Avukat Rehşan Bataray Saman, olayla ilgili hala bir dava açılmadığını belirterek, üst rütbeliler hakkında kamu davası açılmasını istediklerini kaydetti. Baba Mehmet Reşat Pamuk ise, "Uğur'un katili kimlerdir, bunu devletten istiyorum" dedi.
Iğdır'da 5. Hudut Alayı'nda askerlik yaptığı esnada 22 Nisan 2011 tarihinde "intihar etti" denilerek cenazesi ailesine teslim edilen Diyarbakır'ın Kulp ilçesi nüfusuna kayıtlı 22 yaşındaki er Uğur Pamuk'un babası Mehmet Reşat Pamuk, "Uğur'un ölümünün üzerinden 2 yıl geçti. Uğur kendini öldürmedi, öldürüldü" diyerek olayın aydınlatılmasını istedi. Oğlunun ölümünün intihar olmadığını ve iki yıldır oğlunu her andığında olayları tekrar yaşadığını belirten Pamuk, "Uğur'u kaybetmenin üzerinden 2 yıl geçmesine rağmen intihar ettiğine kesinlikle inanmıyorum. Çünkü Uğur, elimde mevcut olan bir telefon numarasından amcamı arayarak, 'Amca durumum iyi değil beni öldürecekler' diyerek içinde bulunduğu durumu amcama anlatıyor. Amcam da yaşlı başlı bir insan ve 'Seni öldüreceklerse kaç' diyor. Uğur da 30 gününün kaldığını ve askerlik yapmak istemediğini söylüyor. Amcam 'Neden babanı aramıyorsun, babana söyleyeyim' dediğinde Uğur, 'Yok amca babama söyleme. Babam buraya gelse benden önce babamı öldürecekler' diyor" dedi.
'Devlet istese kayıtları ortaya çıkarır'
2 yıldır elinde bulunan telefon numarasını yanında taşıdığını söyleyen Pamuk, olayın ardından Diyarbakır'ın Kayapınar ilçesine bağlı Alişan Polis Karakolu'ndan bizzat çağrıldıklarını ve ifadelerinin alındığını belirtti. Pamuk, "Bu durumu polise de söyledim, sivil biriydi. Ertesi gün amcanı da getir amcan da ifade versin dedi. Amcam da ifade verdi. Amcama telefonda Uğur'un ona ne söylediğini sordular, amcam da biraz bekledikten sonra 'Hasan Nevzat' dedi. Ben de Hasan Nevzat Taşdelen'in Iğdır'da Alay Komutanı olduğunu söyledim. Uğur'u vuran kişi de zaten kendisidir. İki yıl geçmesine rağmen telefon kayıtlarına ilişkin bir gelişme, soruşturma yapılmadı" dedi. Oğlu askerde öldüğü için telefonlarının sürekli dinlendiğini ileri süren Pamuk, "Bu ülkede sürekli telefon dinlemeleri, böceklerle gündeme geliyor. Devlet istese elimdeki numarayı, bu kaydı çıkaramaz mı? Savcılıktan devletten bu kayıtların ortaya çıkarılmasını istiyorum" şeklinde konuştu.
'Uğur intihar etmedi'
Baba Pamuk, Uğur Pamuk'un intihar etti iddiası sonrasında birçok askeri yetkili ve savcılığın yanı sıra Van'daki Tugay Komutanlığı ve savcılıkla da görüştüğünü belirterek, oğlunun arkadaşları ile görüştüğünü kaydetti. Baba Pamuk, "Eğer Uğur intihar ettiyse bana söyleyin, dedim. O zaman kafam da rahat olur, Uğur intihar etti derim, gidip uyuduğumda 'Allah'ım senin takdirindi, Uğur intihar etti' derdim. Uğur'un arkadaşları, 'Amca Uğur intihar etmedi. Biz ne şekil vurulduğunu görmedik; ama Uğur intihar etmedi' dedi. Zaten daha sonra gönderdikleri mektup da bunu ortaya koydu. Bu çocuğun katili kimlerdir, bunu devletten istiyorum" diye konuştu. Baba Pamuk, oğlunun arkadaşlarının gönderdikleri ve içinde "Alay Komutanı Nevzat Albay, nizamiyede dikilmiş ‘Nerede bu şerefsizin ölüsü’ diye bağırıyordu. Tabur Komutanı ile konuşmasından sonra iki kişi battaniye içerisinde bir kişiyi nöbet kulübesine taşıdı. Taşıdıkları Uğur’un cesediydi. Silahını da kucağına verip intihar süsü verdiler" cümlelerinin yer aldığı mektubu hatırlattı.
'Sevag kararı, başka askerlerin ölümüne davetiye çıkarmaktır'
Oğlunu kaybettikten sonra askerde şüpheli bir şekilde yaşamını yitiren erlerin aileleri ile dayanışma içinde olduğunu belirten Pamuk, Sevag Balıkçı'nın davasında alınan kararın başka askerlerin ölümüne davetiye çıkarmak olduğunu söyledi.
Av. Bataray: Üst rütbeliler hakkında dava açılmasını istiyoruz
Dava dosyasanın avukatı Rehşan Bataray Saman ise, intihar iddiasına ilişkin henüz bir dava açılmadığını kaydetti. Dosyanın soruşturma kapsamında kaldığını belirten Bataray, "2 yıl gibi uzun bir süredir soruşturma henüz tamamlanmış değil. Savcılığın başlattığı soruşturma dışında bir şey yok. Ağrı Askeri Savcılığı tarafından başlatılan soruşturma 2 yıldır devam ediyor. Savcılık tarafından ne bir takipsizlik belirtildi, ne de dava açıldı" şeklinde konuştu. Pamuk'un intihar ettiği iddia edilen gün olay yerinde görevli bulunan üst rütbeli askerlerin olayda sorumluluğu olduğunu söyleyen Bataray, "En azından olay günü olay yerinde bulunan üst rütbeliler hakkında kamu davası açılmasını istiyoruz" diye konuştu. Bataray, bu tarz davaların genelde takipsizlikle sonuçlandığını belirtti. DİHA
Güncelleme Tarihi: 02 Nisan 2013, 12:35
SIRADAKİ HABER
