İzmir, Mardin, Urfa, Adana, Hakkari, Iğdır ve Diyarbakır'da da açlık grevindeki tutsaklara destek amacıyla yürüyüş ve açıklamalar yapıldı.

 

 

Batman Barış Anneleri İnisiyatifi, siyasi tutsaklar tarafından başlatılan süresiz dönüşümsüz açlık grevlerine dikkat çekmek amacıyla kendi binalarında basın açıklaması yaptı. Açıklamayı yapan barış annesi Mayaser Akdağ, Cumartesi günü Batman M Tipi Kapalı Cezaevi önünde açlık grevine gireceklerini duyurdu. Akdağ, "Herkesi eylemimize destek olmak için cezaevinin önüne davet ediyoruz" dedi. PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinde bir yılı aşkın süredir sürdürülen ağırlaştırılmış tecride dikkat çeken Akdağ, barış anneleri olarak cezaevlerinde bedenlerini ölüme yatıran tutsaklara destek olacaklarını kaydetti. Cumartesi günü saat 12.00'dan, 17.00'a kadar cezaevi önünde oturma eylemi yapacakalarını da duyuran Akdağ, ayrıca süresiz dönüşümsüz açlık grevine başlayacaklarını söyledi.

 

 

Halkın açlık grevi eylemlerine destek olmak için alanlara inmesi gerektiğini belirten Akdağ, "Erdoğan diyordu ya 'kadın, çocuk, yaşlı olsa da gereği neyse yapılacak' ben de buradan sesleniyorum tüm şerefli, vicdanlı insanlara, kadınlara, çocuklara; elele verip alanlara çıkalım, çocuklarımıza sahip çıkalım. Yoksa çocuklarımızın hepsi şehit olacak" dedi. Herkesin vicdanının sesine kulak vermesi gerektiğini vurgulayan Akdağ, herkesin cezaevi önüne gelmesi gerektiğine işaret etti. Akdağ cezaevlerinden cenazelerin çıkmasını istemediklerini belirterek, "Bir an önce barış gelmeli" diye konuştu. Barış Annesi Menfiyat Çelik ise, 27 Ekim tarihinde kitlesel yürüyüş yapacaklarını duyurdu.

 

BDP Mardin İl Örgütü, PKK ve PAJK'lı tutsaklar tarafından başlatılan süresiz dönüşümsüz açlık grevi eylemlerine dikkat çekmek amacıyla il binasında basın toplantısı düzenledi. Toplantıya, Mardin İl Eş Başkanı Şaban Karakaş, BDP PM Üyesi Fesih Özer ile BDP il ve ilçe yöneticileri katıldı. Özgürlük ve demokrasi mücadelesinde yaşamlarını yitirenlerin anısına bir dakikalık saygı duruşu ile başlayan toplantıda konuşan Karakaş, tutsaklar tarafından başlatılan açlık grevi eylemine destek olmak amacıyla ev ev dolaşarak, duyarlılık çağrısında bulunacaklarını duyurdu. Karakaş, "AKP hükümetinin kayıtsızlığı, tutsakların yaşamlarını yitirmesini isteyen bir tutumdur" dedi.

 

Ege ve Dokuz Eylül üniversitelerinde okuyan Demokratik Yurtsever Gençlik (DYG) üyesi öğrenciler, PKK ve PAJK'lı tutsakların başlattığı süresiz-dönüşümsüz açlık grevine dikkat çekmek amacıyla Ege Üniversitesi Bornova Kampusu'nda yürüyüş ve basın açıklaması yaptı. Çok sayıda öğrencinin katıldığı yürüyüşe, BDP PM üyesi Hayri Ateş, İzmir Barış Anneleri İnisiyatifi, TAYD-DER, BDP ve devrimci sosyalist öğrenciler de destek verdi. "Açlık grevinizi selamlıyoruz" pankartının taşındığı yürüyüşte sık sık "Devrimci tutsaklar onurumuzdur", "Bijî Serok Apo" sloganları atıldı. Ayrıca yürüyüşte "Öcalan'a yaklaşım savaş ve barış gerekçemizdir", "Özgürleşen gençlik tecridi kaldıracak" dövizleri taşındı.

Edebiyat Fakültesi'nden Öğrenci Çarşısı'na doğru yürüyüş gerçeleştirmek isteyen öğrencilerin önünü üniversite yemekhanesi önünde kesen özel güvenlik görevleri, yürüyüşe katılanların üniversite öğrencileri olmadığı gerekçesiyle izin verilmeyeceğini, aksi durumunda polisin müdahale edeceği uyarında bulundu. Güvenlik görevlilerine tepki gösterek yürüyüşe devam eden öğrencilerin etrafı, TOMA araçları ve yüzlerce polis tarafından sarıldı. Bunun üzerine öğrenciler bir süre oturma eylemi gerçekleştirdikten sonra açıklama yaptı. Öğrenciler, Türkiye'nin PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinde 14 yıldır gayri insani ve gayri ahlaki bir tecrit sürdürdüğünü belirterek, devletin bununla yetinmeyerek Kürt halkına yönelik başlattığı askeri ve siyasi operasyonlarla baskı ve sindirme politikasını sürdürdüğünü söyledi. İnsan olarak ayakta kalmanın tek yolunun zulme karşı direnmek olduğunu vurgulayan öğrenciler, bu haklı ve meşru mücadelenin bir ayağının da zindan direnişleri olduğunu kaydetti. PKK ve PAJK'lı tutsakların başlatmış olduğu süresiz-dönüşümsüz açlık grevlerine tahammül edemeyen "Sömürgeci faşist rejimin" cezaevlerinde yeni provakasyonlar peşinde olduğunu dile getiren öğrenciler, tutsakları tek kişilik hücrelere atarak, sürgün ederek direnişlerini kırmaya çalıştıklarını belirtti.

 

Öğrenciler, "Bizler yurtsever, sosyalist, demokrat, devrimci öğrenciler olarak PKK ve PAJK'lı tutsakların onurlu direnişi karşısında saygıyla eğilerek onları selamlıyoruz. Halkımıza karşı yürütülen bu haksız savaş, zulüm ve işkencelere karşı her alanda elimizdeki her imkanla direnme sözümüzü tekrarlarak, Türk devletine en kısa zamanda ölümlerin yaşanmaması için PKK ve PAJK'lı tutsakların taleplerinin yerine getirilmesi için burudan bir kez daha sesleniyoruz" dedi.

 

 

BDP Viranşehir İlçe Örgütü, süresiz-dönüşümsüz açlık grevi eylemine destek amacıyla Kışla Mahallesi'nde bulunan BDP İlçe binası önünde basın açıklaması düzenledi. Açıklamaya BDP PM Üyesi Adnan Etli, BDP İlçe Başkanı Mahmut Kaya, Viranşehir Belediye Başkanvekili Mehmet Burun, BDP ilçe yöneticileri, il genel ve belediye meclis üyelerinin yanı sıra yüzlerce kişi katıldı. Açıklamada, "Açlık grevleri 37. gününde", "Anneler barış istiyor", "Anadil haktır engellenemez" yazılı dövizler taşındı. BDP adına açıklama yapan Emine Çetiner, ülkenin yarı açık cezaevine dönüştürüldüğünü belirterek, Kürt halkının demokrasi mücadelesinde bedel ödemeye devam ettiğini kaydetti. "Kürt halkı, dili, kültürü, kimliği ve statüsü ile kendini kabul ettirmek istiyor ve mücadelesini veriyor. Cezaevlerinde binlerce arkadaşımız devletin inkarcı yaklaşımına karşı Sayın Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü ve anadilde eğitim için açlık grevine girdi" diye konuştu. Açlık grevi eylemine destek verdiklerini söyleyen Çetiner, "Bu direnişe destek olmak ve ölümleri engellemek herkesin boynunun borcudur. Biz BDP Viranşehir teşkilatı olarak, tutsaklarla ve aileleri ile dayanışma içinde olmaya, onların taleplerinin gerçekleşmesi için kararlı bir şekilde mücadele etmeye karar verdik. Bu direniş bizim direnişimizdir. Ölümlerin önüne geçmek kararındayız" ifadesinde bulundu. Çetiner son olarak, yaşanacak ölümlerden AKP hükümetinin soruımlu olacağını ifade etti.

 

TUHADER Adana Şubesi öncülüğünde Adana Kürkçüler F Tipi Kapalı Cezaevi önünde basın açıklaması ve oturma eylemi gerçekleştirildi. Cezaevine onlarca araçla gelen tutuklu yakınları ve yurttaşlar, açıklama öncesi tarlada öğlen namazlarını kıldı. Polisin yoğun önlem aldığı açıklamada, "Yaşamı uğruna ölecek kadar sevenlerin direnişini selamlıyoruz taleplerini sahipleniyoruz" pankartı ve "Ji bo jiyanek bir rumet an azadî an azadî", "Öcalan'a özgürlük" ve "Zindan direnişini selamlıyoruz" dövizlerini taşıyan kitle sık sık, "Bijî Serok Apo", "Baskılar bizi yıldıramaz", "Bê Serok jiyan nabe" ve "Zindanlar boşalsın tutsaklara özgürlük" sloganı attı. Açıklamaya BDP Adana il ve ilçe yöneticileri, HDK ve İHD yöneticileri de destek verdi. Grup adına açıklama yapan Adana TUHADER Başkanı Saniye Seçkin, tutsakların direnişinin kritik bir aşamaya geldiğini bildirdi. AKP hükümetinin çabasının cezaevlerinde yükselen özgürlük sesini bastırmak ve bu ses karşısında sağırları oynamak olduğunu kaydeden Seçkin, “Suni gündemlerle kendini yenilemeye çalışsa da İmralı ve tüm zindanlarda başlatılan direnişler karşısında AKP hükümeti bir çıkmazı yaşamaktadır” dedi. “Yaşanacak ölümlerden AKP iktidarı sorumludur” diyen Seçkin, "AKP’nin politikasının inkar ve imha siyasetinde ısrar, katliamda ısrar, ölümde ısrar olduğunu" belirtti.

 

 

PKK Lideri Öcalan üzerinde sürdürülen tecride dikkat çeken Seçkin, şöyle konuştu: “1 yıl 3 aydır mutlak bir tecridi yaşıyor. Kürt sorunun çözümünde temel bir role sahip olan Sayın Öcalan’a uygulanan bu mutlak tecride Kürt halkının ve onun evlatlarının duyarsız kalması mümkün değildir. Dolayısıyla cezaevlerinde başlatılan direnişin temel talepleri, Kürt sorununun çözümü için, Kürt halkının da temel talepleridir. Kürt sorununun barışçıl siyasi çözümünden yana olan tüm kesimlerin bu sese kulak vermesi gerekiyor. Savaş çığırtkanlığı yapanlara, Kürt sorununda çözümsüzlüğü dayatıp savaşı derinleştirenlere, Kürt halkına zulümden başka bir şeyi reva görmeyenlere verilecek en iyi yanıt bu olacaktır" dedi.

 

AKP iktidarının tecridi derinleştirmede ısrar ettiğini, bu sorunun çözümü için bedenlerini açlığa yatıran tutukluları da hücrelere atarak ölüm süreçlerini hızlandırmaya çalıştığını söyleyen Seçkin, “Biz tutuklu aileleri olarak evlatlarımızın taleplerinin haklı, meşru olduğunu görüyor ve destekliyoruz” diye konuştu. Açıklama ardından kitle 10 dakikalık oturma eylemi gerçekleştirdi. Oturma eylemi sırasında sık sık, "Bijî Serok Apo" ve "Bê Serok jiyan nabe" sloganı atıldı.

 

 

Yüksekova'da cezaevlerindeki açlık grevine destek amacıyla başlatılan açlık grevi 3. gününe girdi. BDP İlçe Binası'na “Kemal Pir'lerin ruhuyla PKK ve PAJK tutsaklarının başlattığı süresiz açlık grevini selamlıyoruz”, “Roj Tv, Nûçe Tv, MMC rûmeta me ye em li rûmeta xwe xwedî derkevin" pankartları asıldı. 10 gencin başlattığı açlık grevini aralarında BDP Hakkari Milletvekili Adil Kurt, BDP Yüksekova İlçe Başkanı Rüstem Demir, Yüksekova Belediye Başkanı Ercan Bora, Esendere Belde Belediye Başkanvekili Tacettin Sefalı, MEYA-DER, Gever Kültür Sanat Derneği, Barış Anneleri İnisiyatifi ile çok sayıda yurttaş ziyaret etti. Ziyaret sırasında konuşan Kurt, "Cezaevlerindeki açlık grevi 37. gününe girdi. Bu arkadaşlarımızda sağlık sorunları başladı. Bugünden itibaren açlık grevleri ölüm oruçlarına dönmüş durumdadır. Arkadaşlarımız vitamin de kabul etmedikleri gibi, tedaviyi de kabul etmeyeceklerini bize ilettiler. Yüksekova'da gençlerin bu eylemi çok anlamlıdır. Bunu anlamlaştırmak için başta Hakkari ve Kürt halkı zindandaki evlatlarına sahip çıkacaktır" dedi.

 

 

KESK Hakkari Şubeler Platformu ise şube binalarında açlık greviyle ilgili basın toplantısı düzenlendi. Grup adına açıklama yapan Platform Dönem Sözcüsü Şerif Ateş, tutsakların 12 Eylül tarihinde başlattığı süresiz-dönüşümsüz açlık grevlerinin 37. gününe girdiğini hatırlatarak, “Maalesef iktidar her zaman yaptığı gibi bütün algılarını kapatmış kör, sağır ve dilsizi oynamaktadır. Bu ülkede daha fazla kan ve gözyaşının dökülmemesi, halklar arasında geri dönüşü olmayan bir çatışma ortamına girilmemesi, Kürtlerin demokratik taleplerinin kabul edilmesi için bu sorun bütün taraflarıyla bir an önce görüşmelidir. Barış ortamı sağlamak için açlık grevcilerinin taleplerine kulak verilmesini istiyoruz” dedi.

 

BDP Iğdır İl Örgütü de açlık grevindeki tutsaklara destek için basın açıklaması gerçekleştirildi. BDP İl binası önünde yapılan açıklamaya BDP Iğdır İl Başkan Yardımcısı Cemil Alkan, Iğdır Belediye Başkanvekili Ahmet Adıyaman, belediye meclis üyeleri ve yurttaşlar katıldı. "Açlık grevindeyiz”, ”Çözüm değil müzakere”, ”Savaş değil diyalog” yazılı önlükler giyen yurttaşlar adına açıklama yapan BDP Iğdır İl Başkan Yardımcısı Cemil Alkan, açlık grevine giren tutsakların sağlık sorunlarının yaşamlarını etkileyecek kritik bir aşamaya geldiğine dikkat çekti. AKP hükümetinin siyasi tutsakların yaşamlarını yitirmesini isteyen bir tutum içinde olduğunu belirten Alkan, açlık grevindeki siyasi tutsakların taleplerinin aynı zamanda BDP’nin de talepleri olduğunu vurguladı. Alkan, “Partimiz ve halkımız AKP’nin reva gördüğü ölümlere sessiz kalmayacaktır. Bu bağlamda Iğdır İl Örgütü olarak Sayın Öcalan’ın özgürlülüğünün sağlanması, anadilde eğitim hakkının yaşama geçmesi ve siyasi tutsakların 37 günü aşkın süresiz ve dönüşümsüz açlık grevlerini desteklemek ve yanlarında olduğumuzu bildirmek için il binamızda süreli dönüşümlü açlık grevine giriyoruz “ şeklinde konuştu.

Yapılan açıklama ardından açlık grevine girecek olan grup BDP İl binasına geçti. Açlık grevleri dönüşümlü dolarak devam edecek.

 

 

Diyar TUHAD-DER, açlık grevlerine dikkat çekmek amacıyla Diyarbakır E Tipi Cezaevi önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamaya BDP Van Milletvekili Özdal Üçer, Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan, BDP İl Eşbaşkanı Zübeyde Zümrüt, MEYA-DER, TUHAD-DER, DÖKH, Barış Anneleri İnisiyatifi, KESK bileşenleri, BDP ilçe yöneticileri, belediye başkanları ve birçok tutuklu yakını katıldı. İlk olarak BDP Diyarbakır İl binası önünde bir araya gelen kitle buradan cezaevi önüne kadar yürüyüş yaptı. Yürüyüşte, "Tecride hayır, tutsaklara özgürlük" pankartı taşınırken sık sık, "Zindanlar boşalsın tutsaklara özgürlük" sloganı atıldı. Kitlenin cezaevi önüne gelmesiyle açıklama yapan Van Milletvekili Özdal Üçer, tutsakların başlattıklerı açlık gerevi eylemi ile bedenlerini ölüme yatırdıklarını ve ölüm sınırına yaklaştıklarını belirterek, yetkililerin duyarsızlığını sürdürdüğüne vurgu yaptı.

 

 

"Onların çığlıkları kulaklara ulaşıncaya kadar onların sesine ses olacağız. Kürt halkını tutsaklara güç vermeye çağıyoruz. Her hangi birinin cezaevinde yaşacağı şahadetten AKP hükümeti ve Erdoğan sorumludur" diyen Üçer, tüm kesimleri dayanışmaya çağırdı. Kürt sorununun siyasal alanda çözülmesi için PKK Lideri Abdullah Öcalan ile görüşmelerin başlaması gerektiğine işaret eden Üçer, "Bunun iç in tüm koşulların sağlanması gerekir" dedi. Üçer, sırf Kürtlerin değil, tüm kesimlerin artık müzakerelerin başlatılması ve çözümün oluşturulmasını istediğini kaydetti.

 

Açıklamanın ardından kitle cezaevi önünde 10 dakikalık oturma eylemi yaptı. Eylem sırasında kitle tarafından "Zindana Diyarbekir" ve "Özgürlük mahkumları" ezgileri seslendirildi.DİHA