Tarihi Şamran Kanalı tahrip ediliyor!

Urartular tarafından dönemin teknik koşullarına göre bir mühendislik harikası olarak inşa edilen ve 2 bin 900 yıldır hala kullanılabilir bir vaziyette olan tarihi Şamran Kanalı, 2005'te Van Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü'nce alınan koruma kararına reğmen sorumluların gerekli tedbirleri almaması nedeniyle tahrip oluyor.

Tarihi Şamran Kanalı tahrip ediliyor!
 Van'da Urartu Kralı Menua tarafından MÖ 9. yüzyılda yaptırılan ve insanlık tarihinin en eski sulama sistemlerinden biri olan Şamran Kanalı, gün geçtikçe yapılan tahribatlardan kaynaklı işlevsiz hale gelme tehlikesiyle karşı karşıya. Kanal etrafında bulunan yerleşim yerlerinde yaşayan yurttaşların, kanalın çevresini duyarsız bir şekilde kullanmaları ve Devlet Su İşleri'nin (DSİ) kanalın doğal dokusunu bozarak, içini betonla yapmaya çalışmasından kaynaklı tarihi kanal kullanılamaz hale getirilmiş durumda. 51 kilometreden fazla uzunluğa sahip olan ve bir mühendislik harikası olarak değerlendirilen kanal, Gürpınar Ovası'nın yanı başındaki Başet Dağı'nın batı eteklerinden doğan kaynak suyunu Van'a taşıyor. Tahrip edilmediği takdirde çok daha uzun yıllar sulama amacıyla kullanılabilinecek kanal, aradan geçen 2 bin 900 yıla rağmen zamana direniyor. Gürpınar'dan Edremit'e, oradan da Van il merkezine uzanan tarihi su kanalı, Van tarımının en önemli su potansiyelini oluşturuyor. 24 yılda yapılan ve 5 metre eninde, 3 metre derinliğindeki kanal boyunca 5 bin hektarlık arazi sulanıyor. Edremit'e bağlı Kıyıcak köyü yakınlarındaki 5 megavat gücündeki elektrik de yine Şamran suyu ile üretiliyor. Kanal Van ovasına yaz aylarında saniyede ortalama 3 metreküp su taşırken, kaynaktan çıkan su bir depoya aktarılıyor. Burada depolanan suyun bir miktarı Şamran Kanalı'na aktarılırken, bir kısmı başka bir depoya aktarılarak, Van'a içme suyu olarak veriliyor. Suyun bir kısmı da Gürpınar ile Gevaş arasındaki alanın sulanmasında kullanılıyor. 

Bütün mühendislik hünerleri sergilenmiş

Suyun başlangıç noktasının denizden yüksekliğinin bin 760 metre ve kanalın sonlandığı noktanın da bin 700 metre olması olağanüstü bir mühendislik harikası olarak değerlendiriliyor. Ayrıca kanalın 20 kilometreyi aşkın bölümü ise, kayalık ve bu kayalıkların oyulmasıyla suyun geçmesinin sağlandığı görülüyor. Kanalı inşa edenlerin kanalın geçtiği yerlerde tüm zeminin aynı seviyeye getirilmesi için büyük bir çaba sergilediği, kanalın her santiminin büyük bir özenle hesaplanıp kazıldığı dikkat çeken bir diğer özellik. 

Tarihi kanal yok oluyor

Tarihi kanalın geçtiği birçok yerleşim yerine bire bir müdahale eden DSİ'nin, bazı yerlerde kanalın tarihi doğal dokusuyla oynayarak beton dökmesi, kanalın daralmasına neden olmuş. DSİ denetiminde olan kanalın özellikle Edremit ilçesi kısmında DSİ tarafından içme suyu hattının tarihi kanalın hemen bitişiğine çekiliyor olması, kanalda büyük bir tahribata neden oldu. Kanal çevresinde evleri bulunan yurttaşların ise, toprak ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla kanalda kazılar yapması kanalın doğal yapısına zarar veriyor. Kanalın her yıl içinin rutin olarak temizlenmesi gerekirken, DSİ'nin bu görevini yerine getirmemesi birçok yerde çöpten tıkanmalar meydana gelmesine neden oluyor.

Kanalla ilgili birçok efsane bulunuyor

Kanal, Urartu döneminin mühendislik bilgisinin ne kadar gelişmiş olduğu bilgisi verirken, kanalın destek duvarlarındaki yazıtlarda da dönemin tarihi ile ilgili bilgiler yer alıyor. Yazıtların bir kısmı doğal sebeplerle yok olurken, bir kısmı da definecilerce tahrip edilmiş. Geçtiği yerlere hayat veren kanala ilişkin birçok şarkı yazılıp, şiir dizilirken, "Şehmiran" adlı bir halk oyununun bulunması kanalın halk için ne denli öneme sahip olduğunu gösteriyor. Bugüne kadar 15 tanesinin yerinin saptandığı yazıtlarda kanala ilişkin bilgiler yer alırken, kanal hakkında birçok efsane de bulunuyor. Bazı bilim insanları kanalın adının Menua olduğunu, ancak Kral Menua tarafından eşi Tariria için bugünkü Kadem Bastı mevkisinde yapay teraslar halinde yaptırılan asma bahçeleri, Asur Kraliçesi Semiramis'in dünyanın 7 harikasından biri sayılan asma bahçeleriyle özdeşleştirilmesi nedeniyle Semiramis ya da Şamran Kanalı olarak geçtiği belirtiliyor. Bir efsaneye göre de Kral Menua "saray hanımefendisi" anlamına gelen Şammuramat adlı bir kadına olan aşkını ölümsüzleştirmek için bu kanalı yaptırdığı söyleniyor. Ancak başka kimi verilere göre de, Şamran Kanalı'nın bizzat Şammuramat tarafından yatırıldığı şeklinde. Şammuramat ise Şamiram (Semiramis), ünlü Babil Kraliçesi Sammuramat'tır. Yazıtlarda Kral Menua'nın kanala verdiği önem de anlaşılıyor. Menua, kanala zarar verenlere beddua niteliğinde sözler sarf ediyor. Yazıtlardan birinde şu ifadeler yer alıyor: "Menua derki, kim bu yazıyı silerse, kim onu tahrip ederse, kim bunu görürse, kim başkasına 'Bu kanalı ben açtım' derse; O, Tanrı Haldi, Tanrı Teişiba, Tanrı Şivini ve bütün tanrılar tarafından mahvedilsin, güneş ışığından yoksun edilsin."

'Tahribat varsa müdahale edeceğiz'

Kanalın tahrip edilmesi ve doğal yapısının bozulmasına ilişkin görüştüğümüz Van Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü yetkilileri, Şamran Kanalı'nın 2005'te tescil edilerek koruma altına alındığını, o güne kadar herhangi bir koruma tedbirinin olmamasından kaynaklı tahribatların olduğunu söyledi. 51 kilometre uzunluğa sahip kanalın, geçtiği Gürpınar ve Edremit gibi ilçelerin kaymakamlıklarının söz konusu kanalın tahrip edilmemesi konusunda sorumlu olduğunu belirten yetkililer, tahribatlar noktasında bir araştırma yaparak, eğer bir tahribat durumu varsa müdahale edeceklerini belirtti.DİHA

Güncelleme Tarihi: 19 Kasım 2013, 10:51
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER