'Bizim çocuklarımız kurban edilmek isteniyor'

Cezaevlerindeki süresiz-dönüşümsüz açlık grevleri 45. gününe girerken, aileler de bayramın ilk gününü çocuklarına destek vererek geçirdi.

'Bizim çocuklarımız kurban edilmek isteniyor'
 Tekirdağ 2 No'lu F Tipi Cezaevi'nde açlık grevinde olan Mazlum Dikmen'in tüm ailesi bayramın birinci gününü BDP Beyoğlu İlçe binasında açlık grevinde geçirdi. Geceleri uyuyamayan anne Ayhan Dikmen, "Gece gündüz aklım cezaevinde. Sürekli televizyonları izliyorum acaba iyi bir haber mi gelecek yoksa kötü bir haber mi gelecek diye düşünüyorum. Bazen televizyonu bile açmaktan korkuyorum kötü haber alırım diye. Herkes kurban kesiyor, bayram kutluyor. Bizim çocuklarımız da cezaevlerinde kurban edilmek isteniyor" dedi.

 

Tutsakların aileleri bayramın birinci gününü çocukları, eşleri ve kardeşleri için aç kalarak geçirdi. Tekirdağ 2 No'lu F Tipi Cezaevi'nde 5 Ekim'de süresiz dönüşümsüz açlık grevine giren Mazlum Dikmen'in tüm ailesi BDP Beyoğlu İlçe Örgütü'nde 10 kişiyle birlikte açlık grevine girdi. Dikmen'in annesi Ayhan, babası Ahmet, kızkardeşi Felek ve ağabeyi Turan 1 günlük açlık grevine girerken, 5 yaşındaki kız kardeşi Helin Jiyan da ailesiyle birlikte yaşananları anlamlandırmaya çalıştı. Baba Ahmet Dikmen, hiçbir tutsak yakını için bayramın bir anlam ifade etmediğini söyledi.

 

'Yarın sıra size gelecek

 

Sürekli tedirgin olduklarını ve evde oturmayarak bir şeyler yapmak istediklerini belirten baba Dikmen, "Çocuklarımız şu an açlık grevine girmiş. Kürt sorununu çözmeyecekse, asker ve gerilla gençlerinin tekrar ölmesini engellemeyecekse, çocuklarımızın açlık grevinden çıkmasının bir anlamı yoktur. Kendi halkını inkar eden ve şu an yaşananlara seyirci kalan Kürt halkına sesleniyorum. Şu an yaşananlara karşı seyircisiniz ve duyarsızsınız. Belki şu an birçoğu bayramlaşıyorlar da. Yarın öbür gün sıra çocuklarınıza, torunlarınıza gelecektir. Şu an bu bilinçte değilsiniz. Yarın geç olmaması için açlık grevinde olan çocuklarımıza sahip çıkalım. Kimsenin ölmemesi için sürece dur diyelim" dedi. 5 yaşındaki kızının "Bayramlaşmaya gezmeye gidelim" dediğini aktaran Dikmen, "Kızım sabahın erken saatinde eline bir çanta alarak bayramlaşmaya çıkmamızı istedi. Ama maalesef bizler bayram günü bayramlaşmaya değil, açlık grevindeki çocuklarımıza destek olmak için buraya geldik" dedi.

 

'Anneyim, ateş üstündeyim'

 

Dikmen'in annesi Ayhan Dikmen ise, açlık grevindeki çocuklarının taleplerinin gerçekleşmesi için kendilerinin de bu eyleme destek verdiğini söyledi. "Biz anneyiz yüreğimiz dayanmıyor. 6 aydır çocuğumdan haber alamıyorum. Birçok aile cezaevindeki çocuklarından haber alamıyor" diyen Dikmen, "Ben oğlumun açlık grevine başladığını bilmiyordum. Bana söylemediler şu ana kadar. Duyduğumdan beri ateş üzerindeyim. Ne yapacağımı bilmiyordum. Her geçen gün açlık grevindeki çocuklarımızın durumu daha kötüye gidiyor. Anayız yüreğimiz el vermiyor bu kadarına" diye isyan etti. Başını yastığa koyup rahatça uyuyamadığını söyleyen Dikmen, "Gece gündüz aklım cezaevinde. Sürekli televizyonları izliyorum acaba iyi bir haber mi gelecek yoksa kötü bir haber mi gelecek diye düşünüyorum. Bazen televizyonu bile açmaktan korkuyorum kötü haber alırım diye" şeklinde konuştu.

 

'Emine Erdoğan, anne olmak öyle kolay değil'

 

Başbakan'ın eşi Emine Erdoğan'a seslenen Dikmen, "Emine Erdoğan dün gece başını yastığa koyup rahat bir uyku yatmıştır. Biraz da Emine kendini Kürt annelerinin yerine koysun, onların çocukları Avrupalardayken bizim çocuklarımız ölüme bedenlerini yatırmışlar. Erdoğan anne olduğunu söylüyor. Yalan anne olmak o kadar kolay değil" dedi. Cezaevlerinde tutsaklara bir şey olursa Başbakan'ın bunun hesabını nasıl vereceğini soran Dikmen, "Erdoğan nasıl bu insanların vebalinden kurtulacak. Bu halka hangi yüzle hesap verecek. Artık yeter bir gün de iyi bir haber almak istiyoruz" ifadesinde bulundu. Kürt ve Türk annelerine seslenen Dikmen, "Ellerinizi verin birbirinize. Yeter artık bu kadar gözyaşı döküldü. Ama dünya kulaklarını tıkamış sesimizi duymuyor" dedi. Dikmen, herkesin kurban kestiğini, bayram kutladığını söyleyerek, "Bizim çocuklarımız da cezaevlerinde kurban edilmek isteniyor. Kanımızın son damlasına kadar çocuklarımızın davasının arkasında olacağız" dedi.

 

'AKP bayramı haram etti'

 

BDP Esenyurt İlçe Örgütü'nde başlatılan 3 günlük açlık grevine, Tekirdağ 1 No'lu F Tipi Cezaevi'nde 15 Ekim'den bu yana açlık grevinde olan İsmail Çelik'in eşi Esin Çelik de katıldı. Çelik, "Milyonların, önder olarak kabul ettiği Sayın Öcalan'dan haber alınamıyor. Ve bunu için ölüm orucuna yattılar. İnsanları hapse atarak, bu mücadeleyi bitiremezler. Arkadaşlarımız içerde bizler ise dışarıda bu mücadeleyi sürdüreceğiz" diye konuştu. AKP hükümetinin, bayram gününü kendilerine haram ettiğini vurgulayan Çelik, "Onurunu ve vicdanını AKP hükümetine satmayan insanlar, bu direnişin karşısında seslerini yükseltsin. Bir an önce kamuoyunun bu suskunluğundan vazgeçmesi lazım. Artık cezaevlerine yönlerini çevirsinler" şeklinde konuştu.

 

'Bizler de burada bedenlerimizi eriteceğiz'

 

Silivri Cezaevi'nde 15 Ekim'den beri açlık grevine giren ve ardından tek hücreye alınan Kutbettin Yazbaşı'nın ablası Hayriye Yazbaşı açlık grevine girenler arasında. Hayriye Yazbaşı, "Bizler de bayramı çocuklarımızla geçirmek isterdik. Çocuklarımızla bayramlaşmak istiyorduk. Ama AKP bize bu bayramı haram etti" dedi. Açlık grevine giren tutsakların, çığlıklarını duyurmak için bu eylemi yaptığını belirten Yazbaşı, "Onlar cezaevlerinde bedenlerini eritiyor. Bizler de burada bedenlerimizi eriterek, onların sesi olacağız" diye konuştu. AKP'ye oy veren yurttaşlara seslenen Yazbaşı, "AKP'ye oy verenler, çocuklarımızın katilleridir" diye konuştu.DİHA

Güncelleme Tarihi: 26 Ekim 2012, 09:41
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER