Körfez savaşından yenilgiyle çıkan Saddam Hüseyin, güçlerini Kuveyt'ten çekmek zorunda kalınca ordunun yönünü, 1 Nisan 1991 tarihinde Kürtlerin yaşadığı bölgeye çevirdi. Ondan yaklaşık iki yıl önce 5 bin kişinin öldüğü Halepçe Katliamı ve 182 bin kişinin katledildiği Enfal operasyonlarını yaşayan Kürtler, Saddam ordusunun bu gelişinden korkarak sınırlara doğru çekilmeye başladı. Kar kış, yağmur çamur, dağ taş demeden milyonlarca insan yollara düştü. Binlercesi kardan, soğuktan, sudan, açlıktan ve hastalıktan dolayı yolda yaşamını yitirdi. Bu göçün yıldönümü vesilesiyle Dicle Haber Ajansı'na (DİHA) konuşan Federal Kürdistan parlamenteri ve İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Salar Mahmut, uluslararası güçlerin o günlerde Kürtlere yapılanlara uzun süre sessiz kaldıklarını söyledi. O dönem kendisinin de İran sınırına göç eden kafileler içinde yer aldığını belirten Mahmut, "O zaman İran halkı her taraftan bize yardım etti. Kuzey Kürdistan'daki Kürtler de öyle. Her türlü maddi ve manevi imkanlarıyla. Her türlü gereklilikleri yerine getirdiler. Yaşlısıyla, genciyle, kadınıyla, çocuğuyla bize yardıma geldiler. Şu an bizlerin Federal Kürdistan'da özgürlüklerimiz var. Bunda onların da payı var" diye konuştu.
'Mültecilerin haklarının korunmasından BM sorumludur'
Rojava Kürtlerinin durumuna dikkat çeken Mahmut, şunları söyledi: "Şimdi görüyoruz ki, Rojava Kürtlerinin yüz binlercesi mülteci durumuna düşmüş. Kuzey Kürtlerinden mülteciler var. Rojhılat'tan yine öyle. Federal Bölge Kürtler için büyük bir mülteci merkezi olmuş. Buranın onların da ülkesi olduğu doğru, ama onlar kendi toprakları üzerinde mülteci durumdalar. Mülteci her yerde mültecidir ve onların haklarının korunmasından da BM, UNHCR ve uluslararası devletler topluluğu sorumludur." Saddam öncesinde de Kürtlere yönelik baskı ve katliamların olduğunu ama hiç kimsenin Saddam gibi bunu dünyanın gözleri önünde, açıktan yapmadığını belirten Mahmut, Kürt halkı ve Iraklı halkların günümüzde bu soykırımlarla yüzleşmesinin ve rejimin yıkılıp, yasalarla yasaklanmasının önemine dikkat çekti. Mahmut, "Bir daha hiçbir rejimin devleti diktatörlükle idare etme cesaretini kendinde bulamaması için bu dönemde böylesi bir yüzleşme ve çözüm kararı önemlidir" değerlendirmesi yaptı.
'Uluslararası suç mahkemesine suç duyurusunda bulunulsun'
Saddam rejimi döneminde Kürtlere karşı onbinlerce suç işlendiğini hatırlatan Mahmut, "Bu katliamlarda yaşamını yitirenlerin yakınlarının ölenlerinin haklarını almaları için uluslararası suç mahkemesine suç duyurusunda bulunması gerekir. Zararlarının tazmini için de merkezi hükümetin nezdinde başvuruda bulunmaları gerekir" dedi.
'Diktatörlük ve şovenizm Irak'ta bir kültür'
Irak genelinde son dönemlerde yaşanan gerginliklere ve olaylara da işaret eden Mahmut, şunları ifade etti: "Maalesef, diktatörlük ve şovenizmin Irak'ta bir kültür haline geldiğini ve Saddam'dan sonra gelen hükümetlerin de bu yöntemleri uygulamaya çalıştığını görüyoruz. Maliki gibi şahıslar iktidarı kendi çıkarları için kullanmaya çalışıyorlar. Eğer herkes kendi bireysel çıkarlarını gözetirse, ülkenin bir daha eski olaylara ve diktatörlüğe dönmesinden korkuyoruz. Irak'ta şu an yaşanan diktatörlüğün başka bir versiyonudur. Şia zemininde yeni bir diktatörlüğün doğmasının zemini buluyor. Çünkü eskiyle yüzleşmek için çok fazla çalışmamışlar. Şovenizm ve diktatörlük karakterinin Irak'ta uzun bir geçmişi bulunuyor. Irak'ta son yıllar içinde yaşanan özgürleşme ve demokratikleşme süreci olmalıyken, bunu göremiyoruz. 1991 göçü ve Saddam rejiminin yıkılışının yıldönümlerinin bizlere daha fazla birlik, beraberlik ve demokratik yaşamın korunması çabasını aşılaması gerekiyor."
'Federal Kürdistan'da büyük değişiklikler oldu'
Saddam rejiminin yıkılışından bu yana Federal Kürdistan'da büyük değişikliklerin olduğunu söyleyen Mahmut, Irak ise insanların hala basit şeyler için bile birbirini öldürmeye devam ettiğine işaret etti. Bu durumun siyasi hareketler arasındaki sorunlardan kaynaklandığını belirten Mahmut, "Kürdistan'da siyasi partiler arasında büyük bir sorun olmadığı için her yıl bir diğer yıldan daha iyi geçiyor. Bundan dolayı da memnunuz" dedi. DİHA
Güncelleme Tarihi: 02 Nisan 2013, 12:31
'Diktatörlük ve şovenizm Irak'ta bir kültür'
Saddam Hüseyin rejiminin 1991 yılında Kürtlere saldırmasıyla başlayan Kürt göçünün yıldönümü nedeniyle açıklama yapan Federal Kürdistan parlamenteri ve İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Salar Mahmut, "1991 göçü ve Saddam rejiminin yıkılışının yıldönümleri; bizlere daha fazla birlik, beraberlik ve demokratik yaşamı korumanın çabasını aşılaması gerekiyor. Irak'ta şu an yaşanan diktatörlüğün başka bir versiyonudur" dedi.
SIRADAKİ HABER