AI, basın tutsaklarına özgürlük istedi

Strasbourg'daki Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) oturumlarında Türkiye’de tutuklu onlarca emekçisinin durumuna dikkat çekmek için Uluslararası Af Örgütü (AI), BDP Avrupa Konseyi temsilcisi, CHP'den 2 parlamenter, tutuklu gazeteci Füsun Erdoğan’ın kardeşi Sengül Tanrıverdi, oğlu Aktaş ve avukatı Duygu Sarısoy ile Hollandalı bir AKPM üyesi tarafından ortak panel düzenledi.

AI, basın tutsaklarına özgürlük istedi
 Hollandalı AKPM üyesi Pieter Omtzigt ve Af Örgütü Avrupa Temsilcisi Sebastian Rietz öncülüğünde organize edilen konferansta, Türkiye’deki AKP Hükümeti’nin muhalif basına yönelik basılarına, tutuklanan, işten çıkarılan ve maddi cezalar verilerek susturulmaya çalışılan gazetecilere dikkat çekildi.

Panelde, Avrupa Konseyi dahil uluslararası kurumların buna karşı tepkilerini daha da yükseltmeleri çağrısı yapıldı.

AI Avrupa Temsilcisi Sebastian Rietz, Türkiye’de yürürlükte olan Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK) Kürt basını ile sol muhalif basın ve çalışanlarını baskı altında tutmak ve cezalandırmak için çifte standart içeren bir şekilde düzenlendiğini belirtti. Rietz, TMK çerçevesinde özgürlük karşıtı kararlar verildiğini ve bunun sonucu olarak gazetecilerin, yazarların, avukatların ve Kürt politikacıların tutuklandığına dikkat çekti.

Türkiye’deki TMK başta olmak üzere pek çok yasanın anti demokratik ve basın özgürlüğüne karşı bir biçimde kurgulanmış olduğunu söyleyen  Rietz, bu durumun giderilmesi ve tutuklu basın üyeleri başta olmak üzere söz konusu yasaların mağduru olanların özgürlüklerine kavuşmasını talep  etti.

Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan Özgür Radyo yöneticisi gazeteci Füsun Erdoğan’ın avukatı Duygu Sarısoy ise müvekkilinin tam manasıyla tasarlanmış bir komplo sonucu hiç bir hukuki delile ve temele dayanmayan tek taraflı bir yargılamadan sonra 786 yıl hapse ve 1 bucuk milyon TL cezaya çarptırıldığını söyledi.

Sarısoy, müvekkilinin son yasa ile serbest kalması gerekirken ısrarla içerde tutulduğuna dikkat çekerek bu oyunun artık bitmesi gerektiğini dile getirdi.

BDP Avrupa Konseyi Temsilcisi Fayik Yağızay Türkiye’de hukuk ve adalet sisteminin hep bozuk olduğunu, Kürdistan'da ise hiç olmadığını vurgularken, AKP iktidarı ile vaziyetin daha da tehlikeli boyutlara vardığına dikkat çekti.

Yağızay, Uğur Kaymaz  ve babasının  öldürülerek nasıl çatışma süsü verildiğini ve yargının bu infazı gizleyen rolünü oynadığını belirterek, yargının güdümlü olduğunu kaydetti.

CHP Milletvekili Melda Onur ise konuşmasında, Anayasa Mahkemesi'nin Twitter ve Facebook kararına Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın  "ben buna saygı duymam" dediğini hatırlatarak, bunun önümüzdeki günler için eskisinden daha tehlikeli bir sürecin işareti olduğunu söyledi.

Onur, Kürt basını ve sosyalist basının hep "terör" ithamı ile baskı ve yasaklara, tutuklamalara maruz bırakıldıklarını  belirtirken, CHP’li Avukat Hüseyin Aygün ise AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik'in KCK davalarında tutuklulara atfen "Eğer terör örgütü silah bırakırsa KCK davalarında tutuklu olanların durumuna bakarız" gibi bir açıklama yaparak AKP hükümetinin hukuk ve adalet zihniyetini gösterdiği ifade etti. Aygün, Füsun Erdoğan davası dahil uygulamaların bu zihniyete göre olduğuna dikkat çekti.

Füsun Erdoğan kardeşi Sengül Tanrıverdi ve oğlu Aktaş,  7 yıl 6 aydır manevi olarak yaşadıkları hüzün ve maruz kaldıkları adaletsizliğin artık bir saat bile daha fazla uzamadan son bulması gerektiğini söyledi. Tanrıverdi,  Türkiye’nin de üyesi olduğu Avrupa Konseyi ve benzeri uluslararası kurumların tepkilerini göstermelerini talep ettiler.

786 yıl hapse mahkum edilen Füsun Erdoğan oğlu Aktaş,  panelin katılımcılarına ve dinleyenlerine hitaben "Eğer benim yerimde siz olsanız bu durumda ne yaparsınız?" diye sorarak, annesinin serbest bırakılması için dayanışma çağrısı yaptı.

Güncelleme Tarihi: 10 Nisan 2014, 16:09
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER