Türkiye Barış Meclisi (TBM), Türkan Saylan Kültür Merkezi'nde, "Barışın dili" konulu panel düzenledi. Çok sayıda kişinin katıldığı panele Yazar Ayşegül Devecioğlu, Yazar Burhan Sönmez ve Edebiyat eleştirmeni A. Ömer Türkeş konuşmacı olarak katıldı. Panelde konuşan Yazar Ayşegül Devecioğlu, barış denilen şeyin toplumsal olarak tarifinin yapılması gerektiğine dikkat çekerek, "Bir barış atmosferine girmiş görünüyoruz. Ama barıştan söz edemiyoruz. Çünkü hükümet bu barış sürecinde tehditkâr diline devam ediyor. Dünyadaki barış örneklerini incelediğimiz zaman, barış sürecinin bir afla başladığını görüyoruz. Ancak Türkiye'de şimdilik böyle bir şeyden söz edemiyoruz" diye konuştu. Barış sürecinin çok önemli bir süreç olduğunu dile getiren Devecioğlu, "Ortada ölen yüzlerce çocuk, tecavüze uğrayan kadınlar, faili meçhul cinayetler ve devam eden bir savaş gerçekliği var. Barış için Kürt siyasi hareketi çok ciddi adımlar attı. Ama hükümetten bir adım yok" dedi. Barış süreci içerisinde barıştan yana olan insanların barış için bir dil yaratmaları gerektiğini ifade eden Devecioğlu, "Bu dili biz yaratmalıyız. Türkiye'de yasaklanan bir dil varken edebiyatçılar sessiz kaldı. Hafızalarda büyük bir boşluk var. Toplumsal hafızanın yeniden inşa edilmesi gerekiyor. Unutarak barış olmuyor. Hatırlayarak barış oluyor. Edebiyat bu hatırlamanın önemli bir anahtarıdır" diye belirtti.
'Barış masasına ilkelerle oturulmalıdır'
Ardından konuşan Yazar Burhan Sönmez ise, devlete barış konusunda güveninin olmadığını söyleyerek, barış masasına ilkeler üzerine oturulması gerektiğini ifade etti. Barış sürecinde ısrar ve tavizlerin verilmesi gerektiğini dile getiren Sönmez, "Bizde 12 Eylül dönemi var. Kolombiya'da ise şiddet dönemi diye adlandırılan bir dönem var. Bu dönemde çok sayıda edebi ürün yazılmış; ama günümüzde hiç biri okunmuyor. Bu durum üzerine Gabriel García Márquez'in yazdığı bir yazı vardır. Yazısında şiddet döneminde yazılan kitapların ön kapıdan girdiğini belirtmiş. Edebiyat olaylara arka kapıdan bakmalıdır. Ancak bugünkü şiddete, siyasal düzen hiç bir kapıdan giriş yapmıyor. Barış isteniyorsa ön kapıdan girilmesi gerekiyor" diye ifade etti.
'Dilimiz savaş kültürünü yaratıyor'
Türkiye edebiyatının ötekiyi yok saydığına dikkat çeken Edebiyat eleştirmeni A. Ömer Türkeş de, "Savaşın içinde olan bir edebiyat var. Ancak bu edebiyat savaşı görmüyor. Bunca katliam söz konusu iken bunların edebiyatta olmadığını görmekteyiz. Dilimiz savaş kültürünü yaratıyor. Televizyon ekranlarında duyduğumuz dil savaş dilidir" dedi. / Diha
Güncelleme Tarihi: 09 Şubat 2013, 22:04
'Barış isteniyorsa ön kapıdan girilmesi gerekiyor'
Türkiye Barış Meclisi'nin "Barışın dili" konulu panelinde konuşan Yazar Burhan Sönmez, "Edebiyat olaylara arka kapıdan bakmalıdır. Ancak bugünkü şiddete, siyasal düzen hiç bir kapıdan giriş yapmıyor. Barış isteniyorsa ön kapıdan girilmesi gerekiyor" dedi.
SIRADAKİ HABER