BARIŞ OLSAYDI BU KATLİAM YAŞANMAYACAKTI

Faili meçhul cinayetlerle katledilen ya da kaybedilen yakınlarının bulunması ve faillerinden hesap sorulması için adalet arayışlarını sürdüren Cumartesi Anneleri, 387. kez Galatasaray Meydanı'nda oturma eylemi düzenledi.

BARIŞ OLSAYDI BU KATLİAM YAŞANMAYACAKTI
Adalet arayışlarını sürdüren Cumartesi Anneleri eylemlerinin 387. haftasında Antep'teki saldırıya dikkat çekti. "İç ve dış siyasette barışçıl politikaların egemen olduğu iklim yaratılmış olsaydı bu katliam yaşamayacaktı" diyen anneler, hükümete söz ve diyalog ortamı yaratarak sorunu çözme çağrısında bulundu.

Faili meçhul cinayetlerle katledilen ya da kaybedilen yakınlarının bulunması ve faillerinden hesap sorulması için adalet arayışlarını sürdüren Cumartesi Anneleri, 387. kez Galatasaray Meydanı'nda oturma eylemi düzenledi. Her hafta olduğu gibi "Failler belli, kayıplar nerede?" pankartı ile katledilen ve kaybedilen yakınlarının fotoğraflarını taşıyan anneler, karanfillerle adalet talebinde bulundu. Anneler, 15 Ağustos 1994'de Diyarbakır Hani İlçesi'ne bağlı Hure Köyü'ne yapılan askeri operasyon sonucunda gözaltına alınan ve kendisinden bir daha haber alınamayan İbrahim Karatay'ın akıbetini sordu.

'Bizim acılarımızı gör artık'

Eylemde ilk olarak 1995'de gözaltında kaybedilen Abdurrahman Coşkun'un yengesi Mukaddes Coşkun söz aldı. Coşkun, " Allah'ın bize verdiği bayramı biz yaşamıyoruz. Çünkü 17 yıldır canımızı arıyoruz" dedi. Başbakan'a seslenen Coşkun, " Biz neyiz? Sen 'Kürt kardeşlerim' demiyor muydun? Sen niye bizim acımızı görmüyorsun? Biz can bulmaktan umudu kestik, kemik bulduk ama hala Adli Tıp'ta açıklanmadı. Tayyip Erdoğan sen bize hep yalan söylüyorsun. Bizim acılarımızı gör artık. Eğer başbakan bizim acılarımızı görmezden gelmeye devam ederse bizim yaşadıklarımızı o da yaşasın" dedi.

'Evlatlarının kanından beslenerek sağ olacak vatan istemiyoruz'

Bu hafta Cumartesi anneleri adına hazırlanan açıklamayı Nahide Kılıç okudu. Kılıç, yaşam hakkının bizzat devlet eliyle engellendiğini belirterek, "Ülkenin sürüklendiği, şiddet sarmalı sonucu ölüm şehirlerde insanları buluyor. Antep'teki bomba hiç şüphesiz, insanlığa karşı atılmıştır. İç ve dış siyasette barışçıl politikaların egemen olduğu iklim yaratılmış olsaydı bu katliam yaşamayacaktı" dedi. Evlatlarının kanından beslenerek 'sağ olacak' vatan istemediklerini belirten Kılıç, hükümeti söz ve diyalog ortamını yaratarak sorunları çözmeye çağırdı.

'Karatay'ı kaybedenler yargılansın'

Karatay'ın hikayesini anlatan Kılıç, Karatay'ın babasının, oğlu gelmeyince Hani Jandarma Karakol'una gittiğini, karakoldaki yetkililerin ise babanın sağına soluna ateş ederek "Oğlunu bir daha sorarsan diğer çocuklarını da öldürürüz" tehdidinde bulunduğunu söyledi. Kılıç, ailenin tüm girişimlerinin sonuçsuz kaldığını belirterek, Karatay'ın kaybedildiği döneminde yetkili olan kişilerin yargılanmasını talep etti. / Diha

Güncelleme Tarihi: 25 Ağustos 2012, 14:08
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER