan Alt Komisyon Raporu'nu kabul etti.
SIRADAKİ HABER