'Bu devletin önündeki en büyük suçtur'

Türkiye Ermenileri Patrik Genel Vekili Başepiskopos Aram Ateşyan, Sur'daki sokağa çıkma yasakları ve operasyonlar sırasında hasar gören Surp Giragos Ermeni Kilisesi'nde incelemelerde bulundu. Kilisedeki tahribata tepki gösteren Ateşyan, "Burası sadece bize ait değildir. Bu devlete, bu topraklara ait. Bunu yok etmek insanlığa sığmaz. Ve devletin önünde bu en büyük suçtur" dedi.

'Bu devletin önündeki en büyük suçtur'
 Türkiye Ermenileri Patrik Genel Vekili Başepiskopos Aram Ateşyan, Diyarbakır’ın Sur ilçesinde 2015 yılının Aralık ayı ile 2016 Mart ayları arasındaki sokağa çıkma yasakları ve operasyonları sırasında hasar gören Surp Giragos Ermeni Kilisesi’ni ziyaret etti. Bazı duvarlarında delikler açılan, kabartma ile camları kırılan ve tahrip edilen kiliseyi gezen Aram Ateşyan’a, Diyarbakır Vakıflar Bölge Müdürü Metin Evsen bilgi verdi.

Halen yasaklı bölgede bulunan Surp Grigos’un yan ısıra yakınında bulunan ve onarım çalışmaları yapılan diğer Ermeni kiliselerini de ziyaret eden Türkiye Ermeni Patrik Genel Vekili Başepiskopos Aram Ateşyan’a onarım çalışmaları hakkında bilgiler verildi.

‘BURASI HIRİSTİYAN MAHALLESİDİR’

Operasyonlar sırasında hasar gören kiliselerin ana binaları ile müştemilatlarında detaylı inceleme yapan Ateşyan, daha sonra gazetecilere açıklamalarda bulundu. Ateşyan, 2 yıl önce operasyonları resmi olarak bittiği açıklandıktan sonra da gelip Surp Giragos Kilisesi’nde inceleme yaptığını belirterek, şöyle konuştu:

“Üzüntüden başka ne hissedebilirim? Ermeni Surp Gragos Kilisesi, yanındaki Keldani Kilisesi ve 500 metre uzaklıktaki Ermeni Katolik Kilisesi, Ermeni Protestan Kilisesi alanında yaşayanların yüzde 97’isi Ermeniydi. Burası Hıristiyan Mahallesi’dir. Bizim bir yazarımız buraya Gavur Mahallesi söylerdi. Bugün bırakın mahalleyi Tanrı’nın dua evi olan kiliseler, camiler harabe halindeler. Bunu yapana biz insan diyemeyiz. 2 yıl önce buraya geldim. Ermeni Katolik ve Protestan kiliseleri mukayese ederken sevindim. İçlerini sadece kirletmişlerdi. Ama bugün gelip gördüm her tarafını balyozla kırmışlar. O el işlemeleri 3 yıl sürdü. Horan dediğimiz yerler hepsi paramparça oldu.”

Ateşyan, restorasyon çalışmalarının devam ettiği kiliseyi gezdi.

‘BU DEVLETE BU TOPRAKLARA AİT’

Ateşyan, yapılanlara şöyle tepki gösterdi: “Bunu yapan Tanrı’nın yarattığı kul, insan olamaz. Binlerce sene burada yaşamışız, eserler bırakmışız. Bu eserlerin bir seferde kendini bilmez kişiler tarafından yok edilmesi aynı zamanda ülkeye zarardır. Bu eserler ülkenin zenginliğidir. Burası sadece bize ait değildir. Bu devlete, bu topraklara ait. Bunu yok etmek insanlığa sığmaz. Ve devletin önünde bu en büyük suçtur. Her duvardan bir kapı açılmış. Han gibi isteyen girip çıkıyor ve bu kutsal mekanı kirletiyorlar.”

‘VAKIFLAR, EMNİYET BİR AN ÖNCE ÖNLEM ALSIN’

Aram Ateşyan, bundan sonra ne yapılacağı ile ilgili olarak ise şunları söyledi: “Bu kilise yaklaşık 30 yıl kapalıydı, yıkılmıştı. İçerisi ormana dönüşmüştü. Buradaki ilk çalışmayı ben yaptım. 500 kamyon toprak döktük. Birkaç yıl sonra bir ekip kurup, onarımına başladık. 3 milyon dolara mal oldu. Bugün bu kilise eski haline döndü. Bundan sonra yapılması için topu Vakıflar Bölge Müdürlüğüne, Emniyete, Vilayete, Kültür Bakanlığı’na attık. Onlar ilgilenecekler. Benim malımı onlar koruyacaklar. Daha doğrusu benim malım olmaktan fazla bu ülkenin malıdır. Onlar koruyacaklar. Ermeni Katolik kilisesi, Ermeni Protestan Kilisesi onarıldı. Ama bizim kiliseye hala el değmemiştir. Acaba tapusu bende diye mi burası en son kalıyor. Diğerleri Vakıflara aittir. Bir an önce hangi merci ilgileniyorsa, Kültür Bakanlığı mı, Vakıflar Genel Müdürlüğü mü, Emniyet mi her kimse bir an önce önlemlerini alsınlar ve onarım çalışmalarını başlatmalarını rica ediyorum.”

MOSKOVA’DAN ÇAN YAPTIRILIP GETİRİLMİŞTİ

Surp Giragos Ermeni Kilisesi için 2012 yılında, Rusya’nın başkenti Moskova’dan 100 kilo ağırlığında ‘soğan başlı’ çan özel olarak yaptırılıp getirilmişti. 1915 yılında cami minarelerinden yüksek olduğu gerekçesiyle top atışı ile yıkılan çanın yerine yaptırılan yeni çan, 2013 yılındaki Paskalya töreninde ilk kez çalınmıştı.

Ateşyan, kilisenin korunması için Emniyet ve Vakıflar Müdürlüğü’ne çağrıda bulundu.

KİLİSENİN TARİHİ

Diyarbakır Surp Gragos Ermeni Kilisesi 1376 yılında yapılmış. Merkez Sur ilçesinde Ermenilerin yoğun yaşadığı Fatihpaşa Mahallesi’ndeki kilise, 27 Mayıs 1915 yılında çıkarılan, ‘Tehcir Kanunu’na kadar Ermeniler tarafından kullanıldı. 1’inci Dünya Savaşı sırasında karargah olarak kullanılan kilise, daha sonra ise Sümerbank’ın pamuk deposu olarak işlev gördü. 1960 yılından itibaren tekrar ibadete açılan 3 bin metrekarelik alan üzerindeki Surp Giragos Ermeni Kilisesi, özellikle 1980 yılından Ermeniler’in batı illeri ve Avrupa ülkelerine çeşitli nedenlerle göç etmesi sonucu terk edildi.

Cemaati olmadığı için ayin yapılmayan ve zaman zaman hırsızlık olaylarının görüldüğü kilisenin, bakımsızlık nedeniyle bazı yerleri çöktü ve kullanılamaz hale geldi. Yapılan restorasyon ile kilise 2011 yılında yeniden ibadete açıldı. 2013 yılında Moskova’da özel yaptırılan çanı takılan kilise, merkez Sur ilçesinde hendek-barikat operasyonlarının yapıldığı 2015 yılının Kasım ayına kadar açıktı. Kilise, çatışmalardan hasır görünken, bulunduğu bölgede halen yasak devam ediyor. (DİYARBAKIR/DHA)

Güncelleme Tarihi: 21 Kasım 2017, 15:50
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER