Ses verin!'

Rojava'da çetecilerin ambulansa yönelik saldırısına bir tepki de SES Diyarbakır Şube Başkanı Hülya Alökmen Uyanık'tan geldi. Rojava'da yeni bir Halepçe yaşanmaması için herkesi ses çıkarmaya çağıran Uyanık, saldırıyı "İnsanlık hukukunda karşılığı yok" diye değerlendirdi.

Ses verin!'
 Suriye'de iki yılı aşkın süredir devam eden iç savaşta kendi demokratik yönetimini oluşturan Rojava halkına yönelik çetecilerin saldırılarında son aylarda büyük artış yaşanıyor. "Rojava devrimini" boğmaya yönelik bu saldırılarda dış güçlerin de destek verdiği çeteciler, kadın ve çocuklar başta olmak üzere sivil halkı hedef alıyor. Kimi zaman katliam görüntülerini aratmayan bu saldırılarda uluslararası sözleşmeler ayaklar altına alınırken, dünya kamuoyu da yaşananlar karşısında sessizliğini koruyor. Çetecilerin Cenevre Savaş Hukuku'na bile aykırı olan bu saldırılarından biri 17 Ağustos'ta Serêkaniyê'de meydana gelirken, tüm dünya kamuoyu her zaman olduğu gibi bu vahşeti yine görmedi. 17 Ağustos'ta Tel Halaf yolu üzerinde çetelerin top atışı sırasında yaralan bir vatandaşı Kürt yardım kuruluşu Heyva Sor a Kurd'e ait ambulansla Qamişlo hastanesine ulaştıran ardından da Serêkaniyê'ye dönen ambulans çetelerin silahlı saldırısına uğramış ve ambulansın şoför Süleyman Cemil ile hemşire Xebat Fermê yaşamını yitirmişti. Sağlık hizmeti verenlere yönelik bu saldırının insanlık hukukunda karşılığının olmadığını dile getiren Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Diyarbakır Şube Başkanı Hülya Alökmen Uyanık, uluslararası kamuoyunun Rojava'da yeni bir Halepçe yaşanmaması için bu saldırılara karşı bir an önce sesini çıkarması gerektiği çağrısında bulundu. 

'Çeteciler Rojava'da Kürtlerin hayatını cehenneme çevirmiş'

Rojava'da halkın Esad yönetimi ve dış destekli muhaliflerin yanında yer almayarak, kendi alternatif, demokratik örgütlemelerini geliştirdiklerini dile getiren Uyanık, "Kendi insanlarının özgürlüğünü ve bundan sonraki hayatlarını devam ettirebilmeleri için gerekli planlamalar yaparak, gerekli örgütlenmelere gittiler. Yarı özerklik ilan edilmesinden sonra özellikle dış dünyanın ve Suriye içindeki muhalif diye geçinenlerin Kürtlere karşı tahammülsüzlükleri oldu. Bu tahammülsüzlükler de saldırılarla birlikte somutluk kazandı. Özellikle uluslararası kamuoyu ilkin görmemeye çalıştı. El Kaide ve El Nusra, Rojava'da Kürtlerin hayatını bir cehenneme çevirmiş durumda" diye konuştu. 

'Halepçe'deki korkunç görüntülerin yaşanması bekleniyor'

Kürt halkının dayanışma amacıyla Rojava'ya gönderdiği ambulansın saldırılarda yaralanan bir yurttaşı hastaneye taşırken uğradığı saldırının hunharca bir saldırı olduğunun altını çizen Uyanık, "İnsani anlamda yaşanan dram bir yana sağlıkçılar tüm dünya üzerinde bir şekilde korunma altındadır. En şiddetli çatışma ortamlarında bile sağlık hizmeti veren kişi ve kurumların hiçbir şekilde hedef alınamayacağı bilenen bir gerçektir. Bu saldırı Rojava'da nelerin göz ardı edildiğinin göstergesidir. Özellikle sağlıkçıların saldırılara maruz kalması en insani ihtiyaç olan sağlık hizmetinin de verilmesi için yeteri kadar güvenli bir ortamın olmadığını ortaya çıkarıyor. Şu an orada halka sağlık hizmeti verenler de hedeftedir. Dünya kamuoyu her halde Halepçe'deki korkunç görüntülerin yaşanmasını bekliyor ki, sesini çıkarmıyor" dedi. 

Bir sağlık çalışanı aynı zamanda da bir sağlık sendikası emekçisi olarak bu saldırıyı kınayan Uyanık, bu saldırının insanlık hukuku içinde karşılığını olmadığını belirterek, tüm kesimlere ve uluslararası güçlere Rojava'da yaşanan saldırılara karşı harekete geçme çağrısında bulundu.DİHA

Güncelleme Tarihi: 20 Ağustos 2013, 09:52
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER