'Van halkı kaderine terk edildi'

Van'da yaşanan depremin sonuçlarıyla ilgili açıklama yapan Van Depremzedelerle Dayanışma Derneği üyeleri, Van halkının sorunlarının çözülmediğini belirterek, mağdur olan Van halkı ve esnafının kaderine terk edildiğine dikkat çekti. Dernek üyeleri, depremzedelerin sorunlarının çözümü için imza kampanyası başlattı.

'Van halkı kaderine terk edildi'
Van Depremzedelerle Dayanışma Derneği üyeleri, Feqiyê Teyran Parkı'nda, depremin sonuçlarına ilişkin basın açıklaması yaptı. Açıklamaya kentte bulunan sivil toplum örgütü temsilcilerinin yanı sıra, kentte film festivali için bulunan Yeşim Ustaoğlu, Suna Yıldızoğlu, Hatice Yakar ve Mizgin Müjde Arslan'ın da aralarında bulunduğu sinemacılar destek verdi.

Dernek adına açıklama yapan Perihan Dostgül, 23 Ekim ve 9 Kasım 2011'de yaşanan depremlerin üzerinden bir yıldan fazla zaman geçtiğini belirterek, yaşanan depremin, ekonomik, sosyal ve psikolojik izlerinin güçlü bir şekilde devam ettiğini söyledi. Daha depremin ilk gününden itibaren "potansiyelini ölçen" devletin 425 günün sonunda kendilerinin de "devletin potansiyelini" ölçmek istediklerini belirten Dostgül, ölçebilecek bir potansiyel bile bulamadıklarını ifade etti.

Vanlı depremzedelerin insan yerine dahi konulmadığını belirten Dostgül, "Çünkü, depremden bu yana barınma koşullarının tam olarak sağlanamadığını, insanların uzun süre çadıra mahkum edildiğini, bu çadırlarda kış koşullarında yangınlarda bebeklerimizin öldüğünü gördük. Sağlanan konteynerlardan Van nüfusuna göre, az sayıda insan yararlanabildi. AFAD ve Valilik sorunları hemen çözmek yerine insanlarımızı zorunlu göçe tabi tuttu. Bu da yetmedi çadır isteyen depremzedelere polis copu kaldırıldı. Kışın ortasında tazyikli su sıkıldı. Tüm bunlar yaşanırken, Valilik öncülüğünde gerçekleşen açıklamalarda, Van'ın normale dönüldüğü anlatıldı. Tüm ülkede insanların buna inanması beklendi" diye konuştu.


TOKİ'ler rezalete dönüştü 

Deprem sonrası yapılan TOKİ konutlarına da dikkat çeken Dostgül, şunları söyledi: "Yapımına başlanılan TOKİ'ler ise tam bir rezalete dönüştü. Ağustos ayında sözü verilen anahtar teslimi depremin yıl dönümüne denk getirilerek, depremzedeler üstünde istismara konu edildi. Depremin ilk gününden başlayarak devam eden yalan rüzgarı, depremin yıl dönümünde Başbakan'ın Van'a gelmesi ile de had safhaya ulaştı. Anahtarı teslim edilen konutların altyapısı dahi tamamlanmamıştı. TOKİ eli ile yapılan konutlar, afet konutları statüsünde hak sahiplerine ücretsiz verilmesi gerekirken, maliyetinde üstünde ticari çıkar sağlanmaya çalışıldı. Maliyeti en fazla 30 bin eden daireler, depremzedelere 70-80 bine satıldı. Depremzedeler bir sene sonunda karşılarında tüccar devletini buldular." Sorunların en büyüğünün konteyner kentlerde yaşadığını dile getiren Dostgül, Valiliğin TOKİ'ler tamamlandığı gerekçesiyle konteyner kentleri tek tek kapattığını kaydetti. Valiliğin konteyner kenttekiler üzerinde yıldırma ve baskı politikası yaptığını aktaran Dostgül, depremzedelerin bu şekilde canından bezdirilip, dışarı atılmaya çalışıldığını ifade etti. 

Yapılması gerekenler...

Yapılan açıklamadan sonra Dernek üyeleri, Van Valiliği'ne iletilmek üzere imza kampanyası başlattı. İmza kampanyasında şu talepler, sıralanarak, çözüm bulunması istendi: "AFAD'tan dolayı evlerini kaybedenlere ücretsiz ve kalıcı barınma hakkı sağlanmasını, Başta Edremit ve Kalecik TOKİ'leri olmak üzere, su, kanalizasyon ve ısınma problemlerinin derhal çözülmesini ve iki yıl boyunca yakıt adı altında herhangi bir ücret talep edilmemesini, Van'da kira fiyatları normale dönene kadar kalmak isteyen herkesin konteynerlerde kalmasını, çıkılması yönünde baskı yapılmamasını, konteyner kentleri apar topar kaldırmak yerine, kiracılar için de konut yapılmaya başlanmasını Konteynerlerin, kanalizasyon, ısınma problemlerinin çözülmesini, kış koşullarına daha dayanıklı hale getirilmesini, tüm konteynır kentlerden, çevre okullara ücretsiz servis olanağının sağlanmasını, Konteyner kentlerden, TOKİ'lerden, kent merkezine sürekli ve daha fazla minibüs ve otobüs hattının kurulmasını, Onarımı başlamayan okulların güçlendirilmesine hemen başlanmasını, birleştirilen okullarda servis sorunun hemen çözülmesini, tehlike saçan okullarda eğitime son verilerek, gerekirse prefabrik okul sayısının arttırılmasını, Üniversitede lojmanlar tamamlanana kadar konteynerlerde kalanlardan alınan 200 TL uygulamasının derhal iptal edilmesini, Psikolojik danışma merkezlerinin sayısının arttırılmasını, Valilik ve AFAD'ın bugüne kadar deprem ile ilgili yaptığı harcamaların kamuoyu ile paylaşılmasını ve bunun depremzedelerin denetimine açmasını istiyoruz."DİHA

Güncelleme Tarihi: 22 Aralık 2012, 14:15
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER